İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde yaptığı konuşmada, Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artışı sert sözlerle ele aldı. Çömez, “Gıda enflasyonu 2021’den bugüne yüzde 684 arttı. Dana etinin fiyatı ise yüzde 925 yükseldi” ifadelerini kullanarak, AK Parti iktidarını eleştirdi. Çömez, kıymanın kilosunun iktidar döneminde 5-6 dolardan 17-18 dolara çıktığını belirterek, hem TL hem de dolar bazında vatandaşın büyük bir enflasyon yüküne maruz bırakıldığını savundu. Ayrıca, özelleştirilen gübre fabrikaları, artan mazot fiyatları ve sulama altyapısındaki eksikliklerin gıda enflasyonunun düşmesini imkânsız hâle getirdiğini dile getirdi. Bütçede gelirlerin yüzde 85’inin vergilerden, bu vergilerin de yüzde 61,5’inin dolaylı vergilerden oluştuğunu belirten Çömez, vatandaşların harcama üzerinden cezalandırıldığı bir vergi sistemi eleştirisinde bulundu.
ASGARİ ÜCRETLİ VE VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ ÜZERİNDEKİ BASKI
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da söz alarak, hükümetin enflasyon hedeflerini hiçbir zaman tutturamadığını ve orta vadeli planlara güvenilemeyeceğini savundu. Kavuncu, Türkiye’de halkın yarısından fazlasının asgari ücretli olduğunu vurgulayarak, “Asgari ücretlinin en büyük harcama kalemleri kira ve gıda. Kirada ve gıdada artış oranı yüzde 60’lara varmış. Şimdi ‘vatandaşlarımızı enflasyon altında ezdirmedik’ diyeceksiniz, ama gerçekler ortada; vatandaş enflasyon altında ezildi” dedi. Kavuncu, ekonominin yanı sıra hukukun üstünlüğü ve adalet konularında da ciddi sorunlar yaşandığını öne sürdü. Belediye başkanlarının tutuklanmasını örnek gösteren Kavuncu, vatandaşların haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı seslerini duyurması gerektiğini ifade etti.
ÜRETİM KAPASİTESİ VE VERİMLİLİK SORUNLARI
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta ise Türkiye’nin üretim kapasitesinin yetersizliğine dikkat çekti. Usta, imalat sanayinin milli gelir içindeki payının düşük olduğunu ve yeterli üretken alanlara kaynak ayrılmadığını savundu. Türkiye’de teknolojinin düşük seviyede kaldığını ve orta teknoloji seviyesinden yüksek teknoloji seviyesine geçişin sağlanamadığını belirten Usta, özellikle emek yoğun sektörlerde firmaların kapanmasının veya yurt dışına taşınmasının büyük sorun olduğunu ifade etti. Ayrıca Türkiye’nin verimlilik seviyesinin düşük olduğunu vurgulayan Usta, iş gücü ve toplam faktör verimliliğinin istenilen düzeyde olmadığını dile getirdi.
NÜFUS STRATEJİSİ VE KAMU PERSONELİ PROBLEMLERİ
Usta, Türkiye’de etkili bir nüfus stratejisinin bulunmadığını da vurguladı. Doğurganlık hızının iller arasında büyük farklılık gösterdiğini belirten Usta, “Doğurganlık hızı 3,28 olan illerimiz var, 1,12 olan illerimiz de var. Buna ilişkin herhangi bir politika yok” dedi. Bununla birlikte, kamu personel sistemlerinde ciddi problemlerin yaşandığını savunan Usta, işe alım ve terfilerde sorunlar olduğunu, kamu personelinin özlük haklarının zayıflatıldığını belirtti. Usta, bürokraside hesap verme zorunluluğunun unutulduğunu ve motivasyonun ülkeye hizmet değil kişisel çıkarlar hâline geldiğini ifade ederek, “Ankara’da 50 milyon liraya bu kadar çok daire satılıyorsa, bu işte ciddi bir problem var demektir” diye konuştu.
BÜTÇEYE BAKIŞ VE ÜRETİM VURGUSU
Son olarak Erhan Usta, Türkiye ekonomisinin yeterince üretmediğini ve üretim kapasitesinin düşük olmasının ülke ekonomisini ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Teknolojik gelişme ve verimlilikteki eksikliklerin, hem iş gücü hem de ekonomi genelindeki toplam üretkenliği düşürdüğünü savunan Usta, devlet politikalarının ve kaynak dağılımının üretimi desteklemediğini öne sürdü. Tüm bu eleştiriler, İYİ Parti’nin bütçe ve ekonomik politikalar üzerindeki sert duruşunu bir kez daha ortaya koydu.
Kaynak: AA
