Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in Gazze’ye yönelik planlarına ilişkin sert açıklamalarda bulunarak, İsrail ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun asıl hedefinin Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak olduğunu söyledi.
Fidan, “İsrail’i ve Netanyahu’yu tek başına bırakırsak akıllarında tek bir şey var, Gazze’ye girmek, Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak. Bunun için iki yöntemleri var: Ya Gazze’yi yaşanamayacak bir yere dönüştürüp geri kalan Filistinlileri başka yerlere göndermek ya da şu ana kadar yaptıkları gibi Filistin nüfusunu öldürmeye devam etmek.” ifadelerini kullandı.
“SİLAHSIZLANMA İLK ADIM OLAMAZ, GERÇEKÇİ OLMALIYIZ”
Hamas’ın beklentilerine ilişkin soru üzerine Fidan, süreçte öncelik sıralamasının doğru yapılması gerektiğini vurguladı. “Silahsızlanma sürecin ilk adımı olamaz. Her şeyi olması gereken sırayla yapmamız gerekiyor. Gerçekçi olmalıyız. Bu, sorunu gizlemek ya da görmezden gelmek değil. Başarılı olmak istiyorsak gerçekçi olmak zorundayız.” değerlendirmesini yaptı.
ÖNCE ULUSLARARASI İSTİKRAR GÜCÜ, SONRA FİLİSTİNLİ EMNİYET GÜÇLERİ
Fidan, Gazze’de güvenli ve sürdürülebilir bir düzen kurulabilmesi için öncelikle Uluslararası İstikrar Gücü’nün (ISF) konuşlandırılması gerektiğini belirtti. “Filistin’in emniyet güçlerinin inşa edilmesi gerekiyor ve aşamalı olarak idareyi ele almamız gerekiyor. Bu polislik ve emniyet görevini Hamas’tan almamız lazım ki insani yardım Gazze’ye rahat bir şekilde akabilsin.” dedi. Filistin’de normal bir hayatın yeniden tesis edilmesinin önemine değinen Fidan, “İnsanlara umut vermemiz gerekiyor ki bu görev aktarımını konuşabilelim.” sözleriyle sürecin toplumsal boyutuna işaret etti.
“HAMAS HARİCİNDE AKTİF BİR POLİS GÜCÜ OLACAK”
Fidan, öngörülen ISF modelinin önceki senaryolardan farklı olacağını vurgulayarak, Hamas’ın yanında yeni bir güvenlik yapısının devreye gireceğini söyledi: “Hamas haricinde aktif bir polis kuvveti olacak. En önemlisi, Şarm El Şeyh’te Barış Deklarasyonu’nu imzalayan Katar, Mısır, Türkiye gibi bölge ülkeleri, Arap Ligi üyeleri, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri bu anlaşmanın harfiyen uygulanmasını sağlamak durumunda. Hamas veya Filistin’in herhangi bir unsuru bu barış planının uygulanmasından sapamaz.”
“HAMAS TALEPLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YERİNE GETİRDİ”
ISF’in ivme kaybetmesi riskine ilişkin soruyu da yanıtlayan Fidan, ABD’nin aynı anda hem Gazze hem de Ukrayna-Rusya hattında arabuluculuk yürüttüğünü hatırlattı: “Gündemleri yoğun ancak (ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi) Steve Witkoff’la temas halindeyim. (ABD Dışişleri Bakanı) Marco Rubio ile de temas halindeyim. Problemin ağırlığının farkındalar ve zamanında müdahale etmeleri gerektiğini biliyorlar ki ikinci aşamaya geçilebilsin. Aksi takdirde ivme kaybı yaşanır. Çünkü Hamas kendilerinden talep edilenleri neredeyse tamamen yerine getirdi. Rehineler ve naaşların tesliminde tek bir naaş eksik.” ifadelerini kullandı.
“ATEŞKES HER AN ÇÖKEBİLİR, KİMSE İSRAİL’İ DURDURAMIYOR GİBİ”
Türkiye’nin, 10 Ekim’de sağlanan ateşkeste üç ülkeyle birlikte “imzacı” olduğunu hatırlatan Fidan, garantörlük konusunda da çekinceleri olmadığını vurguladı: “Barış planına Katar ve Mısır’la birlikte imza attık. Garantör olmakta, garantörlük sorumluluklarını taşımakta bir sakınca görmüyoruz. Her gün ihlallerin yaşanması ise bu barış sürecinde ateşkesin her an sona erebileceği anlamına geliyor. Çünkü hiç kimse İsrail’i durduramıyor gibi görünüyor ve savaşın başından beri yaşadığımız temel problem bu.”
“İSRAİLLİLER İÇİN İŞKENCE BİR İNTİKAM EYLEMİNE DÖNÜŞTÜ”
Fidan, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklulara yönelik muameleye de dikkat çekti. Binlerce kadın ve erkek mahkumun işkenceye maruz kaldığını belirterek, “Uluslararası toplum olarak bu konuda bir şeyler yapmamız gerekiyor.” çağrısında bulundu.
Kaynak:AA