Enerji Sistemleri Mühendisi Selenay Altun Derya, Manşet Haber’e yaptığı açıklamada enerji sektörünün bugün kritik bir dönüşüm evresinden geçtiğinin altını çizerek, “Enerji sistemleri artık büyüme ve üretim odaklı değil; bozunum, yenilenme ve döngüsel denge üzerine kurulu bir yapıya evriliyor” ifadelerinde bulundu.
“ENERJİ DOĞASI GEREĞİ DÖNGÜSELDİR”
Derya, enerji sektörünün çoğu zaman üretim, arz güvenliği veya yatırım penceresinden tartışıldığını ancak bunun büyük resmi yansıtmadığını vurgulayarak: “Enerji canlı bir sistem gibidir. Doğar, gelişir, verim kazanır, yıpranır ve dönüşür. Bu döngü bir kriz değil; sistemin kendini yenileme biçimidir” ifadelerinde bulundu.
“FOSİL ÇAĞININ GEÇ OLGUNLUK EVRESİNDEYİZ”
Fosil kaynakların hala küresel enerji talebinde etkin rol oynadığını belirten Derya, bu düzenin artık kendi sınırlarına dayandığını belirtti: “Kömür, petrol ve doğal gaz sistemi ayakta tutuyor; fakat entropi fizik laboratuvarlarında değil, enerji politikalarında işliyor. Karbon yükü, doygunluk, altyapı sınırları… Hepsi yeni bir denge arayışının işareti” dedi.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ BİR ALTERNATİF DEĞİL, ZORUNLU EVRİM”
Derya, yenilenebilir enerjinin romantik bir ‘doğa dostu’ söylemin ötesinde teknik bir zorunluluk olduğunun altını çizdi: “Güneş ve rüzgar alternatif değil; döngünün doğal devamı. Enerji kaynağını değil formunu değiştirerek yaşar. Fosil çağının çözülmesi bir yıkım değil, yeni enerji mimarisinin başlangıcıdır” dedi.
“BOZUNUM SÜRECİ KONTROLLÜ İLERLİYOR”
Mevcut enerji sisteminin dönüşüm sancısının yapısal olduğunu söyleyen Derya: “Depolama, grid esnekliği, piyasa mekanizmaları… Yeni enerji düzeni için gereken dinamik denge tam oturmuş değil. Şu anda kontrollü bir bozunum sürecindeyiz. Karmaşa aslında doğal adaptasyon” şeklinde konuştu.
“GERÇEK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SINIRSIZ ENERJİ DEĞİL!”
Enerji dönüşümünün bir yok oluş değil, form değişimi olduğunu belirten Derya: “Enerjinin doğasında kayıp yoktur; dönüşüm vardır. Bizim görevimiz bu dönüşümü hızla yönetmek değil, dengeyle uyumlamak. Enerji yönetimi artık kapasite arttırmaktan çok, döngüye uyumlanma becerisidir” dedi.
“ARTIK ENERJİ, TEKNOLOJİ VE DAVRANIŞLARIN İÇ İÇE GEÇTİĞİ BİR AĞ”
Bugünün enerji sisteminin yalnızca santral ve panellerden oluşmadığını belirten Derya şöyle konuştu: “Enerji artık hava olaylarının, ekonomi davranışlarının, veri akışlarının ve sosyal farkındalığın ördüğü dev bir ağ. Bu ağın sürdürülebilirliği teknoloji kadar sezgi gerektiriyor” dedi.
“GELECEĞİN BAŞARILI ENERJİ SEKTÖRÜ: EN ÇOK ÜRETEN DEĞİL, EN UYUMLU OLAN”
Enerji dönüşümünün yeni başarı kriterinin uyum olduğunu vurgulayan Derya: “Doğa döngüye uyum sağlayanı yaşatır. Enerji sektöründe de durum artık böyle. Gelecekte kazanan, en yüksek üretimi yapan değil, döngü ritmine en iyi uyum sağlayan sistemler olacak” dedi. Yeni dönemde mühendislerin rolünün değiştiğini vurgulayan Derya sözlerini şu şekilde tamamladı: “Artık görevimiz sadece enerji üretmek değil; sistemin ritmini okuyup sürdürülebilir döngüyü yöneten altyapılar tasarlamak. İlk kez enerjiyi tüketerek değil, onunla birlikte var olmayı öğreniyoruz.”
Haber Merkezi
