İsrail’in Sumud Filosu’na düzenlediği baskında alıkonulan Türk aktivist Mesut Çakar, yaşadıklarını Manşet Haber’e anlattı. Çakar, “Bizim eylem amacımız sadece yardım taşımak değil, deniz ablukasını kırarak dünyaya Gazze’deki soykırımı göstermekti” dedi.
Küresel Sumud Filosu, İsrail ablukası altındaki Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıktı. Filo, “yüksek riskli bölgeye” girdikten saatler sonra, 2 Ekim günü İsrail müdahalesi ile karşılaştı. İsrail güçleri, filoya ait teknelere girerek aktivistleri uluslararası sularda hukuksuz biçimde alıkoydu.
“FIRTINALAR, SABOTAJLAR VE DRON SALDIRILARI YAŞADIK”
Tunus’tan katıldığı yolculukta “The Spectre” adlı teknede yer aldığını söyleyen Çakar, teknede 21 kişinin bulunduğunu, bunlardan beşinin Türk vatandaşı olduğunu aktardı. Çakar, “İçimizde milletvekilleri, doktorlar, avukatlar ve aktivistler vardı. Yolculuk zorluydu; fırtınalara yakalandık, motor arızaları yaşadık. Girit açıklarında drone saldırılarına maruz kaldık” diye konuştu.
Çakar’ın aktardığına göre, dron saldırılarının ardından Girit Adası’na sığınan filoda, katılımcılara ‘geri dönmek isteyenler için son şans olduğu’ ve ‘yola devam etmek istemeyenlerin karaya inebileceği’ hatırlatıldı. Ancak filodan çok az sayıda kişi ayrıldı.
“İSRAİL DONANMASI BASKIN YAPTI, LAZER SİLAHLARI DOĞRULTTULAR”
Gazze’ye yaklaşık 100 mil kala İsrail deniz kuvvetlerinin teknelere baskın yaptığını belirten Çakar, olay anını şu sözlerle anlattı:
“Maskeli, lazer silahlı askerler teknelerimize yaklaştı. Önce radyodan geri dönmemizi söylediler. Biz reddedince flaşları yüzümüze tuttular, teknemize çıktılar. Ellerimizi kaldırdık, direnmedik. Eylem tamamen şiddetsizdi. Çünkü en ufak bir hareket bile ölümle sonuçlanabilirdi.”
İSRAİL ASKERİNDEN KÖTÜ MUAMELE: ÇIPLAK ARANDILAR
Baskının ardından Aşdod Limanı’na götürüldüklerini söyleyen Çakar, “Limanda sert müdahaleler başladı. Kollarımız arkadan bükülerek yere yatırıldık. Dizlerimizin üzerinde saatlerce bekletildik. Bir arkadaşımızın o esnada kolu kırıldı” dedi.
Öte yandan Çakar, İsrail askerlerinin teknelere girdiği ilk andan Aşdod Limanı’na götürülene kadar olan süreçte propaganda amaçlı video çekimleri yapıldığı için kendilerine kibar davranılarak su ikram edildiğini, ancak limana ulaştıktan sonra kötü muameleye başlandığını aktardı. Çakar, burada yapılan işlemler sırasında çıplak şekilde üstlerinin arandığını ve fotoğraflarının çekildiğini söyledi.
“TUVALET MUSLUKLARINDAN SU İÇTİK”
Çakar, limandaki işlemlerin ardından kafes şeklindeki araçlara bindirilerek Mısır sınırına yakın bir cezaevine götürüldüklerini söyledi.
Kronik hastalığı bulunan aktivistlere ilaçlarının dahi verilmediğini belirten Çakar, “Nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Çöl ortasında, Filistinlilerin de tutulduğu bir hapishaneye konulduk. Günlerce su verilmedi, tuvalet musluklarından su içtik” dedi.
GRETA THUNBERG’E İSRAİL BAYRAKLI İŞKENCE
Çakar’ın aktardığına göre, aktivistlere tehdit ve hakarette bulunan İsrail askerleri, tanınmış isimlere daha aşağılayıcı davranışlarda bulundu. Askerler, Greta Thunberg’in ellerini kelepçeledi, zorla yeri öptürdü. Üzerine İsrail bayrağı asıp alay ederek fotoğraflarını çekti.
“TÜRKİYE SAHİP ÇIKTI AMA HÂLÂ SİYASİ YAPTIRIM YOK”
Üçüncü günün sonunda Türk Hava Yolları uçağıyla Türkiye’ye döndüklerini söyleyen Çakar, dönüşte yaşadığı hayal kırıklığını şöyle dile getirdi:
“Bazı arkadaşlarımız siyasi ve dini söylemleri öne çıkararak eylemin amacını gölgeledi. Biz sadece Gazze’ye yardım götürmek için değil, ablukayı kırmak ve devletleri harekete geçirmek için yola çıktık. Türkiye bize sahip çıktı, ama hâlâ İsrail’e karşı siyasi yaptırım yok. İsrail ile elçiliklerin kapanmasını, ülkenin tüm spor müsabakalarından men edilmesini istiyoruz.”
“AMACIMIZ ABLUKAYI KIRMAKTI”
Eylemin bir “insanlık misyonu” olduğunu vurgulayan Mesut Çakar, “Bizim amacımız, götürdüğümüz yardımlarla milyonlarca insanı doyurmak değildi, çünkü bu imkansız. Biz, ablukayı kırmak ve soykırımı dünyaya göstermek için yola çıktık” diye konuştu.
Fiziksel ve psikolojik olarak hâlâ toparlanamadığını söyleyen Çakar, “Belimden rahatsızlandım, fizyoterapi görüyorum. Psikolojik olarak da çok yıprandık. Ama önemli olan Gazze meselesi.” dedi.
Haber: Buket Saymaz