Ekim ayı, dünya genelinde Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak anılıyor. Manşet Haber olarak, kadın sağlığında en kritik konulardan biri olan meme kanseri hakkında bilinç oluşturmak amacıyla Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oktay Çelik ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.
HER 8 KADINDAN BİRİ RİSK ALTINDA
Op. Dr. Oktay Çelik, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirterek önemli bir uyarıda bulundu: “Dünya genelinde her yıl 1 milyon kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Türkiye’de ise her yıl yaklaşık 30 bin yeni vaka tespit ediliyor. Yani 8 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanseriyle karşılaşabilir” ifadelerinde bulundu.
Dr. Çelik, hastalığın erken teşhis edildiğinde tedavi oranlarının yüzde 90’ı geçtiğini belirtti.
BELİRTİLERİ GÖRMEZDEN GELMEYİN
Meme kanserinin erken evrede belirti vermeden ilerleyebileceğine dikkat çeken Dr. Çelik, dikkat edilmesi gereken bulguları şu şekilde sıraladı:
Memede veya koltuk altında ele gelen sertlik ya da kitle
Meme başında akıntı veya şekil değişikliği
Ciltte kızarıklık, portakal kabuğu görünümü
Meme başında çekilme ya da kabuklanma
“Bu belirtilerden biri bile fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak hayati önem taşır” dedi.
KENDİ KENDİNE MUAYENEYİ İHMAL ETMEYİN
Op. Dr. Oktay Çelik, erken teşhisin en etkili yöntemlerinden birinin kendi kendine meme muayenesi olduğunu vurguladı: “Kadınlar 20 yaşından itibaren her ay, adet bitiminden sonraki ilk hafta kendi kendine muayene yapmalı. Ayna karşısında gözlem ve elle kontrol, erken farkındalık sağlar” şeklinde ifadelerde bulundu.
TARAMA VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Dr. Çelik, tarama ve tanı sürecinde kullanılan yöntemleri de paylaştı:
Mamografi: 40 yaş üstü kadınlarda yılda bir kez
Ultrason: Genç kadınlarda tercih edilir
MR: Genetik yatkınlık taşıyan bireylerde uygulanır
Klinik muayene: Doktor kontrolünde fiziksel inceleme
“Erken tanı, meme kanserini ölümcül bir hastalık olmaktan çıkarıyor” vurgusunu yaptı.
TEDAVİDE KİŞİYE ÖZEL YAKLAŞIM
Meme kanseri tedavisinde multidisipliner yaklaşımın önemine değinen Dr. Çelik, “Tedavi süreci; tümörün tipi, evresi ve hastanın genel durumuna göre planlanıyor. Cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hormon tedavileri birlikte uygulanabiliyor” belirtti.
“PEMBE KURDELE SADECE SEMBOL DEĞİL, BİR MESAJDIR”
Ekim ayının sadece bir farkındalık kampanyası değil, toplumsal dayanışmanın da simgesi olduğunu ifade eden Dr. Çelik: “Pembe kurdele, milyonlarca kadının hikayesini taşıyor. Erken tanı, düzenli muayene ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla bu hikayelerin sonunu değiştirebiliriz” ifadelerinde bulundu.
FARKINDALIKTAN HAYATA: BİR DOKUNUŞ YETER
Meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi oranı %90’ın üzerine çıkıyor. Bu nedenle; her kadının bedenini tanıması, düzenli kontrollerini yaptırması ve farkındalığı yaşam biçimi haline getirmesi büyük önem taşıyor.
Unutmayın, bir dokunuş hayat kurtarabilir.
Haber Merkezi
