İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İmamoğlu’nun terör suçlamasına karşı savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Savcılık tarafından Ekrem İmamoğlu’na terör kaydı olan 18 kişinin meclis üyeliği soruldu. İmamoğlu ifadesinde “39 ilçede yaklaşık bin 500’e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilmem mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu, terör örgütleriyle bağlantılı akrabası olup olmadığı sorusuna, “Ailemde veya çevremde terörle bağlantılı kimse barınamaz, böyle bir soruyu bile zul kabul ederim” şeklinde yanıt verdi.
İfade sırasında Ekrem İmamoğlu’na, terör örgütü güdümündeki yayın organlarında PKK/KCK yöneticisi Bese Hozat ve Yıldırım Kaya’nın İstanbul’a kayyum atanacağı yönündeki açıklamaları aktarıldı. Bu açıklamalarda İBB ve “kent uzlaşısı” üzerinden değerlendirmeler yapıldığı belirtildi.
Ekrem İmamoğlu, ifadesinde “kent uzlaşısı”nın DEM Parti söylemi olduğunu belirterek, terör örgütleriyle bağlantılı kişilerin isimlerini ya da söylemlerini bilmediğini ve takip etmediğini söyledi. “Kent uzlaşısı” konusunun muhatabının kendisi değil, hükümetle görüşen DEM Parti yöneticileri olduğunu ifade etti.
Savcılık, İmamoğlu’na terör kaydı bulunan 18 kişinin yerel seçimler öncesinde DEM Parti’den CHP’ye geçtiğini ve belediye meclis üyesi yapıldığını belirtti. Bu kişilerin kim tarafından aday gösterildiği ve İmamoğlu’nun bu kişiler hakkında terör bağlantısı bilgisi olup olmadığı soruldu.
Ekrem İmamoğlu, terör kaydı bulunan kişilerin aday listelerinde yer almasına rağmen İlçe ve Yüksek Seçim Kurulları’nın bu durumu tespit etmediğini belirtti. Soruşturmanın siyasi müdahale amaçlı olduğunu savundu. Ayrıca, binlerce meclis üyesi adayı arasında kimin kimle iltisaklı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Ekrem İmamoğlu, gizli tanık “İlke”nin CHP ile DEM Parti arasında para trafiği olduğu ve bazı isimlerin bu süreçte aracı olduğu yönündeki iddialarını reddetti. Reform Enstitüsü’nün düşünce kuruluşu olarak kurulduğunu, henüz aktif faaliyet göstermediğini ve kurucularından biri olduğunu belirtti. Tanıkta adı geçen kişilerle para aktarımı ya da ilişki kurulduğuna dair bir bilgisi olmadığını söyledi. Gizli tanığın beyanlarını “uydurma, kumpas ve yalan” olarak nitelendirerek kabul etmediğini ifade etti.
İmamoğlu’na ifadesinde, Sarıyer’deki 624 ada 175 parsel soruldu. Yanıt olarak, “Kamulaştırma ile ilgili tamamen belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın huzuruna sunması için yapılmış bir çalışmadır” dedi.
Kimlik tespitinde aylık gelirinin 250 bin lira olduğunu belirten İmamoğlu, ifadesinde ise kendisine gösterilen bazı fotoğraflara ilişkin, “Türkiye’de en fazla gündemde olan kişilerden biri olduğunu belirterek, “Hayatım halkın arasında geçiyor ve insanlarla ilgili en fazla güvendiğim şey bir kere gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzerinedir. Fotoğraflarda olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir. Diğerleriyle ilgili tanımadığım insanları gözümle hatırladığım kadarıyla ifade ederek tanımaya çalışacak çaba içerisinde olacak bir kişi değilim” dedi.
İmamoğlu ifadesinde, Emrah Bağdatlı, Adem Soytekin, Hüseyin Köksal, Fatih Keleş gibi şahısların malvarlığı ile ilgili artışlarla bir bilgisini olmadığını söyleyerek, “Kendi ticari hayatlarıdır. Hayatım ile ilgili hususun hiçbir gizliliği olmamıştır. 3 nesildir ticaretin içinde olan bir insan ve dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak kamuda hesap sormanın ve hesap vermenin çoklu yöntemleri var iken gözaltına alınarak Ramazan ayında kul hakkı yenmesi benim ve milletimin çok ağrına gitmiştir. Doğru yöntemi tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanların, raporları düzenleyenlerin Allah’ın verdiği ömür kadar mücadeleme hukuki zeminde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim. Söyleyeceklerim bundan ibarettir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA