Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı “24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı”nda yaptığı konuşmada, öğretmenlik mesleğinin kutsal yönüne vurgu yaptı.
Şehit öğretmenleri rahmetle anarak sözlerine başlayan Tekin, öğretmenliğin yalnızca bir meslek değil, “insana yön verme sorumluluğu taşıyan bir emanet” olduğunu söyledi. Tekin, “Medeniyet tasavvurumuzda ilim; insanı hayra çağıran, hayatı ve vazifeyi yerli yerine koyan bir hakikat arayışı olarak kabul edilir. Bu topraklarda ‘okumuş olmak’, imtiyaz değil, hesabı ağır bir emanettir” dedi.
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bu anlayış üzerine inşa edildiğini ifade ederek, eğitimi yalnızca bilgi aktaran bir araç değil, “varoluşu anlamlandıran bir yolculuk” olarak tanımladı.
“İNSANIN DEĞERİ, BİLGİYİ NEREYE AKITTIĞIYLA ÖLÇÜLÜR”
Tekin, ilmin insan üzerindeki etkisini anlatırken, Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy’un öğretilerine de atıfta bulundu: “Yunus Emre’nin ‘İlim kendini bilmektir’ sözü, ilmi insanın kendi hakikatiyle, Rabbiyle ve sorumluluğuyla yüzleştiği bir muhasebe olarak önümüze koyar. Mehmet Akif’in Asım’ın neslinden bahsederken ilmi, ahlak ve karakterle yan yana anması da aynı çizgiyi sürdürür.”
Eğitimin; iyi ile kötüyü, hak ile batılı, adalet ile zulmü ayırt etmeyi öğreten bir süreç olduğuna dikkat çeken Bakan Tekin, “Biz eğitimi, iyi insan olmanın ve emanete sahip çıkmanın yolu olarak görüyoruz” dedi.
“ARZUMUZ, KÖKLERİYLE BAĞI GÜÇLÜ, UFKU AÇIK BİR NESİL YETİŞTİRMEK”
Eğitim politikalarının temelinde adalet ve eşitliğin sağlanması gerektiğini vurgulayan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Attığımız her adımı, geliştirdiğimiz her politikayı bu ufka göre tartıyoruz. Arzumuz, bu aziz vatanın okullarından, yanlışın karşısında doğruda, çirkinin karşısında güzelde, zulmün karşısında adalette sebat eden; kökleriyle bağı kuvvetli, ufku insanlığın ortak iyisine dönük bir neslin yetişmesidir.”
“ÖĞRETMEN, ÖĞRENME KUDRETİNE SAHİP ÇOCUĞUN DÜNYASINA AÇILAN İLK KAPIDIR”
Bakan Tekin, öğretmenliğin çocukların karakter gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekti: “Öğretmen, öğrenme kudretine sahip çocuğun dünyasına açılan ilk kapıdır.Çocuğun hangi söze kulak vereceğini, hangi değeri gönlünün merkezine alacağını çoğu zaman fark ettirmeden şekillendirir. Sözünün tesiri, bilgisinden önce ahlakından gelir.”
Bir öğretmenin duruşunun, sesinin ve bakışının öğrencinin hafızasında “yıllar boyu süren bir iz” bıraktığını belirten Tekin, “Bir neslin üslubu, merhamet anlayışı ve vakar duygusu, büyük ölçüde öğretmenin temasından filizlenir” dedi.
“MESLEĞİN SORUMLULUĞU AĞIR AMA BU EMANETİ TAŞIYANLAR VAR”
Bakan Tekin, konuşmasını öğretmenlere teşekkür ederek tamamladı: “Bu mesuliyetin bedeli hafif değil, bu yük kolay taşınmıyor. Ancak şükürle görüyoruz ki, bugün Türkiye’nin her köşesinde bu yükün farkında olan, mesleğini bir emanet şuuru ile sürdüren yüz binlerce öğretmenimiz var. Hepsinin ortak noktası, kendisine emanet edilen her çocuğun hayatına dokunma gayreti, her derste bir yüreği doğruda, güzelde, adalette tutma çabasıdır.” Bakan Tekin’in bu sözleri, öğretmenlik mesleğinin yalnızca bilgi aktarmak değil, “insan yetiştirme sanatı” olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Kaynak: İHA