2025 yılı, altın piyasası açısından tarihe geçen bir dönem oldu. Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve ABD-Çin ticaret gerilimi, yatırımcıların yeniden güvenli liman olarak gördükleri altına yönelmesine neden oldu. Küresel belirsizlikler, yalnızca bireysel yatırımcıları değil, merkez bankalarını da altın alımlarına yönlendirdi.
MERKEZ BANKALARINDAN TARİHİ ALIM: 1.000 TON ALTIN
Küresel merkez bankaları, 2025 boyunca 1.000 tona yakın altın alımı gerçekleştirerek son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye, Çin ve Hindistan bu alımların başını çeken ülkeler arasında yer aldı. Uzmanlara göre, merkez bankalarının döviz rezervlerinden altına yönelmesi, parasal güvenin yeniden altına dayandırıldığı bir döneme geçişin habercisi.
ALTINDA TARİHİ ZİRVE: ONS 4.300 DOLAR, GRAM 5.800 TL
Jeopolitik tansiyon ve merkez bankalarının agresif alımları, altın fiyatlarını rekor seviyelere taşıdı. Ekim 2025’te ons altın 4.300 doları aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Türkiye’de ise gram altın 5.800 TL’ye ulaştı. Yıl boyunca devam eden yükseliş, altını diğer yatırım araçlarının önüne geçirdi.
TÜİK VERİLERİ: ALTIN TÜM YATIRIM ARAÇLARINI GERİDE BIRAKTI
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 verilerine göre, külçe altın yıllık bazda %87,27 nominal getiri sağlayarak; dolar, euro, mevduat faizi ve borsayı geride bıraktı. İmalat Üretici Fiyat Endeksi (İ-ÜFE) baz alındığında altının reel kazancı %47,46 oldu. Bu oran, son 5 yılın en yüksek reel getirisi olarak kayıtlara geçti.
KAYIPLARDAN ZİRVEYE: SON 5 YILIN EN GÜÇLÜ TOPARLANMASI
Eylül 2020’de yatırımcısına %47,6 kazandıran altın, 2022’de sert düşüş yaşamış ve %30’a yakın değer kaybetmişti. Ancak 2025 yılı, bu düşüşün ardından altının en güçlü toparlanma yılı oldu. Son 5 yılda altın yatırımcısına 35 ay kazanç, 26 ay kayıp yaşatsa da uzun vadede her zaman pozitif getiri sağladı.
TÜİK verilerine göre, altının Yİ-ÜFE’ye göre tarihteki en yüksek reel getirisi %54,32 ile Mayıs 2006’da gerçekleşmişti. 2025 performansı bu zirveye en çok yaklaşan ikinci dönem oldu.
“PARASAL GÜVENİN DAYANAĞI” YENİDEN ALTIN
Merkez bankalarının rezerv tercihlerinde dövizden altına yönelişin belirginleşmesi, altının bir kez daha “parasal güvenin temel dayanağı” haline geldiğini gösteriyor. Ekonomistlere göre, küresel enflasyon baskısı ve jeopolitik riskler sürdükçe altın talebi güçlü kalacak.
Kaynak: Haber Merkezi