Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 14 Kasım UNESCO Dünya Kültür Varlığı Kaçakçılığıyla Mücadele Günü kapsamında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarının geri iadesine ilişkin güncel verileri paylaştı. Bakan Ersoy, 2002 yılından bu yana toplam 13 bin 377 kültür varlığının Türkiye’ye kazandırıldığını, göreve başladıkları 2018 yılından itibaren ise 9 bin 62 eserin iade edildiğini belirtti. Sadece son iki yıl içerisinde, 2024 yılında 1.149, 2025 yılında ise 109 kültür varlığının yeniden ait olduğu topraklarla buluşturulduğunu ifade eden Ersoy, kültür varlıklarının Türkiye’nin tarihî ve kültürel kimliği açısından önemine dikkat çekti. Bakan, açıklamasında bu başarıların, Türkiye’nin kültürel mirası koruma konusundaki kararlılığının ve uluslararası alandaki diplomatik çalışmalarının bir sonucu olduğunu vurguladı.
GALATA KULESİ ÜZERİNDEN GÜÇLÜ MESAJ
UNESCO Dünya Kültür Varlığı Kaçakçılığıyla Mücadele Günü kapsamında, Galata Kulesi’nin siluetine yansıtılan ışık gösterisi, toplumda farkındalık yaratmayı amaçlayan sembolik bir etkinlik olarak öne çıktı. Bakan Ersoy, etkinlik sırasında yaptığı açıklamada, kültür varlığı kaçakçılığına karşı sessiz kalınmayacağını belirterek, “Suça ortak olmayalım, kültürel mirasımıza birlikte sahip çıkalım” çağrısında bulundu. Etkinlik, yalnızca sembolik bir farkındalık yaratmakla kalmayıp, halkın kültürel değerleri tanıması ve bu değerlere sahip çıkma bilincini artırması açısından da önemli bir rol oynadı. Bakan, aynı zamanda kültür varlıklarının korunmasında bireylerin bilinçli davranmasının ve yetkililere destek olmasının gerekliliğini vurgulayarak, toplumun her kesiminin bu konuda sorumluluk almasını istedi.
YOĞUN DİPLOMASİ VE ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ İLE BAŞARI
Kültür ve Turizm Bakanlığı, son yıllarda yürüttüğü yoğun diplomasi ve takip çalışmaları sayesinde binlerce kültür varlığını Türkiye’ye geri kazandırmayı başardı. Bakan Ersoy, bu süreçte hem devletlerarası görüşmelerin hem de uluslararası kurumlarla yapılan iş birliklerinin büyük rol oynadığını belirtti. Bakanlık, kültür varlıklarının korunması ve kaçakçılığın önlenmesi için teknolojik ve hukuki araçları etkin bir şekilde kullanırken, eserlerin iadesi konusunda sistemli takip mekanizmaları kurdu. Ersoy, vatandaşlara da bu süreçte önemli görev düştüğünü ifade ederek, kaçakçılık konusunda bilinçli davranmanın hem ulusal hem de uluslararası düzeyde Türkiye’nin kültürel değerlerini koruması açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
GELECEK NESİLLER İÇİN KORUMA KARARLILIĞI
Bakan Ersoy, kültür varlıklarının korunmasının sadece geçmişe değil, gelecek nesillere de bırakılacak miras açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. “Bu toprakların mirası bize emanet. Kültürel değerlerimizi korumak, gelecek nesillere aktarmak zorundayız” diyen Ersoy, tüm paydaşlara, sivil toplum kuruluşlarına ve bireylere çağrıda bulunarak kültürel mirasın korunmasına yönelik iş birliğinin artırılmasını önerdi. Bakanlık, bu alandaki çalışmalarını aralıksız sürdürerek kaçakçılığın önlenmesi ve kültür varlıklarının ülkeye iade edilmesi için hem hukuki hem diplomatik tüm imkanları kullanmaya devam edeceğini açıkladı. Ersoy, kültürel mirasın korunmasının aynı zamanda Türkiye’nin ulusal ve uluslararası prestiji açısından da kritik bir görev olduğunu belirtti.
Kaynak: Haber Merkezi
