SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın

Dil Seçimi

Elektrikte kablosuz dönem

Haber görseli

Bilim kurgu filmlerinde sıkça karşılaşılan “havadan elektrik” fikri, son yıllarda bilimsel araştırmaların merkezine yerleşmiş durumda. Ancak sosyal medyada dolaşan “prizler tarihe karışıyor” söylemleri ile bilimsel gerçekler arasında fark bulunuyor.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALARIN BAŞARDIĞI

Kablosuz enerji aktarımı, yeni bir fikir değil. Çalışmaların temeli, 20. yüzyılın başında Nikola Tesla’nın deneylerine kadar uzanıyor. Günümüzde ise bu alandaki çalışmalar üniversiteler ve mühendislik kuruluşları tarafından kontrollü ortamlarda sürdürülüyor.

MIT, IEEE ve Nature Communications gibi saygın yayınlarda yer alan çalışmalara göre, kablosuz enerji aktarımı kısa mesafede ve düşük güç seviyelerinde başarıyla gerçekleştirilebiliyor. Bu çalışmalar, sensörler ve düşük enerji tüketimli cihazlar için umut verici sonuçlar gözler önüne seriyor.

Fakat mevcut teknolojiyle cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar veya ev aletlerini uzaktan ve yüksek güçle şarj etmek henüz mümkün değil. Enerji aktarımı sağlanabiliyor, ancak bu güç seviyeleri günlük yaşam için yetersiz kalıyor.

KABLOSUZ ENERJİ NASIL İLETİLİYOR?

Bilimsel literatürde kablosuz enerji aktarımı farklı yöntemlerle ele alınıyor. Günlük hayatta en yaygın kullanılan yöntem, cep telefonlarında gördüğümüz temas gerektiren kablosuz şarj sistemleri. Bunun dışında daha gelişmiş yöntemler üzerinde de çalışılıyor.

Manyetik rezonans yöntemleri, kısa ve orta mesafelerde enerji aktarımına imkân tanırken; radyo frekansı tabanlı sistemler duvarlardan geçebilme avantajı sunuyor ancak çok düşük güç sağlayabiliyor. Lazer ve mikrodalga tabanlı yöntemler ise daha çok uzaydan enerji iletimi gibi büyük ölçekli ve deneysel projelerde araştırılıyor.

NEDEN HERKES EVİNDE KULLANAMIYOR?

Kablosuz enerjinin önündeki en büyük engel verimlilik. Enerji, mesafe arttıkça ciddi şekilde kayba uğruyor. Ayrıca insan sağlığına yönelik elektromanyetik maruziyet sınırları, bu teknolojinin yaygınlaşmasını sınırlayan önemli bir faktör olarak görülüyor.

Bir diğer sorun ise düzenleme ve standart eksikliği. Uzaktan yüksek güçlü enerji iletiminin hem güvenli hem de ekonomik hale gelmesi için uluslararası standartlara ihtiyaç duyuluyor.

GELECEKTE BİZİ NE BEKLİYOR?

Kablosuz enerji teknolojisi tamamen hayal değil, ancak beklentilerin gerçekçi olması gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda bu teknolojinin özellikle düşük enerji tüketimli cihazlarda daha yaygın kullanılması öngörülüyor.

Yakın gelecekte sensörler, akıllı ev ekipmanları ve nesnelerin interneti cihazları kablosuz enerjiyle çalışabilir hale gelebilir. Orta vadede belirli alanlarda, sınırlı mesafelerde kablosuz şarj sistemleri hayatımıza girebilir. Fakat evlerde priz ihtiyacını tamamen ortadan kaldıracak bir sistem için hâlâ uzun bir yol olduğu belirtiliyor.

GERÇEK VE ABARTI ARASINDAKİ ÇİZGİ

Bilimsel veriler net bir tablo gözler önüne seriyor:
Kablosuz enerji aktarımı mümkün ve aktif olarak geliştiriliyor. Ancak “eve girince cebinizdeki telefonun otomatik şarj olması” gibi senaryolar bugün için bilimsel bir gerçeklik değil.

Kısacası, teknoloji ilerliyor; fakat prizsiz evler şimdilik bilim kurgudan bilime geçişin henüz erken gibi görülüyor.

Haber Merkezi

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.