Uygulamamızı ziyaret ederek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
ABD hükümeti, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden (UCM) dört yargıca yönelik yaptırım uygulama kararı aldı. Kararın ardından Avrupa Birliği (AB) cephesinden tepkiler yükseldi.
Slovenya Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin kararına tepki göstererek, yaptırımların yargı bağımsızlığına müdahale anlamına geldiğini belirtti. Yapılan açıklamada, yaptırım listesinde yer alan yargıçlardan birinin Slovenya vatandaşı olduğu vurgulandı ve şu ifadelere yer verildi:
“Slovenya, yargı kurumlarına baskı yapılmasını ve yargı kararlarına müdahale edilmesini reddediyor. Mahkemeler hukuk ve adalet çerçevesinde davranmalıdır.”
Slovenya Dışişleri Bakanlığı, yaşananlar üzerine Avrupa Birliği’ne başvurarak engelleme yasasının yürürlüğe girmesini talep edeceklerini duyurdu. Bu yasa, Brüksel yönetiminin hukuka aykırı bulduğu dış kaynaklı kararların AB sınırları içinde uygulanmasını engelliyor.
Açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Bir AB vatandaşının ABD tarafından yaptırıma maruz bırakılması sebebiyle, karara karşı engelleme yasasının yürürlüğe konmasına ilişkin Avrupa Birliği’ne başvuruda bulunacağız.”
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada UCM’ye destek vererek,
“Uluslararası Ceza Mahkemesi, dünyanın en ağır suçlarını işleyen insanlardan hesap soruyor. Özgür ve baskıdan uzak çalışabilmeli,” ifadelerini kullandı.
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ise UCM’nin uluslararası adaletin yapı taşı olduğunu belirterek kurumun bağımsızlığının korunması gerektiğini vurguladı.
Slovenya’nın gündeme getirdiği engelleme yasası, daha önce ABD’nin İran’a uygulamak istediği ticaret yaptırımlarına karşı AB tarafından devreye sokulmuştu. Bu yasa sayesinde ABD kararlarının Avrupa içinde uygulanabilirliği reddedilmişti.
ABD’nin yaptırım uyguladığı yargıçlardan biri olan Slovenya vatandaşı Beti Hohler’in, İsrail Cumhurbaşkanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığı bildirildi. Bu kararın, ABD’nin yaptırım hamlesinin ana gerekçesi olduğu tahmin ediliyor.
Kaynak: İHA