Hidrojen Konseyi ve McKinsey & Company’nin raporuna göre, 2030’a kadar AB, ABD ve Doğu Asya’da temiz hidrojen talebi artabilir, ancak bu hedefe ulaşmak için etkin politikalar ve maliyet açığını kapatacak adımlar gerekiyor.
Hidrojen Konseyi ve McKinsey & Company’nin raporuna göre, AB, ABD ve Doğu Asya’da yıllık 8 milyon ton temiz hidrojen kullanımını destekleyecek bir iş planı oluşturulabilir. Bunu sağlamak için AB Yenilenebilir Enerji Direktifi (REDIII), Japonya’nın Fark Sözleşmeleri (CFD) ve ABD’nin Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) gibi politikaların uygulanması kritik önem taşıyor.
Düşük karbonlu rafinasyon ve amonyak üretiminin genişletilmesi için ABD’de karbon yakalama ve depolama (CCS) altyapısının yaygınlaştırılması gerekiyor. Gelişmekte olan sektörlerde ise hidrojen yakıt ikmal altyapısının geliştirilmesi ve üretim maliyetlerinin düşmesi kritik önem taşıyor.
Rapor, temiz hidrojen talebinin yıllık 34 milyon tona ulaşabileceğini öngörüyor. Bunun %75’i rafineri ve amonyak üretimi gibi mevcut sektörlerden, %25’i ise havacılık ve askeri sanayi gibi yeni sektörlerden gelecek. Uzun vadede, deniz taşımacılığı ve havacılık gibi karbon salımını azaltmanın zor olduğu sektörlerde temiz hidrojenin önemi artacak.