Türk pop müziğine 1990’lı yıllarda damga vuran sanatçılardan Demet Sağıroğlu, müzikle iç içe geçen yaşamını, kariyerinin dönüm noktalarını ve sahne yolculuğunu anlattı.
Erzurum’da 1966 yılında dünyaya gelen sanatçı, genç yaşlarda müziğe ilgi duydu. Profesyonel müzik hayatına ise 1980’li yılların sonunda adım attı. “Arnavut Kaldırımı” ve “Kınalı Bebek” gibi hafızalara kazınan şarkılarıyla geniş kitlelere ulaşan Sağıroğlu, Türk pop müziğinin önemli isimleriyle çalışma imkanı buldu.
“17 YAŞINDAYKEN GİZLİCE KONSERVATUVAR SINAVINA GİRDİM”
Ailesinin işi sebebiyle Erzurum’da doğduğunu belirten Sağıroğlu, çocukluk yıllarını İzmir ve Ankara’da geçirdiğini söyledi.
“Babam Erzincanlı, annem İzmirli. 2 yaşımdan 4,5 yaşıma kadar İzmir’de büyüdüm. Sonra Ankara. Çocukken benim en güzel vakit geçirme olayım şarkı söylemekti. 2 yaşımda doğum günüme şarkılar söyleyerek girmişim. Mahallede konserler verirdim. ‘Şeker Kız Candy’, ‘Heidi’ gibi çizgi filmlerin müziklerini ezberleyip okula gider söylerdim. Eurovision benim için çok önemliydi. Oradaki bütün şarkıları ezberlerdim.”
Müziğe yönelme isteğinin ailesi tarafından ilk etapta desteklenmediğini dile getiren Sağıroğlu, konservatuvar sürecini şu sözlerle anlattı: “Konservatuvara gitmek istedim. Babam ‘Müzik olmaz. Önce bir mühendis, doktor ol’ derdi. Bana hep önce mimar sonra şarkıcı olmuş diye Erol Evgin’i örnek verirdi. 17 yaşındayken gizlice Hacettepe Devlet Konservatuvarı sınavına girdim, kazandım. ‘Ailenden izin kağıdı getirmen lazım’ dediler. ‘Ne olur 18’ime birkaç ay kaldı’ desem de kabul etmediler. O yüzden ilk sene konservatuvar yandı.”
İTÜ YOLU VE İSTANBUL HAYATININ BAŞLANGICI
Konservatuvar hayalinin peşini bırakmadığını vurgulayan Sağıroğlu, eğitim sürecinin nasıl devam ettiğini anlattı: “Ertesi yıl tekrar sınava girdim, Bilkent Üniversitesi’ni kazandım. Babam ‘Artık 18 oldun, ne yapıyorsan yap’ dedi. Grafik Bölümü’nü tercih ettim. Sonra bölüm başkanı çağırdı, sınavda birinci olduğumu ve burs kazandığımı söyledi. Böylelikle opera ve şan bölümüne başladım. Biraz havai bir kişi olduğum için 2 yıl sonra bursum geri alındı. Açıkta kalmak istemiyordum. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Sanat Müziği Bölümü’nde bir kişilik kontenjan açığı çıktı. Anneannemin öğrettiği ‘Mümkün mü Unutmak Güzelim Neydi O Akşam’ parçasıyla İTÜ’yü kazandım. İstanbul hayatım başladı.”
“KAYAHAN ABİ BANA BİR OKUL GİBİYDİ”
Kayahan ile yollarının okul yıllarında kesiştiğini belirten Sağıroğlu, bu dönemin kariyerinde belirleyici olduğunu söyledi: “Kayahan abiyle okuldayken tanıştım. ‘Eurovision Şarkı Yarışması’na birlikte katılalım’ dedi. Okuldan izin istedim, vermediler. ‘Sen geleceğin Muazzez Abacı’sı, Emel Sayın’ı olacaksın, biz de Eurovision’a giden popçu oluyor’ dediler. Ama gidişim de o gidiş oldu.”
Eurovision sürecinin kendisini tanınır hale getirdiğini belirten sanatçı, “TRT tek kanaldı. Eurovision süresince hemen her hafta televizyonda yayınlar yapılıyordu. Ünlü olmaya başladım. Kayahan abinin müzikal anlamda bana bir okul kadar katkısı oldu” ifadelerini kullandı.
“KINALI BEBEK” VE BÜYÜK ÇIKIŞ
1994’te yayımlanan “Kınalı Bebek” albümünün kariyerinde kırılma noktası olduğunu vurgulayan Sağıroğlu, süreci şöyle anlattı: “Kayahan abiye yaklaşık 5 yıl vokallik yaptım. Bana çok albüm teklifi geliyordu. Kayahan abiden süre istedim. O süreçte olmayınca ‘Ben izninle gidiyorum’ dedim. Kızdı, küstü. Ben de Uzay Heparı ve Şehrazat’ın teklifini kabul ettim. ‘Kınalı Bebek’ ve ‘Arnavut Kaldırımı’yla çok büyük bir başarı yakaladık. Her yerde liste başıydım. Ama Uzay’ı kaybettik. Güzel ama buruk bir başlangıç oldu.”
“TÜRKİYE’DEN HEMEN HERKESLE AYNI SAHNEYİ PAYLAŞTIM”
Sağıroğlu, kariyerinde birçok usta isimle sahneye çıktığını belirterek şunları söyledi: “Türkiye’den hemen herkesle aynı sahneyi paylaştım. Ajda Pekkan, Erol Evgin, Barış Manço ve Müslüm Gürses’le bile sahneye çıktım. Bu anlamda da kendimi çok şanslı hissediyorum.”
Şarkılarını genellikle kendi hayatından beslenerek yazdığını ifade eden sanatçı, “Popülarite için şarkı yapılmaz. Ben hiçbir zaman popülariteyi düşünerek yazmadım” dedi.
OPERA, TÜRK SANAT MÜZİĞİ VE POP ARASINDA BİR SENTEZ
Müzikal tarzını anlatan Sağıroğlu, eğitim geçmişinin eserlerine yansıdığını belirtti: “Opera eğitimim olduğu için kontrşanları seviyorum. Türk sanat müziği eğitimim olduğu için de makam kaçışları var. Arabesk ağzıyla değil, Türk sanat müziği gırtlağını tercih ederim ama genel olarak popçuyum.”
DÜETLER, YENİ ŞARKILAR VE SANATIN DİĞER ALANLARI
Sanatçı, yeni projelerine dair de bilgi verdi: “Cem Adrian’la birlikte ‘Bir Gün Gideceğim Buradan’ı söyledik. Melike Şahin’le ‘Arnavut Kaldırımı’, Derya Bedavacı’yla ‘Şikayetim Var’, Melis Fis’le ‘Papatya Falları’, Çağan Şengül’le ‘İhanet Ettin’i söyleyeceğiz. Konserler devam ediyor.”
Resim, seramik ve heykel çalışmaları da yaptığını dile getiren Sağıroğlu, sanatın farklı alanlarıyla bağını sürdürdüğünü ifade etti.
Kaynak: AA