SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın
Dil Seçimi

Anadolu’nun Neolitik sırrı çözüldü: Göç değil etkileşim!

Haber görseli

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinin de yer aldığı uluslararası araştırma ekibi, Neolitik Dönemin Batı Anadolu ve Ege’deki yayılım süreçlerine dair önemli sonuçlara ulaştı. Saygın bilim dergisi Science’ın 26 Haziran 2025 tarihli sayısında yayımlanan çalışma, bölgenin kültürel ve genetik dinamiklerini çok boyutlu bir yaklaşımla değerlendirerek bilim dünyasında geniş yankı uyandırdı.

30 ANTİK DNA ÖRNEĞİ 400’DEN FAZLA VERİYLE BİRLEŞTİRİLDİ

Projede Orta ve Batı Anadolu’daki 11 Neolitik yerleşimden elde edilen 30 yeni antik DNA örneği, önceki çalışmalardan derlenen 400’den fazla örnekle birlikte analiz edildi. Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Taner Korkut, Prof. Dr. Burçin Erdoğu, Arş. Gör. Dr. Uygar Ozan Usanmaz ve Dr. Yasin Cemre Derici; ODTÜ’den Prof. Dr. Mehmet Somel’in başkanlığındaki projeye Tlos Antik Kenti’ndeki “Girmeler Höyük” buluntularıyla katkı sağladı.

YEREL AVCI-TOPLAYICILAR VE TARIMCI TOPLULUKLAR ARASINDA KAYNAŞMA

Araştırma, Batı Anadolu’da yaklaşık 9 bin yıl önce yerel avcı-toplayıcı toplulukların Orta Anadolu’dan gelen tarımcı gruplarla hem kültürel hem biyolojik olarak kaynaştığını gösterdi.

Likya Bölgesi’nde ise durumun daha farklı olduğu belirlendi: Bu bölgede yerel topluluklar, Orta Anadolu kökenli gruplarla biyolojik kaynaşma olmaksızın kültürel etkileşim yoluyla Neolitik yaşam biçimine geçti.

Çalışma ayrıca, yerel ve göçmen toplulukların birleşiminden doğan genetik yapının Ege üzerinden Avrupa’ya yayıldığını ortaya koydu.

“ÇÖMLEK İNSAN DEĞİLDİR” TEZİNE GENETİK DOĞRULAMA

Araştırmanın en dikkat çekici yönlerinden biri, kültürel benzerliklerin genetik benzerliklerle örtüşmeyebileceğini göstermesi oldu. Batı Anadolu’daki mimari, gömü adetleri ve taş alet teknolojisi gibi kültürel unsurların topluluk göçlerinden ziyade fikir alışverişiyle yayıldığı tespit edildi.

Bu durum, arkeolojide sıkça kullanılan “çömlek insan değildir” (pots ≠ people) tezine genetik bir doğrulama sunan nadir örneklerden biri olarak değerlendirildi.

BATI ANADOLU, BİR GEÇİŞ ALANI DEĞİL; KÜLTÜREL VE GENETİK SENTEZ NOKTASI

Aktopraklık, Bademağacı, Ulucak ve Girmeler Höyük gibi kazılardan elde edilen bulgular, Batı Anadolu’nun yalnızca bir geçiş alanı değil; yerel gelişim, dış etkiler ve kültürel etkileşimlerin birleştiği özgün bir sentez bölgesi olduğunu kanıtladı.

AVRUPA’DAKİ İLK TARIMCILARIN KÖKENİNE IŞIK TUTUYOR

Neolitikleşme sürecinin tek yönlü ve homojen bir göç hareketi olmadığını ortaya koyan çalışma, bunun aksine çok katmanlı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Bölgesel kültürel etkileşimlerin belirleyici olduğu bu süreçte, yerel toplulukların aktif katkıları ve zaman içinde gerçekleşen kademeli genetik dönüşümler birlikte işleyerek Neolitik yaşam biçiminin biçimlenmesine yol açtı. Bu bulgular, tarımın ve yerleşik yaşamın Anadolu’dan çevre bölgelere yayılımının tek bir göç dalgasıyla açıklanamayacak kadar karmaşık ve çok yönlü olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Bu kapsamıyla çalışma, Anadolu arkeolojisi kadar Avrupa’daki ilk tarımcıların kökenini anlamak açısından da büyük önem taşıyor.

GİRMELER YERLEŞİMİ: 14 BİN YILLIK İSKAN SÜRECİ

Tlos Antik Kenti merkezinin kuzeyinde yer alan Girmeler yerleşimi; iki karstik mağara ile mağara girişleri önündeki höyük alanından oluşan çok katmanlı bir arkeolojik merkezdir. Bölgede ilk sistemli araştırmalar 2009 yılında başlamış ve çalışmalar günümüze kadar kesintisiz olarak sürdürülmüştür. Höyükte MÖ 14. bin yıla kadar uzanan iskan izleri tespit edilmiş; Mezolitik Dönem yerleşimi üzerine Neolitik ve Kalkolitik dönemlere ait katmanların inşa edildiği anlaşılmıştır. Üst seviyelerde ise Demir Çağı, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli buluntular ele geçirilerek yerleşimin binlerce yıllık kesintili kullanımını ortaya koymuştur.

Girmeler Höyüğü, Likya Bölgesi’nin prehistorik çağlardan Roma dönemine uzanan yerleşim tarihine önemli katkılar sağlayan ender alanlardan biri olarak öne çıkıyor.

Kaynak: İHA

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.
Köşe Yazarlarımız