İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir “çıkar amaçlı suç örgütü” kurduğu ve yönettiği öne sürülüyor. Savcılık, örgütün İmamoğlu dışında altı yöneticisi bulunduğunu iddia ediyor.
FATİH KELEŞ: "EN ÖNEMLİ YÖNETİCİ"
Savcılığa göre Fatih Keleş, “örgütün en önemli yöneticisi” olarak tanımlanıyor. Şemada kendisinin altında 28 üye bulunduğu iddia ediliyor. Keleş, Beylikdüzü ve İBB dönemlerinde İmamoğlu’nun yakın çalışma ekibinde yer aldı. Savcılık, ihalelerden ve usule aykırı işlemlerden elde edilen paraların yüzde 10-15’lik kısmının “sisteme” aktarıldığını, Keleş’in bu süreçlerde rol aldığını öne sürüyor. Rüşvet görüşmelerine aracılık ettiği iddiaları da iddianamede yer alıyor. Keleş tutuklu ve tüm suçlamaları reddediyor.
MURAT ONGUN: "BASIN YAPILANMASI"
Murat Ongun, savcılık tarafından “örgüt yöneticilerinden biri” olarak gösteriliyor. Şemada 35 üye ile ilişkilendirildiği belirtiliyor. Ongun’un Beylikdüzü döneminden itibaren basın yapılanması içinde olduğu, İBB döneminde Medya AŞ ve diğer birimlere talimat verdiği iddia ediliyor. İhalelere girecek firmaların belirlenmesinde etkili olduğu öne sürülüyor. Ongun tüm suçlamaları reddediyor ve tutuklanmasının “kanıtsız ifadelere” dayandığını savunuyor.
ADEM SOYTEKİN: "İHALE SÜREÇLERİNİ YÖNLENDİRDİ"
İddianamede müteahhit Adem Soytekin, Beylikdüzü döneminden itibaren “örgüt yapılanmasında” yer alan bir yönetici olarak gösteriliyor. Savcılık, Soytekin’in Kiptaş ihalelerini yönlendirdiğini, rüşvet görüşmeleri yaptığını, çek ve para trafiğini şirketleri üzerinden akladığını iddia ediyor. Şemada altında altı üye olduğu belirtiliyor. Soytekin önce tutuklandı, etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi, sonra yeniden tutuklandı. Suçlamalar hakkında çeşitli beyanlarda bulundu.
MURAT GÜLİBRAHİMOĞLU: "ÖRGÜTÜN KASASI"
Savcılık, Murat Gülibrahimoğlu’nun “örgütün kasası” olduğunu öne sürüyor. Üzerindeki bazı malların İmamoğlu ve Fatih Keleş’e ait olduğu iddia ediliyor. Cebeci maden sahalarının 2019’dan itibaren İBB bilgisi dahilinde satın alındığı, bu alanların hafriyat için kullanılarak gelirlerin “sisteme” aktarıldığı belirtiliyor. Kaçak hafriyat, usulsüz fişler ve yurtdışına para transferi gibi iddialar da dosyada yer alıyor. Gülibrahimoğlu firari ve kamuoyuna açıklama yapmadı.
HÜSEYİN GÜN: CASUSLUK DOSYASINDA ADI GEÇEN İSİM
Hüseyin Gün, kamuoyunda önce “casusluk soruşturması” ile gündeme geldi. Savcılık, yabancı istihbarat görevlileriyle irtibatı olduğu yönünde iddialar ortaya koydu. İBB yolsuzluk dosyasında ise Gün, Necati Özkan ile teması nedeniyle “örgüt yöneticisi” olarak nitelendiriliyor. Altında yedi üye olduğu öne sürülüyor. Gün, hem casusluk dosyasında hem bu iddialarda suçlamaları reddediyor. Sadece analiz çalışmalarını ilettiğini belirtiyor.
ERTAN YILDIZ: "İŞTİRAKLERDEN SORUMLU YÖNETİCİ"
Savcılık, Ertan Yıldız’ın “örgütün iştiraklerden sorumlu yöneticisi” olduğunu iddia ediyor. Yıldız’ın, iştiraklerin ihale süreçlerini yönettiği, ihaleye girecek firmaları belirlediği ve rüşvet karşılığı süreçleri hızlandırdığı öne sürülüyor. Şemada altında sekiz üye bulunduğu belirtiliyor. Yıldız tutuklanmasının ardından etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi ve daha sonra adli kontrolle serbest bırakıldı.
İDDİANAME NE DİYOR?
İddianame, İmamoğlu’nun “çıkar amaçlı suç örgütü” kurduğunu ve yönettiğini iddia ediyor. Savcılık, bu yapının Beylikdüzü döneminde oluşmaya başladığını, İBB döneminde ise ihaleler, imar izinleri, ruhsat süreçleri ve hafriyat işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasını ileri sürüyor.
Dosyada “sistem” adı verilen bir para mekanizmasının bulunduğu, elde edilen gelirlerin belirli yüzdelerinin bu sisteme aktarıldığı savunuluyor. İddianame, 6 yöneticinin her birinin bu süreçte farklı alanlardan sorumlu olduğu yönündeki değerlendirmeleri içeriyor.
Tüm isimler, kendilerine yöneltilen suçlamaları reddediyor.
Kaynak: Haber Merkezi
