Uygulamamızı ziyaret ederek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel:
Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettik. Bugün sabahleyin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarda yeni bir dalga gerçekleşti. Onu da yakından takip ediyoruz. Öncelikle şunu söylemek isterim. Ekrem Başkanımızın Özel Kalem Müdürü değerli arkadaşımız Kadriye Hanım’ı bir kez daha sabahın köründe oğluyla birlikte yaşadığı konutundan gelip gözaltına yapıyorlar. Kadriye Hanım daha önce gözaltına alındı ve 4 gün kaldı. Artık, artık emniyette verecek bir ifadesi yok. Usul böyle, kural böyle. Bu davadan artık savcıya ifade verebilir, yeni ifadeler verebilir. Onun için de savcılığa çağrıldığında gidecek zaten. Bakın bırakmışsınız kaçmamış. İşinin başında. Çağırsa savcı, “Şunu da soracağım.” dese sorar, öyle olması lazım. Bütün Türkiye’de hukuk fakültelerinden aldıkları diplomalarıyla mesleklerini yapan birçok sayın savcı daha önce gözaltına alınmış, emniyet sorgusu yapılmış, savcılığa gelmiş, şu anda serbest olan kişilere yeni bir şey soracaksa çağırıp soruyor.
Bu nedir ya düşman hukuku? Sabahın köründe küçücük oğluyla yaşadığı evden yalnız bir kadını gidip polisle almak. Kardeşinin şehir dışından yetişmesine bile imkan yok. Evladı başkalarının yanında kalıyor şimdi teyzesi yetişecek. Bu kadar vicdansızlık olmaz. Daha önce de 4 gün tutulmuş olan Genel Sekreterimiz Akın Bey’i bu yöntemle bir daha alıp 4 gün daha tutup sonra yine savcılıktan serbest bıraktılar. Bu zulme ne diyorsunuz şimdi? Ne bekliyorsunuz? Ne yapıyorsunuz yani ne, bunu yapmanın size faydası ne? İçiniz mi soğuyor? İntikam mı alıyorsunuz? Bu hırs kime? Bu kin kime? Kadriye Hanım gibi görevi Ekrem Başkan’ın özel kalemi olmak birisine zulmedince ne oluyor? Ne oluyor evladını üzünce, ailesini ağlatınca? Sana ne faydası var? Hukuka ne faydası var? Erdoğan’a ne faydası var? Ne faydası var o çocuğun gözyaşlarının Erdoğan’ın siyasi kariyerine?
Neden almış? Telefon bulundu ya, dün hatta söyledim, Ekrem Başkan da çok gülmüş ona. Graham Bell bile bir telefonu bulduğuna bu kadar sevinmedi. Telefonun mucidi, AK Partili troller seviniyor. Her şey sil baştan, her şey sil baştan. Şimdi yeniden başlıyoruz.
O sevinen troller, AK Partili, sözde yazar çizer tayfası “Şu ana kadar bir şey bulunamadı, moralmen çökmüştük. Ekrem İmamoğlu’nun gizli telefonunu bulduk. Şimdi aradığımızı bulacağız.” ona seviniyor. Aha da buldu ne biliyor musunuz? O telefon numarasını daha önce söyledim, tekrar edebilirim. O telefon numarasını girince ben de Beylikdüzü BBA Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu yazıyor. Aday adayı iken, belediye başkanlığına adayken tanımışım Ekrem Bey’i. 2013’te kaydettiğim ilk numara. Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir 2 milyon üyesi Ekrem İmamoğlu’nun ismine bastığında, biz hepimiz birbirimizin telefonlarını görebildiğimiz bir sistem var, o numara çıkıyor. Ekrem Başkan’ın savcılık sorgusunda verdiği ilk numara o. O numara Beylikdüzü Belediye Başkanlığı gidip bitip İBB Belediye Başkanlığı başladığından beri o telefon bilgi işlemdeki bir kişiye verilmiş. “Bunu yönlendir santrale.” denmiş. Özel kaleme “Beylikdüzü’nden bir arayan olursa bu numarasını kendi açamıyor, notunuzu biz alıp.” deyip Ekrem Bey’e bilgi verilen numara. Hiç araması yok.
Üzüntüyle ifade ediyorum ki arama hiç yok. Çok üzülecek troller ama WhatsApp yok. Varsa 5 yıl önce, 6 yıl önce WhatsApp’a ne yazıldıysa en son o yazılmış. Kuvvetli ihtimal Dilek Hanım’a yazdığı mesaj var. “Hakkımızda hayırlısı, seçimi aldık falan.” diye yani. İyi gidiyor ya sabaha karşı. O iptal edilen seçim de o. Benim Ekrem Başkan’ı 6 yıl önce aradığım numara o. Avucunuzu yaladınız, boşuna sevindiniz. Hopladınız, zıpladınız ama bir şeyi itiraf ettiniz. O telefondan bir şey çıkması dışında bir umudunuz yok. Hiçbir şey bulamadınız bugüne kadar. İtiraf ediyor ki o AK Partili telefonun bulunduğuna hoplayan, zıplayan arkadaşlar “Bugüne kadar güvendiğimiz dağlara kar yağdı. Akın Bey deplasmandan puan çıkaramadı.” Rezil oldunuz rezil, rezil. Hiçbir şey yok işte.