İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, SZC TV’de yayınlanan Başkent Kulisleri programında kendisine sorulan soruları yanıtladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Partimizden istifa eden bir milletvekiliyle Sayın Cumhurbaşkanı’nın temasını biliyorum. İstifa takvimini ayarladıklarını biliyorum. Yakın dönem istifalardan ‘Geç kalma acele et’ dediğini biliyorum. Eskilerini de birbiriyle ilişkilendiriyorum. Bu istifaları meşrulaştırmak için İYİ Parti’den istifa edenlerin bilerek önce Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönlendirildiğini, Cumhuriyet Halk Partisi’ne giden milletvekillerinden sonra bu tür gidişlerde meşruiyet yaratıldığını, ondan sonra da akışın Adalet ve Kalkınma Partisi’ne doğru yönlendirildiğini biliyorum” dedi.
Çağlayan Adliyesi’ndeki açıklamasında; “Herkes iyi bilsin ki milliyetçiler, Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, demokratlar, yurtseverler, vatanseverler artık yarışmayacak. Herkes şahit olsun ki birleşeceklerdir” ifadeleriyle ne kastettiğine ilişkin soruya Dervişoğlu, şu yanıtı verdi:
“Milliyetçilerin oyu sanki bir başka havuzda, Cumhuriyetçilerin oyu bir başka havuzda, demokratların oyu bir başka havuzda gibi bir algı yaratıyorlar ve küçük havuzlarda büyük idealleri boğmaya çalışıyorlar. Oysa Cumhuriyet sevdalıları, Türkiye sevdalıları siyasi hedeflerini ve dünya görüşlerini, Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet’in değerlerine göre inşa ettiler. Bu değerler arasındaki bir yarışma, insanları ve toplumu meselelere toptancı çözümler üretebilme imkanından mahrum bıraktı. Bugünkü siyaset bundan da besleniyor. Ben doğruyu tarif etmekle kendimi sorumlu sayıyorum. Ben çağrımı siyasi kişilere ve siyasi kurumlara yapmıyorum. Benim çağrım doğrudan doğruya milletin kendisinedir.”
DEM Parti İmralı Heyeti ile neden görüşmediği sorulan Dervişoğlu, “Kimi muhatap alarak görüşeceğim? Siyasi sorumluluğu olmayan, siyasette yetkisi olmayan kişiler tarafından görevlendirilmiş, yaklaşık 50 bin kişinin katili olma özelliğiyle tanınan, toplumun ihanet içinde olmayan tüm kesimleri tarafından bebek katili, cani başı, İmralı canisi diye tanımladığı bir kişinin kuryeleriyle niye görüşeyim? Benim onlarla görüşmemi icap ettiren şey nedir? Bu görüşmeler eğer devlet tarafından düzenleniyor, süreç devlet tarafından tanzim ediliyorsa beni İmralı kuryeleri ile değil, devletin gerçek temsilcileriyle muhatap kılın.
“Abdullah Öcalan, Meclis’e getirilirse siz de milletvekili olarak dinlemeye gitmez misiniz?” sorusuna Dervişoğlu; “Abdullah Öcalan İmralı’dan çıkamaz. Öncelikle bu gerçeği herkesin kabullenmesi lazım. Bunu bana sormayın, bunu Tayyip Erdoğan’a sorun. Tayyip Bey bunu ağzından kaçırdı, ‘Abdullah Öcalan’ı affedeceğimize dair iddialar var. Adam çıkmak istemiyor ki’ dedi. Bunu öğrenmek için sormak lazım. Biz o konuda oldukça net bir tavır sergiledik. Linç edilmeye uğraşılmamızın sebebi de odur. Abdullah Öcalan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bizim cesetlerimizi çiğnemeden giremez” yanıtını verdi.