Dirençli nişasta ile açlık hissinizi bastırın

Yeni dünya düzeninde hızlı yaşam tarzına uygun olarak değişen beslenme alışkanlıklarından dolayı toplumlar obeziteyi çağın en önemli hastalıkları arasında adlandırıyor. Sadece fit görünmek için değil aynı zamanda sağlıklı bir yaşam için de düzenli ve sağlıklı ürünlerin tercih edilmesinin altını çizen uzmanlar ayrıca bağışıklık sisteminin de güçlü olması gerektiğine dair uyarılarını sık sık dile getiriyor.
Bu anlamda belli bir kilo problemi yaşayan insanların kilo kaybı için uzman tarafından verilen diyet programlarında karşımıza çıkan “dirençli nişasta”ya dair bilgilendirmelerde bulunan Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. Kübra Şahin aynı zamanda faydalarını da sıraladı.
Başarılı bir diyet için dirençli nişastanın da programda yer alması gerektiğinin altını çizen Öğr. Gör. Kübra Şahin öncelikli olarak dirençli nişastanın tanımı için; “Sağlıklı insanların ince bağırsaklarında sindirilmeyen ve emilmeyen, ancak kolondaki yerleşik mikroflora ile kolonda fermente edilen nişasta veya nişastalı gıda ürünlerinin toplamına dirençli nişasta denir. Vücutta sindirilemeyen dirençli nişasta, diyet lifi kapsamında yer almaktadır” dedi.

HANGİ BESİNLERDE BULUNUR
Şahin, dirençli nişastanın en fazla fasulye türlerinde; en az ise buğday, pirinç, mısır, darı ve arpa gibi tahıl ürünlerinde bulunduğunu belirterek, dirençli nişasta açısından önemli gıda kaynaklarını da paylaştı:
‘‘Tam tahıl ve susam gibi tohumlar ile baklagiller, pişirilip-soğutulmuş pirinç, pişirilip-soğutulmuş makarna, çiğ ve pişirilip-soğutulmuş patates, olgunlaşmamış muz, mısır nişastası, kahvaltılık gevrekler, ekmek ve buharda pişirme uygulaması ile üretilen besinlerin de dirençli nişasta açısından önemli gıda kaynaklarıdır.’’

DİRENÇLİ NİŞASTANIN 4 FAYDASI
Öğr. Gör. Kübra Şahin, dirençli nişastanın faydalarını ise şöyle sıraladı:
1.Açlık hissini baskılar ve iştah üzerinde etkili olarak vücut ağırlığı denetimi sağlamasıyla obezite tedavisinde kullanılır.
2.Postprandiyal glisemik yanıtı değiştirerek, hipoglisemiyi önler ve hiperglisemiyi azaltır. İnsülin duyarlılığı ve glukoz yanıtı iyileştirdiğinden dolayı insülin direnci ve Tip 2 DM riskini azaltır.
3.Kan lipid düzeyleri üzerinde azaltıcı etki gösterdiği için kalp-damar hastalıkları riskini azaltır.
4.Bağırsak pH’sını düşürerek çinko, kalsiyum ve magnezyum emilimi artırdığı, inflamasyon ve bağırsak hastalıkları üzerinde olumlu etkilerinin olduğu, bağırsak immün fonksiyonunu ve mikrobiyota aktivitesini düzenler.