Uygulamamızı ziyaret ederek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin yapay zeka vizyonunu ortaya koyan dikkat çekici bir video paylaşarak, 2030 hedeflerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Kacır, “2030’da Türkiye’yi dünyanın en büyük yapay zeka ekonomilerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Bakan Kacır, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kabine üyelerinin yapay zeka tarafından canlandırıldığı görüntülere yer verdi. Kacır, bu görseller eşliğinde Türkiye’nin 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi kapsamında yapay zeka alanındaki hedeflerini aktardı.
Kacır’ın açıklamasına göre Türkiye, yapay zeka stratejisinde dört temel hedefe odaklanıyor:
Bilişim Altyapısının Güçlendirilmesi:
Türkiye, büyük ölçekli yapay zeka modelleri için yüksek işlem gücüne sahip bilişim altyapıları kuruyor. 2030 yılına kadar veri merkezi kapasitesinin 1 gigavat seviyesine çıkarılması ve 10 milyar doları aşan yatırımla güvenli enerji altyapısına sahip bölgelerin inşa edilmesi planlanıyor.
Türkçe Büyük Dil Modeli Geliştirme:
Yerli ve milli dil modelinin inşası için özel sektör ve akademi iş birliğiyle çalışmalar yürütülüyor. Bu modelin, ekonomik katma değer üretmesi hedefleniyor.
İnsan Kaynağının Geliştirilmesi:
Yapay zeka alanında uzmanlık eğitimleri yaygınlaştırılarak iş gücünün dönüşüme uyum sağlaması amaçlanıyor.
Yapay Zeka Girişimlerine Fon Desteği:
Kurulan Yapay Zeka Fonu ile yerli yapay zeka girişimlerinin desteklenmesi ve büyütülmesi planlanıyor.
Kacır, yapay zekanın yalnızca teknolojiyi değil, küresel ekonomiyi de derinden dönüştürdüğünü belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu dönüşümü sadece izlemeyeceğiz, yön veren ülke olacağız. Stratejimizde attığımız adımlar son derece somut.”
Bakan Kacır, paylaştığı videoyu açık kaynak tabanlı, çok modlu üretken yapay zeka ile hazırlayan yerli teknoloji girişimine de teşekkür etti. Bu video, hem teknolojik kapasitenin geldiği noktayı hem de Türkiye’nin bu alanda kendi çözümlerini üretebileceğini gösterdi.
Kaynak:İHA