SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın

Dil Seçimi

İmamoğlu iddianamesi: 185 milyon tonluk kaçak döküm iddiası

Haber görseli

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamenin ayrıntıları kamuoyuna yansımaya devam ediyor. Savcılık, İmamoğlu’nun yönettiği öne sürülen suç örgütünün yıllar boyunca sistematik bir şekilde kaçak hafriyat dökümü yaparak büyük bir gelir elde ettiğini iddia ediyor. 2020, 2021, 2022, 2023, 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan dönemde toplam 185 milyon ton kaçak hafriyat döküldüğü, bu faaliyetlerin kamu kaynaklarına yaklaşık 80 milyar lira tutarında zarar verdiği belirtiliyor. İddianamede, örgütün İstanbul’daki hafriyat döküm alanlarını kontrol altına alarak illegal bir ekonomik düzen oluşturduğu ifade ediliyor.

KONTROLSÜZ DÖKÜMÜN BEDELİ 80 MİLYAR LİRA

Hazırlanan iddianamede, özellikle Cebeci Maden bölgesinde yapılan incelemelerde örgütün denetimsiz, niteliksiz ve kaçak dökümlerle bölgedeki maden rezervlerine ciddi zarar verdiği kaydediliyor. Usulsüz dökümler sonucu ortaya çıkan kamu zararının maden varlığında büyük bir kayba yol açtığı belirtiliyor. Atık Taşıma ve Kabul Belgesi verilerine göre normal şartlarda İSTAÇ tesislerine yönlendirilmesi gereken hafriyatın, örgütün kontrol ettiği alanlara döküldüğü ve bu işlemlerden elde edilen gelirin “sistem” olarak adlandırılan yapıya aktarıldığı ifade ediliyor. Yapılan hesaplamalarda, dökülen hafriyatın ton başına 140 liradan değerlendirildiği, sadece bu izinsiz döküm kaleminin bile 31 milyar 227 milyon lira tutarında bir gelir oluşturduğu değerlendirmesi yer alıyor.

GELİR AĞI, NAYLON FATURALAR VE ‘SİSTEM’ HAVUZU

İddianamede, örgütün sadece kaçak döküm üzerinden değil, aynı zamanda ihalelere fesat karıştırarak da haksız kazanç elde ettiği vurgulanıyor. Şüphelilerin, kamu kurumlarını zarara uğratan bu faaliyetleri sürdürürken çevreye ve maden sahalarına telafisi mümkün olmayan zararlar verdiği belirtiliyor. Suçtan elde edilen gelirlerin bir bölümünün örgüt mensuplarının kişisel servetlerine aktarıldığı, diğer kısmının ise “sistem” adı verilen ve siyasi etki alanı oluşturmayı hedeflediği öne sürülen havuza yönlendirildiği ifade ediliyor. Ayrıca, vergiden kaçınmak amacıyla naylon fatura düzenlendiği, çek ödemeleriyle paranın şirket dışına çıkarıldığı ve tüm bu süreçlerin ortak hareket eden bir yapı tarafından organize edildiği iddialar arasında yer alıyor.

Kaynak: Haber Merkezi

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.