SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın

“Benim çocuğumda dijital bağımlılık olmaz” diyen aileler için acı gerçek

Haber görseli

Televizyon, bilgisayar, tablet, akıllı telefon… Günümüz çocukları neredeyse doğdukları andan itibaren dijital medyanın içinde büyüyor. Araştırmalara göre gençlerin %75’i bir akıllı telefona sahip ve %70’ten fazlası Facebook, Instagram, Snapchat gibi birden fazla sosyal medya platformunu aktif olarak kullanıyor. ABD’de 13–17 yaş grubunun %95’i sosyal medyada bulunuyor.

Bu durum, anne babaların aklına tek bir soruyu getiriyor: “Çocuğum dijital dünyada gerçekten güvende mi?”

RUH SAĞLIĞI VE GELİŞİM ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİLER

ABD Sağlık Genel Cerrahı’nın raporuna göre, günde üç saatten fazla sosyal medya kullanan ergenlerin depresyon ve kaygı yaşama riski iki katına çıkıyor. Ergenlikte beyin gelişimi sürdüğü için çocuklar, sosyal baskılara ve akran kıyaslamalarına daha açık hale geliyor.

Depresyon ve kaygı: Sosyal medyadaki olumsuz yorumlar, dışlanma ve sürekli karşılaştırma duygusal çöküşe yol açıyor.

Yetersizlik ve özgüven kaybı: Beğeni ve yorumlara bağımlı hale gelen gençler, istediği ilgiyi görmediğinde kendini değersiz hissedebiliyor.

Beden algısı sorunları: Filtreli fotoğraflar ve ulaşılamaz güzellik standartları, özellikle kız çocuklarında yeme bozukluklarını tetikliyor.

UYKU BOZUKLUKLARI VE OBEZİTE

Dijital medya yalnızca ruh sağlığını değil, bedensel sağlığı da olumsuz etkiliyor.

Günde 5 saatten fazla televizyon izleyen gençlerin aşırı kilolu olma olasılığı, 0–2 saat izleyenlere göre 5 kat daha fazla.

Çocukların odasında televizyon veya telefon bulundurulması, uykuya dalmayı zorlaştırıyor ve uyku süresini kısaltıyor.

Uyku problemleri, ruh hali, öğrenme ve okul başarısı üzerinde zincirleme olumsuz sonuçlar doğuruyor.

SİBER ZORBALIK, SAHTE HESAPLAR VE TEHLİKELİ TRENDLER

Siber zorbalık: Çocuklar, çevrim içi ortamda alay edilme, dışlanma, tehdit mesajları ve nefret içerikli paylaşımlara maruz kalabiliyor. Bu, özgüveni zedeliyor.

Taklit hesaplar: Çocuğun adına açılan sahte profiller, itibarı ve okul hayatını tehlikeye sokabiliyor.

Tehlikeli akımlar: Sosyal medyada yayılan meydan okumalar, kimi zaman hastanelik olmaya hatta ölüme sebep oluyor. Çocukların bilişsel gelişimi bu riskleri öngörmeye yetmiyor.

ŞİDDET, SEKSUAL İSTİSMAR VE MAHREMİYET TEHLİKESİ

Şiddet içerikli oyun ve videolar, özellikle erkek çocuklarda saldırganlık riskini artırabiliyor.

Sexting: 10–19 yaş arası gençlerin yaklaşık %12’si çıplak veya yarı çıplak fotoğraf gönderiyor. Bu içerikler kaldırılamıyor ve çocukların geleceği açısından risk oluşturuyor.

Çevrim içi istismar: Kötü niyetli yetişkinler, sosyal ağlar ve oyunlar aracılığıyla çocuklara erişebiliyor. ABD’de kızların %60’ı sosyal medyada tanımadığı kişilerden rahatsız edici mesaj aldığını ifade ediyor.

OKUL BAŞARISI VE DİKKAT DAĞINIKLIĞI

Çocukların ders sırasında sürekli telefona bakması, ödevlerin kalitesini olumsuz etkiliyor. Sürekli bildirimler dikkati bölerken, dikkat süresi kısalıyor ve zaman yönetimi bozuluyor. Uzmanlara göre yoğun sosyal medya kullanımı, doğrudan akademik başarı düşüklüğü ile bağlantılı.

SOSYAL MEDYANIN OLUMLU YANLARI DA VAR

Tüm bu olumsuzluklara rağmen sosyal medya tamamen kötü değil. İnternet üzerindeki topluluklar, kimi çocuklara yalnızlık hissini azaltacak bir paylaşım alanı sunuyor. Yaratıcılığını paylaşmak, yeni beceriler öğrenmek, uzak arkadaşlarla iletişimde kalmak sosyal medyanın olumlu yönlerinden. Ancak uzmanlara göre asıl mesele dengeyi bulmak.

VELİLER İÇİN ÖZEL ÖNERİLER

Yaş kuralına uyun: 13 yaşından küçük çocukların sosyal medya hesabı olmamalı.

Ekran süresini sınırlayın: Amerikan Pediatri Akademisi, günlük en fazla 2 saat öneriyor.

Cihazları yatak odasından uzak tutun: Uyku kalitesi için çok önemli.

Açık iletişim kurun: Çocuğunuzun yaşadığı deneyimleri anlatabileceği güven ortamını sağlayın.

İçerikleri birlikte gözden geçirin: Hangi uygulamaları kullandığını bilin, popüler trendleri konuşun.

Dedikodu ve zorbalıktan uzak durmayı öğretin: Çocuğunuzu bu tür davranışlardan uzak durması için bilinçlendirin.

Model olun: Siz de ekran sürenizi kısaltın. Çocuklar en çok ebeveynlerini örnek alır.

İNTERNETSİZ BEN, BEN DEĞİLİM

Sosyal medya ve dijital platformlar, günümüzde çocukların yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak kontrolsüz kullanım; depresyon, kaygı, obezite, uyku sorunları, siber zorbalık, istismar ve akademik başarısızlık gibi ağır sonuçlar doğurabiliyor.

Velilerin görevi, çocuklarını tamamen dijital dünyadan koparmak değil; bilinçli kullanım, güvenlik ve dengeyi öğretmek. Sosyal medyanın olumsuz etkileri, sağlıklı sınırlar, açık iletişim ve ebeveyn desteğiyle azaltılabilir; olumlu yönleri ise güçlendirilebilir.

 

Haber Merkezi

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.
Yazarlarımız
  • 1 Manşet Haber
  • 2 Hüseyin Çubukçu
  • 3 Melisa Altuntaş
  • 4 Beyza Kum
  • 5 Buket Saymaz
  • 6 Elika Doğru
  • 7 Mert Çebişci
  • 8 Gülsüm Köprücüoğlu