Yapay zeka teknolojisinin hızla büyümesi, küresel ölçekte enerji tüketimini ciddi biçimde artırıyor. Bu soruna çarpıcı bir çözüm önerisi getiren Google araştırmacıları, yapay zeka işlem altyapısının uzaya taşınmasını amaçlayan sıra dışı bir proje geliştirdi. Plana göre, Alçak Dünya Yörüngesi’nde güneş panelleriyle donatılmış bir uydu takımyıldızı kurulacak ve bu ağ, yapay zekânın artan enerji ihtiyacını doğrudan Güneş’ten karşılayacak.
KÜÇÜK UYDU TAKIMYILDIZI, YÜKSEK PERFORMANSLI İŞLEM GÜCÜ SAĞLAYACAK
Üretken yapay zeka modellerinin yükselişi, mevcut veri merkezlerinin işlem kapasitesini zorlayarak enerji talebini rekor seviyelere taşıdı. Google’ın önerdiği mimari, tek bir büyük uydu yerine daha esnek bir çözüm olan küçük uydu kümelerine dayanıyor.
Bu uydular:
-
Google Tensör İşlem Birimleri (TPU) ile donatılacak,
-
gün doğumu–gün batımı senkron yörüngeye yerleştirilecek,
-
kesintisiz güneş enerjisi alarak çalışacak.
Bu sayede uydular, karasal veri merkezlerinin karşılaştığı enerji kesintisi ve soğutma sorunlarına maruz kalmayacak.
TERABİT HIZLARA ULAŞACAK
Projenin en kritik unsurlarından biri uydular arası veri iletişimi. Google, karasal veri merkezlerinde çip kümeleri arasında bulunan bağlantılara eşdeğer, terabit seviyesinde iletişim hızları amaçlıyor. Bu yüksek hızın sağlanması için:
-
uyduların birkaç yüz kilometreden daha yakın konumlanması,
-
serbest uzay optiği (lazer iletişimi) kullanılması,
-
yapay zekâ destekli hassas formasyon uçuşu geliştirilmesi
gerekiyor. Bu teknoloji, mevcut uydu iletişim kabiliyetinin çok ötesinde bir kapasite sağlayacak.
TPU ÇİPLERİ UZAY KOŞULLARINA KARŞI TEST EDİLDİ
Uzayda kullanılacak donanımların radyasyona dayanıklılığı kritik önem taşıyor. Google, Trillium TPU çiplerini Alçak Dünya Yörüngesi’nin radyasyon ortamını taklit eden proton ışınlarıyla test etti. Bulgulara göre:
-
Çipler, 5 yıllık göreve eşdeğer radyasyon dozuna rağmen kalıcı arıza göstermedi.
-
En hassas bileşen olan HBM bellekler, görev eşiğinin yaklaşık üç katı radyasyona dayanabildi.
Bu sonuçlar, ticari yüksek performanslı çiplerin uzay görevlerinde güvenle kullanılabileceğine dair güçlü bir kanıt sunuyor.
EN BÜYÜK ENGEL
Projede en kritik ekonomik engel fırlatma maliyetleri. Araştırmacılar, sistemin sürdürülebilir olabilmesi için kilogram başına fırlatma maliyetinin 200 dolar seviyesine düşmesi gerektiğini vurguluyor.
SpaceX’in yeniden kullanılabilir roket teknolojileri sayesinde bu maliyetin 2030’ların ortasında mümkün olabileceği öngörülüyor.
Bu maliyet düzeyine ulaşıldığında, uzayda kurulacak bir veri merkezinin toplam kurulum ve işletme giderlerinin, karasal bir merkezin yalnızca enerji maliyetleriyle rekabet edebilecek noktaya gelebileceği hesaplanıyor.
Haber Merkezi