Uygulamamızı ziyaret ederek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Kontrolsüz yeraltı suyu kullanımı, kuraklık ve azalan yağışlar Konya Ovası’nda binlerce obruğun oluşmasına neden oldu. Uzmanlara göre bu sürecin artık geri dönüşü bulunmuyor.
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Özge Can Ataş, iklim değişikliğiyle birlikte yağış miktarının azaldığını, kar yağışlarının düşmesiyle birlikte yüzey ve yeraltı sularında ciddi kayıplar yaşandığını belirtti.
Türkiye’de yağışın %65’i buharlaşırken geri kalan kısmı yüzey ve yeraltı sularını besliyor. Ancak bu denge sıcaklık artışı ve azalan yağış nedeniyle bozulmuş durumda. Ataş’a göre Türkiye şu anda kuraklık dönemine girdi ve bu tehdit her geçen yıl büyüyor.
Türkiye’nin yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1.500 metreküp seviyelerinde. Ancak nüfusun ve sanayinin artmasıyla bu miktar hızla düşüyor. 2050 yılına kadar Türkiye’de su stresi daha da derinleşecek.
Yeraltı su kaynaklarının daha etkili kullanılması amacıyla 100’den fazla yeraltı barajı projesi devam ediyor. Bu yapılar sayesinde akifer sistemleri korunurken, tarım ve içme suyu temini güvence altına alınıyor.
Artan sıcaklıklar su kaynaklarını hızla buharlaştırıyor. Bu nedenle göl ve baraj yüzeylerine gölge topları serilerek buharlaşma oranı düşürülebilir. Bu yöntem, suyun daha uzun süre korunmasına katkı sağlıyor.
Konya Ovası’nda şu an 60 bine yakın ruhsatsız kuyu bulunuyor. Bu da yeraltı suyunun kontrolsüz çekilmesine neden oluyor. Karbonatlı kayaçların çökmesiyle oluşan obruklar kalıcı ve geri döndürülemez hale gelmiş durumda.
Kocaeli, yoğun göç almasına rağmen Yuvacık ve Namazgah barajları ile 100’e yakın yeraltı suyu sondaj kuyusu sayesinde şimdilik su sorunuyla karşılaşmıyor. 2040 yılına kadar bölge için su sıkıntısı öngörülmüyor.
Dr. Ataş, Türkiye’de yaygın olan vahşi sulama yönteminin hem toprağı hem suyu tükettiğini belirterek daha modern, verimli sulama sistemlerine geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: İHA