Uygulamamızı ziyaret ederek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Geçmişte “gereksiz yatırım” olarak eleştirilen Millet Bahçeleri, İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bir kez daha acil durumların ne kadar öngörülemeyeceğini gösterdi. Deprem sonrası paniğe kapılan binlerce vatandaş, cep telefonları çalışmayınca ve binalardan hızla çıkmak zorunda kalınca soluğu en yakın açık alanlarda, yani Millet Bahçeleri’nde aldı.
Uzun süredir kamuoyunda “yeşil makyaj”, “rant alanı” ya da “görsel vitrin” olarak nitelendirilen Millet Bahçeleri, özellikle afet zamanlarında sahip oldukları geniş alan, ulaşılabilirlik ve altyapı sayesinde hayati bir rol üstlendi. İstanbul’daki birçok ilçede vatandaşlar, bu alanlarda hem beklemek için hem de haberleşmek ve yardım organizasyonlarını yürümek için Millet Bahçeler’inde buluştu.
Kentsel planlama uzmanları ve afet yönetimi profesyonelleri, Millet Bahçeleri gibi geniş, altyapısı olan açık alanların büyükşehirlerde afet sonrası toplanma noktası olarak önemli olduğunu sık sık vurguluyor. Deprem sonrasında çökme riski taşıyan yüksek binalardan uzaklaşmak zorunda kalan halk, bu bahçelere yönelerek güvenli alanlara ulaşmış oldu.
Depremi yaşayan vatandaşların pek çoğu, “İyi ki bu park buradaymış”, “Nereye gideceğimizi bilemedik, burası kurtuluş oldu” gibi ifadelerle yaşadıkları ilk şoku anlatırken, birçok kişi için Millet Bahçeleri bir kez daha yalnızca bir rekreasyon alanı değil, güvenli bir liman oldu.
Haber Merkezi: Melisa Altuntaş
