Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Üyesi Halit Erol, Genç Liderler ve Girişimciler Derneği JCI Çankaya Şubesi iş birliğiyle düzenlenen Yeşil Zirvede yaptığı kapsamlı konuşmada, Türkiye sanayisinin geleceğini şekillendirecek yeşil dönüşümün artık kaçınılmaz bir rekabet unsuru olduğunun altını çizdi.
Enerji Haber olarak etkinliği yerinde takip ettik.
YEŞİL DÖNÜŞÜM “YENİ SANAYİ DÜZENİ” OLARAK TANIMLANDI
Erol, küresel ölçekte yaşanan dönüşümün yalnızca çevre politikalarının sonucu olmadığını, aynı zamanda ekonomilerin ritmini, teknolojinin yönünü ve toplumların yaşam standartlarını belirleyen bir medeniyet eşiği olduğunu vurguladı.
Konuşmasında, “Bugün her işletme, karbonu değil verimliliği; tüketimi değil döngüselliği; günü değil geleceği ölçen yeni bir pusulayla yönetiliyor” sözleri dikkat çekti.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ SANAYİDE STRATEJİK BİR KIRILMA NOKTASI
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre sanayide enerji verimliliğinin artık rekabet gücünün belirleyicisi haline geldiğini belirten Erol, şu ifadeleri kullandı:
Sanayi işletmeleri, 20 yıl öncesine göre aynı enerjiyle %20 daha fazla değer üretebiliyor.
ISO 50001 tabanlı enerji yönetim sistemleri, işletmelerde ortalama %11 enerji azaltımı sağlıyor.
Bu veriler, yeşil dönüşümün yalnızca çevresel değil ekonomik bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
YEŞİL FİNANSMANDA KÜRESEL ARTIŞ TÜRKİYE İÇİN FIRSAT
Konuşmanın önemli başlıklarından biri de sürdürülebilir finansmandaki büyüme trendi oldu.
Erol’un verdiği bilgilere göre:
2024’te dünyada yeşil, sosyal ve sürdürülebilir tahvil hacmi 6 trilyon doları aştı.
Çok taraflı kalkınma bankalarının iklim finansmanı 137 milyar dolar ile rekor kırdı.
Türkiye’de yeşil tahvil ve sürdürülebilirlik bağlantılı finansman toplamı 20 milyar doları geçti.
Erol, Türk sanayisinin bu kaynaklara erişebilmesi için uyum ve kapasite geliştirme adımlarının kritik olduğunu vurguladı.
“ÜLKELER AYNI OKYANUSTA, FARKLI YILDIZLARA GÖRE YÖN BULUYOR”
Yeşil dönüşüm politikalarının küresel rekabeti yeniden şekillendirdiğini ifade eden Erol, bazı ülkelerin iddialı hedeflerle ilerlediğini, bazılarının hala yön arayışında olduğunu belirtti.
“Uzun vadeli öngörülebilirlik, net sektör yol haritaları ve adil bir dönüşüm anlayışı olmadan bu süreçte liderlik mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
ASO’DAN YEŞİL DÖNÜŞÜM ADIMLARI: 1831 YEŞİL İNOVASYON PROGRAMI
Erol, ASO Çevre ve İklim Değişikliği Müdürlüğünün yürüttüğü TÜBİTAK 1831 Yeşil İnovasyon Mentörlük Programına dikkat çekti:
Üyelerin üretim süreçleri yeşil dönüşüm perspektifiyle analiz ediliyor.
Yenilikçilik kapasiteleri değerlendiriliyor.
ISO 14064-1 standardına uygun kurumsal karbon ayak izi hesaplamaları yapılıyor.
Erol, AR Grup Makine, Babacan Kauçuk ve Mertoğlu Kent Mobilyaları’nın örnek uygulamalarıyla sürece değer kattığını vurgulayarak firmalara teşekkür etti.
“SANAYİSİZ KALKINMA OLMAZ; ARTIK YAZILIMSIZ SANAYİ DE OLMAZ”
Konuşmanın final bölümünde Erol, yeşil dönüşümü yalnızca çevresel bir başlık olarak değil, rekabetin yeni belirleyicisi olarak tanımladı:
“Bugün artık sanayinin yeni dili sürdürülebilirliktir. Bu dönüşümde kamu, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum iş birliği içinde hareket edersek Türkiye sadece uyum sağlayan değil, dönüşümü tasarlayan ülkelerden biri olabilir” ifadelerini kullandı Yeşil Zirve’nin katma değer oluşturmasını dileyen Erol, tüm paydaşlara destekleri için teşekkür etti.
Haber Merkezi
