Son yıllarda hızla yaygınlaşan yapay zeka uygulamaları, insan yaşamını kolaylaştıran pek çok avantaj sunarken çevresel etkileriyle de tartışma konusu haline geldi. Artan su ve enerji tüketimi, veri merkezlerini sürdürülebilirlik açısından tartışmalı hale getiriyor.
HER 25 SORUDA YARIM LİTRE SU TÜKETİMİ
Araştırmalara göre, yapay zeka uygulamalarında kullanıcıların sorduğu her 20 ila 50 soru için yaklaşık yarım litre su tüketiliyor. Bunun nedeni, veri merkezlerindeki sunucuların soğutulmasında büyük miktarda suya ihtiyaç duyulmasıdır. Sadece 2021 yılında ABD’deki büyük bir teknoloji şirketine ait veri merkezlerinde soğutma amacıyla yaklaşık 12,7 milyar litre tatlı su harcandığı bildirildi. Bu miktar, milyonlarca aracın üretimi için gereken suya eşdeğer.
SU TÜKETİMİNİN BEDELİ ARTIK SAKLANAMIYOR
Yapay zekanın çevre dostu yönleri bulunsa da, kullanılan temiz su miktarı giderek dikkat çekiyor. Dünya nüfusunun yarısı şimdiden su kıtlığı riskiyle karşı karşıyayken, yapay zekanın hızla yayılması bu baskıyı daha da artırabilir. Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, 2027 yılına kadar yapay zeka kaynaklı 4,2 ila 6,6 milyar metreküp su tüketilebileceği tahmin ediliyor.
KARBON SALINIMINDA TEHLİKELİ TREND
Yapay zeka yalnızca su tüketimiyle değil, karbon salınımlarıyla da çevreyi etkiliyor. ChatGPT benzeri büyük dil modellerinin yılda yaklaşık 8,4 ton karbondioksit saldığı, bunun da bir kişinin yıllık salımının iki katını aştığı ifade ediliyor. Daha büyük modellerin eğitilmesi ise yüzlerce megavat saat enerji tüketimine ve yüzlerce ton karbon salınımına yol açıyor. Örneğin, 175 milyar parametreye sahip bir modelin eğitilmesi sırasında 1287 megavat saat elektrik tüketildiği ve 552 ton karbondioksit üretildiği hesaplandı.
DÜNYAYI BEKLEYEN SU KRİZİ
İçilebilir ve kullanılabilir su kaynaklarının sınırlı olduğu bir dönemde, veri merkezlerinin artan su kullanımı riskleri büyütüyor. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 4 milyar insan ciddi su kıtlığıyla karşı karşıya kalıyor.2030 yılına kadar dünya nüfusunun yarısının ciddi su sıkıntısı çekebileceği, 2040 yılına gelindiğinde ise her dört çocuktan birinin su stresi yaşayan bölgelerde yaşayacağı öngörülüyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPAY ZEKA NASIL OLUR?
Yapay zeka teknolojileri enerji tasarrufu, su yönetimi ve akıllı tarım gibi alanlarda çevresel faydalar da sağlayabiliyor. Bu teknolojilerin olumlu yönleri arasında, su tüketimini azaltan algoritmalar, akıllı sulama çözümleri ve enerji kullanımını analiz eden sistemler öne çıkıyor. Ancak uzmanlara göre, sürdürülebilir yapay zeka için su ayak izi ve karbon ayak izi birlikte değerlendirilmek zorunda.
CİDDİ BİR ŞEKİLDE SORGULANMALI
Araştırmacılar, yapay zekanın insanlık için sunduğu imkanların çevresel maliyetlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Fazla su kullanımı ve yüksek karbon salımları, küresel ısınma, su kıtlığı ve iklim değişikliğinin etkilerini derinleştirebilir. Bu nedenle, yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesinde sürdürülebilirlik ilkesinin temel alınması gerektiği ifade ediliyor.
Haber Merkezi