Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin hem arz güvenliği hem de enerji dönüşümü hedefleri açısından hayati önem taşıdığını söyleyerek, bu yatırımların gecikmeden devreye alınması gerektiğini vurguladı.
ELEKTRİK ÜRETİCİLERİNE ŞEBEKEYE EK GÜÇ VERME YETKİSİ
TÜREB’in açıklamasında,11 Kasım’da Resmi Gazete’de duyurulan düzenleme kapsamında elektrik üretim lisansı bulunan şirketlerin, 1 Aralık 2025 – 28 Şubat 2026 döneminde TEİAŞ veya ilgili dağıtım şirketlerine başvurarak anlaşma güçlerinin üzerine çıkarak enerji verebileceği hatırlatıldı.
İbrahim Erden, bu düzenlemenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile EPDK’nın arz güvenliğini sağlama konusundaki kararlılığını ortaya koyduğunun altını çizdi.
Erden, özellikle rüzgar ve güneş santrallerinde yapılan ilave mekanik (DC) güç kurulumlarının belirli bir süre için idari sınırlara takılmadan kullanılmasının önünün açıldığını belirtti.
DEPOLAMALI YATIRIMLARIN STRATEJİK ÖNEMİ
Erden, depolamalı yenilenebilir enerji santrallerinin:
-
Enerji ithalat maliyetlerini azaltma,
-
Enerjide dışa bağımlılığı düşürme,
-
2053 net sıfır hedeflerine katkı sağlama,
-
Tüketiciye rekabetçi ve uygun fiyatlı elektrik sunma,
-
Enerji dönüşümünü sürdürülebilir şekilde ilerletme
açısından kritik role sahip olduğunu belirtti.
Depolamalı santrallerin iletim ve dağıtım sistemine güçlü entegrasyonunun, şebekeye daha fazla yenilenebilir kaynak dahil edilmesini kolaylaştıracağı vurgulandı.
YEKA YARIŞMALARI VE 35 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM POTANSİYELİ
Erden, depolamalı RES ve GES projelerinin 2035 hedefleri için bir dönüm noktası olduğunun altını çizerek, bu alanın 35 milyar doların üzerinde yatırım hacmine sahip olduğunu açıkladı.
Her yıl düzenlenen 2.500 MW’lık YEKA RES ve GES yarışmalarının, yerli ekipman kullanımını güçlendiren bir mekanizma sağladığını, bunun da 10 yılda 25.000 MW yenilenebilir YEKA santralinin devreye alınmasına olanak tanıyacağını belirtti.
‘SÜPER İZİN’ KANUNU İLE YATIRIM SÜREÇLERİ HIZLANIYOR
Temmuz 2024’te kabul edilen Süper İzin Kanununun sektör için yeni bir sayfa açtığını hatırlatan Erden, bu düzenlemenin uzun zamandır yatırımcıların önünde engel oluşturan izin süreçlerini hızlandırdığını söyledi.
Kanunun, depolamalı projelerin daha hızlı hayata geçmesine olanak sağlayarak yenilenebilir kaynakların sisteme entegrasyonunu kolaylaştırdığını da belirtti.
MEVZUATTA BEKLENEN ADIMLAR
Erden, kanuni düzenlemenin ardından ikincil mevzuatta yapılması beklenen değişikliklerin ivedilikle tamamlanmasının, yatırımcıların yaşadığı gecikmeleri ortadan kaldıracağını ve projelerin kısa sürede devreye alınmasını sağlayacağının altını çizdi.
DEPOLAMA İHTİYACI ARTTI
Son iki yılda yaşanan kuraklığın hidroelektrik üretiminde ciddi düşüşlere sebep olduğunun altını çizen Erden, bu durumun depolamalı projelerin bir an önce tamamlanması gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirttii.
Erden, Türkiye’nin 2035 enerji hedeflerine ulaşması için depolamalı rüzgar ve güneş santrallerinin tüm kamu kurumları ve yatırımcılarla koordineli şekilde hızla hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı.
Haber Merkezi