Eylül 2025’te yapılan bir değerlendirmeye göre, iklim değişikliğinin etkileri kıyı bölgelerindeki nükleer enerji santralleri için ciddi riskler oluşturuyor. Son yüzyılda deniz seviyelerinin 20-23 santimetre yükselmesi ve okyanusların ısınarak daha şiddetli kasırgalar üretmesi, nükleer santralleri doğrudan risk altına sokuyor.
Özellikle Çin, Pasifik kıyılarında hızla yeni santraller inşa ediyor.
NEDEN KIYIDA İNŞA EDİLİYOR?
Nükleer enerji santrallerinin kıyı bölgelerine kurulmasının temel nedeni, büyük şehirlerin enerji ihtiyacını karşılamak ve soğutma için bol su kaynağına erişim sağlamak. MIT’den nükleer bilim ve mühendislik profesörü Curtis Smith, nükleer reaktörlerin büyük miktarda ısı ürettiğini, bu ısının güvenli bir şekilde türbinlere aktarılması için suyun kritik önemde olduğunu belirtiyor.
GÜVENLİK STANDARTLARI ÇOK YÜKSEK
Nükleer enerji, ABD ve dünya genelinde en sıkı düzenlemelere tabi enerji kaynağı olarak biliniyor. Mühendisler, olabilecek en büyük fırtına ve sel senaryolarını göz önünde bulundurarak santralleri yüksek güvenlik marjlarıyla inşa ediyor. Kıyı bölgelerindeki santrallerde, su baskınlarına karşı koruma duvarları, güçlendirilmiş iç kapılar ve taşkınları önleyici pompalar yer alıyor.
FUKUSHIMA FELAKETİ DERSİ
2011’de Japonya’da yaşanan Fukushima Daiichi felaketi, nükleer santrallerin tsunamilere ve su baskınlarına karşı ne kadar savunmasız olabileceğini gösterdi. Bu felaket sonrasında ABD’deki nükleer endüstri, FLEX programı adı verilen yeni bir güvenlik sistemi oluşturdu. Program sayesinde santraller, ana tesis dışında da yedek enerji ve su kaynaklarına erişim sağlıyor.
ABD’DE TURKEY POINT ÖRNEĞİ
Miami yakınlarındaki Turkey Point Nükleer Santrali, iklim değişikliği kaynaklı risklerin en çok tartışıldığı örneklerden biri oldu. Fukushima sonrası yapılan incelemeler, santralin mevcut su baskını savunmalarının yetersiz kalabileceğini ortaya koydu. NRC’ye sunulan yeni acil durum planları ve yapılan iyileştirmelerle birlikte güvenlik marjlarının artırıldığı açıklandı.
SÜREKLİ GÖZDEN GEÇİRME İHTİYACI
Uzmanlar, iklim değişikliğinin nükleer santraller açısından tamamen ortadan kaldırılamayan riskler taşıdığını ifade ediyor. Ancak yüksek güvenlik standartları ve sürekli yapılan iyileştirmeler sayesinde bu riskler yönetilebilir hale getirilmeye çalışılıyor. Prof. Curtis Smith, iklim riskleri konusundaki sürekli tartışmaların ve güncellemelerin nükleer enerjinin geleceği için kritik olduğunu ifade ediyor.
Haber Merkezi
