Geçtiğimiz gün Ankara’da düzenlenen "Göç, Diaspora ve Diplomasi Zirvesi", Türkiye’nin göç yönetimi ve diaspora politikalarına dair önemli tartışmalara sahne oldu. Zirveye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akdemisyen ve Dış Politika Uzmanı Levent Ersin Orallı, Manşet Haber’e yaptığı açıklamada göç ve diaspora konularının yalnızca Türkiye’nin değil, kıta Avrupası’nın ve küresel düzenin en temel meseleleri arasında yer aldığını vurguladı. Orallı, yurt dışında yaşayan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kamu diplomasisi açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti.
"GÖÇ YÖNETİMİ, GÖÇÜ PROBLEM OLARAK GÖRMEME SANATIDIR"
Levent Ersin Orallı, göç yönetiminin yalnızca bir güvenlik veya sorun alanı olarak görülmemesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Göç ve diaspora, yalnızca Türkiye’nin değil, kıta Avrupası’nın ve bana göre küresel düzenin en temel meselelerinden biri. Bir tarafta göç yönetimi, yani göçü bir problem olarak ele almama sanatı var; diğer tarafta ise yurt dışındaki Türkiye’yi, kamu diplomasisi vasıtasıyla anlatabilme meselesi bulunuyor.
Bu aslında bir nezaket meselesi. Biz ‘diaspora’ kelimesini zaman zaman kullanmaktan çekiniyoruz. Çünkü Ermeni diasporası, Yahudi diasporası, Rum diasporası gibi örnekler, olumsuz bir algıya sebebiyet verebiliyor."
"YURT DIŞINDA YAŞAYAN 10 MİLYONA YAKIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI VAR"
Orallı, yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sayısına dikkat çekerek, bu kitlenin kamu diplomasisi açısından önemli bir potansiyel oluşturduğunu ifade etti:
"Oysa bugün yurt dışında yaşayan yaklaşık 10 milyona yakın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var. Bunun yaklaşık 5 milyonu kıta Avrupası’nda yaşıyor. Irak’ın kuzeyinde, Azerbaycan’da, Suriye’de, Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Ukrayna’da, Rusya’da yaşayan vatandaşlarımızı da eklediğinizde, ortaya çok önemli bir kamu diplomasisi aracı çıkıyor."
"DİASPORA, TÜRKİYE'Yİ YURT DIŞINDA ANLATMANIN EN ETKİLİ ARAÇLARINDAN BİRİ"
Diaspora kavramının Türkiye’nin uluslararası alandaki anlatım gücü açısından kritik bir rol oynadığını vurgulayan Orallı, zirvede ele alınan başlıklara ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Diaspora kavramı, Türkiye’yi sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da anlatabilmenin en etkili araçlarından biri. Bugün burada da tam olarak bunları konuştuk: Göç yönetimindeki artıları, eksileri, telafi edilebilecek noktaları ve diaspora yönetiminde kamunun ortaya koyması gereken kaynakların doğru şekilde aktarılmasını."
"BÜYÜK TÜRKİYE HAYALİNİN TEMEL SAC AYAKLARI"
Göç ve diaspora politikalarının 'büyük Türkiye' hayalinin temel sac ayakları olarak gördüğünü belirten Orallı, "Yurt dışında bir Türkiye var, yurt içinde bir Türkiye var. Suriye’de bir Türkiye var, Irak’ta bir Türkiye var. Türkçe konuşulan her yerde, bayrağımızın dalgalandığı her coğrafyada güçlü bir dış politika vizyonu, bana sorarsanız bizim temel dayanağımızdır" ifadelerini kullandı.
"GÖNÜL COĞRAFYASINDA ETKİ ETMENİN ÖNE ÇIKTIĞI BİR DÖNEME GİRDİK"
Orallı, sınırların büyüdüğü dönemin geride bırakıldığını, gönül coğrafyasında etki etmenin öne çıktığı bir alana doğru adım adım ilerlendiğini vurgulayarak, "Bu noktada Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın her birinin çok önemli birer paydaş olduğu kanaatindeyim" dedi.
"YARININ TÜRKİYE'Sİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ZEMİN OLUŞTURULDU"
Zirvenin genel değerlendirmesini yapan Levent Ersin Orallı, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz bugün burada bunları konuştuk. Umut ediyorum ki yarının Türkiye’sine dair çok önemli bir zemin oluşturuldu. Bazı eksiklerin giderilmesi, bazı artıların daha iyi anlatılması da bugünün temel meseleleri arasındaydı.”
Haber: Buket Saymaz
