SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın

Dil Seçimi

Çağın görünmeyen salgını: Anksiyete

Haber görseli

Modern yaşamın hızla değişen dinamikleri, insan ruhunu her zamankinden daha fazla zorluyor. Uzmanlara göre çağın “sessiz salgını” haline gelen anksiyete, özellikle genç nüfusta ciddi bir artış gösteriyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar, 18-24 yaş arası gençlerin neredeyse yarısında orta veya şiddetli düzeyde kaygı tespit edildiğini ortaya koyuyor.

GENÇLERİN YARISI RİSK ALTINDA

Uzmanlar, sürekli hale gelen kaygının yaşam kalitesini derinden etkilediğini belirtiyor. Türkiye’de yapılan epidemiyolojik çalışmalara göre toplumun yaklaşık yüzde 17’si ruhsal sorunlar yaşıyor ve bunların en başında anksiyete geliyor. Özellikle pandemi sonrası dönemde gençlerde kaygı oranlarında belirgin bir artış gözlemlendi.

DÜNYA GENELİNDE ENDİŞE VERİCİ ARTIŞ

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, yaklaşık 301 milyon kişi anksiyete bozukluğu ile mücadele ediyor. Pandemi sonrası dönemde bu sayının yüzde 25 oranında arttığı bildirildi. Harvard Üniversitesi’nin araştırmalarına göre ise, her 8 yetişkinden 1’i yaşamı boyunca en az bir kez klinik düzeyde anksiyete deneyimliyor.

ANKSİYETEYİ TETİKLEYEN NEDENLER

Uzmanlar, anksiyeteyi tetikleyen faktörleri üç ana başlıkta topluyor:

  • Yoğun iş temposu ve başarı baskısı
  • Ekonomik belirsizlikler ve geçim kaygısı
  • Dijital dünyanın etkisi: Sosyal medyada sürekli karşılaştırma hissi, beğenilme ve görünür olma baskısı, gençlerde yetersizlik ve gelecek kaygısı duygularını güçlendiriyor.

ZİHİNSEL OLDUĞU KADAR FİZİKSEL BİR SORUN

Anksiyete yalnızca zihinsel değil, fiziksel belirtilerle de kendini gösteriyor. Uzmanlar, kalp çarpıntısı, titreme, mide ağrısı, nefes darlığı, terleme ve uyku bozuklukları gibi semptomların uzun sürmesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğini vurguluyor.

BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ EN ETKİLİ YÖNTEM

Tedavide en etkili yaklaşımın Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre çevrim içi terapi programları, anksiyete belirtilerini ciddi oranda azaltabiliyor.

Bunun yanı sıra yaşam tarzı düzenlemeleri de büyük önem taşıyor:

  • Düzenli egzersiz yapmak
  • Dengeli beslenmek
  • Yeterli uyumak
  • Kafein tüketimini azaltmak
  • Nefes egzersizleri ve mindfulness uygulamalarıyla stresi kontrol altına almak öneriliyor.

“SADECE STRES” DİYEREK GÖZ ARDI ETMEYİN

Uzmanlar, anksiyetenin yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çekiyor.

İş yerlerinde ve okullarda ruh sağlığı merkezlerinin yaygınlaştırılması, dijital farkındalık eğitimlerinin artırılması ve psikolojik destek hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması gerektiği belirtiliyor.

Anksiyete, çağımızın en sık rastlanan ama en az konuşulan sorunlarından biri. Uzmanlara göre, “sadece stres” diyerek küçümsemek yerine farkına varmak ve yönetmeyi öğrenmek, yaşamın kontrolünü yeniden kazanmanın ilk adımı.

Kaynak: İHA

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.