Nadir toprak elementleri Türkiye için ne anlama geliyor?

Yayınlama: 30.05.2025
Düzenleme: 30.05.2025 15:09
A+
A-

Milli İstihbarat Akademisi tarafından yayımlanan “Nadir Toprak Elementleri ve Türkiye: Jeopolitik Satrançta Yeni Dinamikler ve Aktörler” başlıklı analiz, küresel enerji dönüşümünde kritik rol üstlenen nadir toprak elementlerine (NTE) dikkat çekiyor. Analizde, savunma sanayiinden yeşil enerjiye kadar geniş bir yelpazede kullanılan bu kaynakların ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik birer araç haline geldiği vurgulanıyor.

KRİTİK PAZAR HIZLA BÜYÜYOR

Elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri ve yüksek teknoloji ürünlerinde yoğun olarak kullanılan NTE’lerin oluşturduğu pazarın 2024 itibarıyla 325 milyar dolara ulaştığı, 2040 yılına kadar bu rakamın 770 milyar dolara çıkmasının beklendiği belirtildi. Halihazırda NTE temelli elektronik ve motor sanayisinin 1 trilyon doları aştığına da yer verildi.

ÇİN’İN BASKIN ROLÜ VE KÜRESEL FİYAT GÜCÜ

Çin, 2024 itibarıyla dünya genelindeki NTE üretiminin yüzde 61’ini, rafinasyon ve ayrıştırmanın ise yüzde 92’sini üstleniyor. Sadece NdFeB kalıcı mıknatıs üretiminde 300 bin tonluk hacimle ABD’nin hedefinin yaklaşık 300 katına ulaşan Çin, ihracat lisansı zorunluluğu gibi kısıtlayıcı uygulamalarla “üret, kısıtla, lisansla” modelini sürdürüyor.

ABD SAVUNMASINDA STRATEJİK BAĞIMLILIK

Analizde, ABD’nin Çin’e olan bağımlılığı vurgulanıyor. 2020-2023 arasında NTE ihtiyacının yüzde 70’ini Çin’den temin eden ABD, ağır NTE’lerde tamamen dışa bağımlı durumda. Savaş uçaklarından denizaltılara kadar birçok askeri sistemin yüksek miktarda NTE kullanması, bu bağımlılığı daha da kritik hale getiriyor.

UKRAYNA VE GRÖNLAND YENİ KAYNAK MERKEZİ OLABİLİR Mİ?

ABD’nin tedarik çeşitliliği arayışları kapsamında Ukrayna ile yaptığı anlaşma ve Grönland’daki zengin yataklara yönelmesi analizde değerlendirildi. Ancak Ukrayna’daki rezervlerin önemli bir kısmının savaşın sürdüğü bölgelerde bulunması, kısa vadeli üretim kapasitesini sınırlıyor.

TÜRKİYE’NİN STRATEJİK KOZU: BEYLİKOVA REZERVİ

Analizde, Türkiye’ye özel olarak yer verilerek, Eskişehir-Beylikova’daki 694 milyon tonluk NTE rezervinin ülkeyi Çin’den sonra ikinci sıraya taşıdığı aktarıldı. Yıllık 10 bin tonluk pilot üretimin ardından hedeflenen 570 bin tonluk saflaştırma kapasitesiyle Türkiye’nin bölgesel bir güç olması bekleniyor.

NTE’DE MİLLİ STRATEJİ: ÜRETİMDEN AR-GE’YE ÜÇ AŞAMALI PLAN

Türkiye’nin uzun vadeli hedefleri doğrultusunda önerilen üç eksenli strateji şu başlıklarda toplandı:

  1. Doğrulama süreçlerinin JORC/UMREK standartlarına uygun hale getirilmesi

  2. Rafinasyon ve alaşım Ar-Ge’si için ölçeklenebilir altyapı

  3. Geri dönüşüm sistemlerinin entegre edilmesi

JEOPOLİTİK SATRANÇTA YENİ OYUNCULAR VE YENİ KURALLAR

Rapor, NTE’nin artık yalnızca bir ekonomik kaynak değil, aynı zamanda stratejik bir güç unsuru olduğunu ortaya koyuyor. Küresel rekabetin sadece üretimle sınırlı kalmadığı; rafinasyon, mıknatıs üretimi ve ileri teknoloji süreçlerine doğru derinleştiği ifade ediliyor. Türkiye, Ukrayna ve Grönland gibi yeni aktörlerin sistemdeki yerini sağlamlaştırması, küresel dengelerde yeni bir sayfa açıyor.

Kaynak: İHA

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.