SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın
Dil Seçimi

Oyunla büyüyen çocuklar hayata daha hazırlıklı

Haber görseli

Çocuk Bakımı ve Gençlik Hizmetleri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Aynur Aydoğan, oyunun çocukların dünyayı tanıma, anlamlandırma ve hayata hazırlanma süreçlerinde önemli bir rol oynadığını belirtti.

Aydoğan, oyun temelli öğrenmenin çocuğun bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimini destekleyen temel bir yaklaşım olduğunu vurguladı.

OYUN, ÇOCUĞUN TEMEL GELİŞİM İHTİYACI

Oyunun çocuk için yalnızca bir eğlence aracı değil, temel bir gelişim ihtiyacı olduğunu ifade eden Aydoğan, literatürde oyunun “çocuğun işi” olarak tanımlandığını aktardı.

Oyunun beyin gelişimini desteklediğini, duygusal zekayı güçlendirdiğini ve çocukların sosyal beceriler kazanmasına katkı sağladığını belirten Aydoğan, şu değerlendirmede bulundu: “Oyun, çocukların yaşamın getireceği zorluklara karşı donanımlı olmasına olanak tanır. Oyun temelli öğrenme, klasik öğrenme yöntemlerinden çocuğu merkeze almasıyla ayrışır. Bu yaklaşımda çocuklar pasif dinleyiciler değil, öğrenme sürecinin aktif katılımcılarıdır. Problem çözme, strateji geliştirme, işbirliği ve yaratıcılık bu süreçte doğal olarak gelişir. Hata yapmayı öğrenmenin bir parçası olarak gören çocuk, denemekten korkmaz.”

“YARATICILIK OYUNLA BESLENİYOR”

Yaratıcılığın doğuştan gelen bir potansiyel olduğunu ancak oyun ve deneyimle şekillendiğini belirten Aydoğan, oyun, merak ve farklı deneyimlerin yaratıcılığı güçlendirdiğine dikkati çekti.

Hayali senaryoların çocukların farklı bakış açıları geliştirmesini ve sembolik düşünmesini desteklediğini ifade eden Aydoğan, oyunun esnek ve yapılandırılmamış doğasının zihinsel esnekliği ve düşünce akıcılığını artırdığını söyledi.

HER YAŞ DÖNEMİNİN OYUN İHTİYACI FARKLI

Çocukların yaşlarına göre oyun ihtiyaçlarının değiştiğini vurgulayan Aydoğan, bebeklikten ergenliğe kadar her dönemin kendine özgü oyun türleri olduğunu aktardı.

Bu süreçte en önemli ölçütün çocuğun oyundan keyif alması ve aktif olması olduğunu belirten Aydoğan, oyunun yalnızca çocuklukla sınırlı olmadığını ifade etti. “Oyun, ergenlikten ileri yaşlara kadar stres azaltıcı, yaratıcılığı canlı tutan ve zihinsel esnekliği artıran bir rol üstlenir. İnsan ruhunun ve zihninin her yaşta canlı kalmasını sağlayan temel bir ihtiyaç ve gelişim aracıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

“EBEVEYNLER OYUNA MÜDAHALE ETMEMELİ”

Ebeveynlerin çocuklarının oyununa yön vermek yerine eşlik etmesi gerektiğini vurgulayan Aydoğan, şu uyarılarda bulundu: “Çocuğun kurguladığı oyuna saygı göstermek, sorularla hayal gücünü desteklemek ve çocuğun liderliğini takip etmek büyük önem taşıyor. Oyuna sürekli müdahale etmek, kuralları belirlemek ya da oyun tamamlanmadan başka bir oyuna yönlendirmek sık yapılan hatalar arasında. Bu tutumlar, hayal gücünü ve bağımsız düşünme becerilerini sınırlar; liderlik, uyum ve dikkat süresini olumsuz etkileyebilir.”

DİJİTAL OYUNLARDA DENGE VURGUSU

Dijital oyunların bilinçli ve dengeli kullanımının önemine değinen Aydoğan, doğru seçilen dijital oyunların bilişsel ve sosyal becerileri destekleyebileceğini belirtti.

El-göz koordinasyonu, refleksler ve ince motor becerilerinin gelişimine katkı sunan dijital oyunların, fiziksel ve sosyal oyunlarla dengelenmesi gerektiğini vurgulayan Aydoğan, ailelerin bu konuda dengeli bir yaklaşım benimsemesinin çocukların sağlıklı gelişimi açısından önemli olduğunu kaydetti.

Kaynak: AA

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.
Köşe Yazarlarımız