Radyo Harman'da Hüseyin Bekar’la Başkanlar Konuşuyor programının bu haftaki konuğu Gelecek Partisi Ankara İl Başkanı Gülnur Hayran’dı.
Hüseyin Bekar'ın sorularını yanıtlayan Hayran, ekonomi’den, çiftçilere,öğrencilerden işsizliğe Türkiye gündeminin konuşulduğu programda önemli açıklamalarda bulundu.
Hüseyin Bekar: Gelecek Partisinin Ankara’daki çalışmaları nelerdir? Ahmet Davutoğlu ile yollarınız nasıl kesişti? Siyasete nasıl girdiniz?
Gülnur Hayran: Gelecek Partisi, Sayın Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu başkanlığında 12 Aralık 2019 yılında kuruldu. Nasıl kurulduğu konusunda bana sahada da çok soru soruluyor, AKP’nin devamı olduğunu düşünenler var. AKP’de uzun yıllar görev yaptım. Siyaset geçmişim AKP ile başladı. Akademisyenim ama önce anneyim siyasete de bu yüzden başladım anne olduğum için.Anne olduğunuzda sadece kendi çocuklarınız değil tüm çocuklar sizin çocuğunuz oluyor,onların gelecekleri için kaygılanıyorsunuz, daha güvenli bir çevrede yaşamalarını, barış ortamında ve ekonomik sıkıntı çekmeden büyümelerini istiyorsunuz.Bu kaygıları yaşadığım için siyasete girdim. Gelecek Partisi'nde de bunun için varım. Gençlerle aktif olarak bir araya geliyorum, onlar bizim geleceğimiz bu ülkeyi onlara bırakacağız bu ülkede yaşananların hesabını ilerde torunlarımız bize sorduğu zaman çok geç kalmamak için elimizi taşın altına koymamız gerek. Bu nedenlerle Gelecek Parisi’nde siyasete başladım.
Hüseyin Bekar : Örgütlenme çalışmalarınız şuan ne durumda ?
Gülnur Hayran: Şuanda 23 ilçede teşkilatlanmamızı tamamladık, 2023 seçimlerine -ki erken seçim bekliyoruz- hazırız.
Mahalle ve sandık yönetimlerimizi oluşturuyoruz.Köylerde ve mahallelerdeyiz.
Hüseyin Bekar: Sayın Ahmet Davutoğlu 62. 63. ve 64. dönem Başbakanıydı aynı zamanda AKP Genel Başkanıydı sonrasında ise AKP’den ayrıldı. Neden yeni parti kurmayı gerek gördü?
Gülnur Hayran: Sayın Ahmet Davutoğlu ve bizler aynı zamanda AKP’nin kurucu kadrosunda da yer aldık. Ben siyasete AKP’de başladım ama ilk 10 yıldan sonra trenden biz inmedik, trenden onlar indi. Siyasete AKP’de başladığımda hep şunu dedim: Biz hep uzlaşalım,ötekileştirilmeyelim, Kürt, Türk, Alevi ve Çerkez ayrılmayalım. Siyasi emeller doğrultusunda ayrılmaya karşı çıktığım için o dönemde AKP’de yer almıştım ama AKP o gün çıktığımız davada davasını ayırdı. Bu yüzden yollarımızı ayırarak yeni bir yola girdik.
Hüseyin Bekar: Türkiye’nin gündeminde olan bir konu da üniversiteler açıldı. Barınma ve beslenme öğrencilerin en temel ihtiyaçları sizce yurt ve beslenme sorunu nasıl aşılmalı?
50 bine yakın yatak cemaat ve tarikatlara verilmiş durumda bir akademisyen olarak değerlendirebilir misiniz?
Gülnur Hayran: Gençleri kendi çocuklarım gibi gördüğüm için konuyla yakından ilgileniyorum. Öncelikle yurttan başlayalım; Cumhurbaşkanı yurt sorunu yok, bunlar provakatör dedi. Çok üzüldüm, benim öğrencilerim, yeğenlerim var bu çocuklar gerçekten yurt bulamadı, ev tutamadılar ve ev tutacak bütçeleri de yok zaten.Özel yurtların fiyatları çok yüksek. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından çok yurt yapıldı ama şuan bu yurtları göremiyoruz, cemaat ve tarikatlara verildi ve çok ciddi bir rant elde edildi. Bu yurtları hibe etmiyorlar çok yüksek fiyatlar sunuyorlar, 80 milyonun vergisiyle oluşturulmuş bu yurtları nasıl devrederler bunu sormak lazım. Ben öğrencilere evimi açtım, çocuklarımızı misafir ediyoruz. Bu yurt sorunu çözülür sosyal devlet olmak bunu gerektirir. Aynı zamanda kredi burslarının devlet bursuna dönüştürülmesi taraftarıyım krediyi devlet bırakmalı. Alınan krediler 8 ayda 8 bin lira faizle işletiyor bu bir örenci-kredi burs sistemidir. Bu çocuklar bizim geleceğimizken biz hala barınma sorununu konuşuyoruz.
Hüseyin Bekar: 2002 yılında kredi bursları 45 lira, 2021 yılında ise 650 lira yani bir öğrencinin günlüğü 21 liraya denk geliyor. 21 lira ile genç biri neler yapabilir?
Gülnur Hayran : Daha evvel bahsettiğim gibi kredi bursları devlet burslarına dönüştürülmeli. Özellikle pandemi döneminde çok sıkıntı yaşadılar şuan 200 bin öğrenciye ek süre verilmedi ve son sınıfta okulla ilişikleri kesildi. Bu konuda hukuk mücadelemizi başlattık.
Hüseyin Bekar: İşsizlik Türkiye’nin en temel sorunu bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Gülnur Hayran :Üretim tesislerinin hepsi satıldı.Türkiye için üreten ekonomi yerine hizmet sektörüne dayalı bir ekonomi modelini seçtiler. Üretim tesisleri satılırsa ya da kapanırsa çarpan etkisiyle üretici sanayisi ve sermayesi zarar görür ve doğal sonucunda da işsizlik ortaya çıkar. Gençler gerçekten çok mutsuz bunu gözlemliyoruz. 30 sene üniversitede akademisyenlik yaptım ilk kez bu kadar karamsar bir gençlik görüyorum. Biz Gelecek Partisi olarak bu sorunları görüyoruz ve çözüm önerileri hazırlıyoruz
Hüseyin Bekar: Türkiye’nin en önemli can yakıcı konularından bir tanesi zamlar, enflasyon ve yaşam pahalılığı. Bu konuda iktidarın açıklaması yaşam pahalılığının,zamın olmadığı ve çiftçinin mutlu olduğu yurt barınma sorununun olmadığı yönünde bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Gülnur Hayran: Önümüz daha facia görünüyor bir an önce hükümet yetkililerinin sorunu idrak etmeleri ve uygulamaya geçmeleri lazım.
Hüseyin Bekar: Kuraklık iklim krizi en önemli meselelerden birisi çiftçilerin durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gülnur Hayran: Çiftçinin dayanacak üretecek gücü kalmadı ve ekim yaptığında zararda olduğunu düşünerek artık ekim yapmak istemiyor. Artan maliyetler ise çok yüksek çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor.
Hüseyin Bekar: Peki bu ekonomik krize ve diğer sorunlara Gelecek Partisi nasıl bakıyor?
Gülnur Hayran: Her şeyin algı yönetmeyle üstünü kapatıyorlar beka diyorlar beka bu değil. Biz öyle bir milletiz ki var olanla yetinen bir milletiz ama artık var olanla yetinemeyecek durumdayız Gelecek Partisi olarak çözüm önerilerimiz ve çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor.
Beyza ATMACA
İhbar Hattı
+90 0312 425 30 04
