Uygulamamızı ziyaret ederek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ana gündem maddesi İran-İsrail Savaşı olan Kabine Toplantısı’nın ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Bölgemizde bir süredir çok ciddi gerilimler, çatışmalar ve savaşlar yaşanıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı, her iki tarafı da yıpratan ağır sonuçlarıyla devam ediyor. Pakistan-Hindistan arasındaki gerilim ise çatışma boyutuyla uzun sürmese de, tarafların sahip olduğu güç sebebiyle potansiyel bir tehdit olma niteliğini koruyor.
İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım ve Lübnan ile Suriye’ye yönelik pervasız eylemleri hepimizin yüreğini karartıyor. Şimdi ise İsrail, komşumuz İran’a karşı saldırı başlattı. İran’ın nükleer tesislerini hedef alma bahanesiyle yapılan bu saldırının, aslında çok daha kapsamlı ve sinsi amaçlar taşıdığı her geçen gün daha net anlaşılmakta.
Biz, en başından beri İran’ın nükleer programına dair tartışmaların müzakere masasında yürütülmesi gerektiğini savunduk; bugün de aynı noktadayız. Cuma gününden beri hem bizler hem de Dışişleri Bakanımız, çatışmaları durdurmak amacıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz.
Bu temaslarda, İsrail’in artık haydutluğa varan saldırılarının bölgemiz için oluşturduğu tehditlere dikkat çektik. Sorunun ancak diplomasi ve diyalogla çözülebileceğini ifade ettik. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Masada çözülebilecek meselelerin, silahla, yıkımla, kanla ve sivil-asker ayrımı gözetmeden yapılan bombalamalarla çözülmeye çalışılması, ileride ne tür sonuçlara yol açacağını kimse bilemez. Tarih, bu tür şımarıklıkların beklenmedik sonuçlarını gösteren örneklerle doludur.
İsrail ne yaptığının farkında değil. Belki ileride hatasını anlayacak ama o zaman iş işten geçmiş olabilir. Bu kadim coğrafyada hiçbir ülke sadece kendi sınırları ve yönetimiyle sınırlı değildir. Bölgedeki her gelişme, tüm toplumları doğrudan etkiler ve orta-uzun vadeli sonuçlar doğurur.
Filistin halkına saldırmak sadece birkaç milyon insanı değil, tüm vicdanlı insanlığı ilgilendirir. İran’a saldırmak da yalnızca İran devletini değil, tüm bölgeyi etkileyen bir vakadır. Zulümle abad olunmaz. İsrail, işlediği her zulümle, döktüğü her kanla ve insanlık suçlarıyla kendi varlığını ve halkının geleceğini riske atmaktadır.