SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın

Enerji dönüşümünde depolama ana oyuncu oluyor

Haber görseli

Enerji Depolama Endüstrileri Derneği (EDEDER) tarafından Ankara’da düzenlenen “Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye” temalı kongre, enerji sektörünün önde gelen temsilcilerini bir araya getirerek Türkiye’nin depolama yatırımlarına ilişkin kritik mesajlar içerdi. Enerji Haber olarak kongrede yerimizi aldık ve tüm açıklamaları sahadan takip ettik.

“DEPOLAMA ARTIK ŞEBEKENİN ASLİ UNSURU”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, depolama teknolojilerinin artık enerji sistemlerinin merkezine yerleştiğini belirtti: “Depolama, şebekenin sigortası değil refleksi olmalıdır. Artık depolama faaliyetleri tamamlayıcı değil asli unsur olmak zorunda. Hızlı tepki verebilen sistemler, enerji arz güvenliğinde kapasite kadar önemlidir” ifadelerini kullandı.

“ENERJİ ARTIK ULUSAL GÜVENLİĞİN BELİRLEYİCİSİ”

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, enerjinin yalnızca ekonomik bir konu olmaktan çıktığının altını çizerek şu şekilde konuştu: “Dijital dönüşümden ulaşıma, sağlıktan iletişime kadar her alan güvenilir enerjiye dayanıyor. Bu nedenle enerji artık sadece bir ihtiyaç değil, ulusal güvenlikten ekonomik rekabete kadar birçok alanda belirleyici güçtür.”

Gürcan ayrıca,

  • elektrikli araç satışlarının 2025 itibarıyla Türkiye’de %20 seviyesine ulaştığını,
  • depolama sektörünün batarya teknolojilerinden yazılıma kadar geniş bir değer zinciri sunduğunu

ve yüksek katma değerli ihracat için önemli fırsatlar yarattığını vurguladı.

EÜAŞ: “DEPOLAMALI PROJELER PORTFÖYÜMÜZDE KRİTİK YER BULACAK”

EÜAŞ Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Suat Üstün, kurumun 20.810 MW kurulu güçle Türkiye’nin toplam kapasitesinin %17’sini oluşturduğunu belirterek depolama yatırımlarının önemine vurgu yaptı.

Üstün,

  • Alaçatı ve Bozcaada’daki yenilenebilir santrallerde ASELSAN iş birliğiyle depolama entegrasyonunun tamamlanmak üzere olduğunu,
  • Bursa Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali’nin hibrit modele dönüştürüldüğünü,
  • Gazi Üniversitesi ve TENMAK ile vanadyum redoks vs. lityum-ion batarya performans karşılaştırma projelerinin yürütüldüğünü aktardı.

EÜAŞ’ın hem hibrit tesislerde hem de depolamalı projelerde yeni kapasite artırımlarına devam edeceğini özellikle belirtti.

TEİAŞ: “DEPOLAMA SİSTEM GÜVENLİĞİ İÇİN OLMAZSA OLMAZ”

TEİAŞ Genel Müdür Yardımcısı DENİZ COŞKUN, Türkiye’nin yenilenebilir yoğunluğunun hızla arttığını ancak Avrupa ülkeleri kadar güçlü enterkoneksiyon kapasitesine sahip olunmadığının altını çizerek depolamanın stratejik önemini şu şekilde açıkladı: “Türkiye’nin 28.000 MW pompaj depolamalı HES potansiyeli var ama henüz işletmede bir tesis yok. Bu nedenle bataryalı depolamalı üretim tesisleri bizim en kritik esneklik aracımız olacak.”

Coşkun, depolamanın TEİAŞ için sağlayacağı katkıları şu şekilde sıraladı: milisaniye düzeyinde frekans desteği, ani üretim kayıplarının dengelenmesi, sekonder frekans kontrolüne katılım, pik talep yönetimi ve yük kaydırma, rüzgar ve güneş bölgelerinde kısıt yönetimi, mikro şebeke – ada modunda kritik yükleri besleme, sanal atalet sağlayarak döner kütle ihtiyacını azaltma.

İspanya–Portekiz kesintisine değinen Coşkun, “8000 MW batarya ve 4000 MW pompaj depolama kapasitesine rağmen kesinti yaşadılar. Bu da Türkiye için depolamanın zorunluluk olduğunu net biçimde gösteriyor” ifadelerini kullandı.

PİLDER: “BATARYADA UÇTAN UCA YERLİ EKOSİSTEM OLUŞTURUYORUZ”

PİLDER Başkanı KADEM USTA, 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girecek yeni yerli malı belgesi uygulamasının batarya sektöründe yerelleşmeyi hızlandıracağını söyledi.

Usta, ürünlerin yerlilik oranlarına göre A–E sınıflarına ayrılacağını ve Türkiye’nin hedefinin: hücre, modül, enerji depolama sistemi, yazılım (BMS/EMS), sertifikasyon ve güvenlik bileşenleri gibi tüm unsurlarda uçtan uca yerli üretim olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin hedefi, üretilecek bataryaların kullanıldığı enerji depolama sistemlerinde mümkün olan en yüksek yerlilik oranına ulaşmaktır. Bu yerlilik, hücre ve modül seviyesinden başlayarak tam batarya paketinin enerji depolama sistemine entegrasyonuna kadar tüm aşamalarda sağlanabilir.

PİLDER’in 45 üyesiyle birlikte test–sertifikasyon, yangın güvenliği, iklimlendirme ve geri dönüşüm tarafında kapsamlı bir yerelleşme çalışması yürüttüğünü söyleyen Usta, Türkiye’nin 2030 yılına kadar 80 GWh batarya üretim kapasitesine ulaşmayı hedeflediğini belirtti.

TÜRKİYE DEPOLAMADA BÖLGE LİDERİ OLMAYA HAZIR

Enerji Haber’in sahadan aktardığı değerlendirmelere göre kongrede verilen tüm mesajlar ortak bir noktada toplandı: Depolama, Türkiye’nin enerji dönüşümünde hem ekonomik hem teknolojik hem de sistem güvenliği açısından vazgeçilmez bir unsur halini alacak.

Türkiye’nin yerli üretimde, batarya teknolojilerinde, iletim şebekesi esnekliğinde ve yüksek katma değerli ihracatta büyük bir fırsat penceresi yakaladığının altı çizildi.

Haber Merkezi

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.
Köşe Yazarlarımız