MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, tutuklama ve adli kontrol tedbirlerinin yargılama süreçlerinde nasıl uygulanması gerektiğine dair değerlendirmelerde bulundu.
Tutuklama ve adli kontrol tedbirlerinin amacının aynı olduğunu hatırlatan Yıldız, mümkün olduğunca "çağdaş bir kurum olan adli kontrol tedbirine" başvurulması gerektiğini söyledi. Yıldız, tutuklamanın son çare olarak başvurulması gerektiğini belirterek, adli kontrolün kişi özgürlüğünü ihlal etmeden denetim sağlamanın önemli bir aracı olduğunu ifade etti.
"TUTUKLAMA VE ADLİ KONTROL TEDBİRLERİNİN AMACI AYNIDIR"
Hukukçu ve siyasetçi kimliğiyle tanınan ve son zamanlarda yargı süreçlerine ilişkin açıklamalarıyla dikkatleri çeken Yıldız, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillere göre bir tutuklama nedeninin bulunması halinde; başka bir yargılama önlemi ile amaca ulaşılabilinecek ise, herhangi bir ceza sınırı olmaksızsın, her suç için şüphelinin tutuklanması yerine ‘adli kontrol kararı’ verilebilir.
Adli kontrol tedbirlerinin amacı, tutuklama koruma tedbirinin amacıyla aynı olup, şüpheli veya sanığın kaçmasını ve delilleri karartmasını önleyerek muhakemenin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesini sağlamak ve muhakeme sonunda verilecek kararın infazını mümkün kılmaktır."
"MÜMKÜN OLDUĞUNCA ADLİ KONTROL TEDBİRİNE BAŞVURULMALIDIR"
"Adli kontrol kararı hâkimin takdirindedir. Adli kontrol tedbiri tutuklama tedbirine bir alternatif niteliği taşıdığı için tutuklama tedbirinin son çare olması niteliği karşısında mümkün olduğunca adli kontrol tedbirine başvurulmalıdır."
"ADLİ KONTROL, ÇAĞDAŞ BİR KURUMDUR"
"Adli kontrol kurumu, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Türk Ceza yargılaması sistemine getirilen, serbest bırakma ile tutuklama arasında etkinliğe sahip olan koruma tedbiri niteliğindeki çağdaş bir kurumdur. Bu kurum ile kişi özgürlüğünden tamamen yoksun bırakılmamakla birlikte, gözlemeyi ve denetlemeyi olanaklı kılan tedbirlere tabi olmakta böylece kişinin kaçma riski azaltılırken özgürlüğünden tümüyle yoksun kalmasının zararları da ortadan kaldırılmış olmaktadır."
Kaynak: Haber Merkezi