CerModern, Türkiye ve Slovenya’dan sanatçıları bir araya getiren “Rewind/Slovenia” sergisine ev sahipliği yapıyor. 28 Aralık'a kadar ziyarete açık olan sergide, Özgür Eryılmaz, Hakan Esmer, Semih Kaplan, Serdar Leblebici ile Sloven sanatçılar Ive ve Maja Šubic’in eserleri yer alıyor. Küratörlüğünü Erkan Doğanay’ın üstlendiği sergi, “Zamanın Katmanları, Mekânın Hafızası” başlığıyla yol, bellek ve yer temaları etrafında şekilleniyor.
SANATTA ZAMAN VE BELLEK ARASINDA BİR YOLCULUK
“Rewind/Slovenia”, sanatın yalnızca sonuç değil, sürecin kendisi olduğunu hatırlatıyor. Türkiye’den dört sanatçının Slovenya’da gerçekleştirdiği üretim süreci, mekânla kurulan ilişkinin izlerini resme dönüştürüyor. Loski Muzej / Škofja Loka Kalesi çevresinde yürütülen çalışmalar, iki ülke arasında kurulan sanatsal diyaloğun görsel bir köprüsüne dönüşüyor.
Müze koleksiyonunda yer alan Ivan Grohar ve Šubic ailesi hattı, sergideki tarihsel sürekliliği pekiştiriyor. Bu bağlamda sergi, hem çağdaş bir üretim pratiği hem de kültürel bir hafıza araştırması olarak okunabiliyor.
IŞIK VE GÖLGE ARASINDA: ÖZGÜR ERYILMAZ’IN YOLCULUĞU
Özgür Eryılmaz’ın çalışmaları, yol temasını bir eşiğe dönüştürüyor. Sanatçının katmanlı yüzeyleri, spatula jestleri ve ışık–gölge ilişkisiyle izleyiciyi bir geçiş alanına davet ediyor. Renk alanlarının içinde beliren siluetler, “bakış”ın resimle kurduğu diyaloğu hatırlatıyor. Eryılmaz’ın metinlerinde yer alan Aruoba göndermesi “köprü, yolun parçasıdır” ifadesiyle bu geçişlerin düşünsel zeminini kuruyor.
SERDAR LEBLEBİCİ: RENKLE KURULAN KÜLTÜREL KÖPRÜ
Serdar Leblebici’nin eserlerinde renk, bir anlatım biçimi kadar ritmik bir yapı taşıyor. Gök kubbe altında uzanan Škofja Loka panoraması ya da göl-ada-çan kulesi çevresinde dolanan soyut biçimler, “kültürel köprü” kavramını görsel bir dile dönüştürüyor. Sanatçının “tüm canlıların uyum içinde yaşaması” vurgusu, serginin ruhunu özetleyen bir insani denge öneriyor.
HAKAN ESMER: YOLCULUĞUN İÇE DÖNÜK HARİTASI
Hakan Esmer, Orhan Veli’nin “Kumrular” şiirinden yola çıkarak geçicilik kavramını ele alıyor. Sisli göller, taş duvarlar ve yağmur sonrası toprağın kokusunu çağrıştıran renk geçişleriyle manzara, bir “dış mekân” olmaktan çıkarak ruhsal bir alan hâline geliyor. Esmer’in resimleri, izleyiciyi hem dış hem iç yolculuğa davet ediyor.
SEMİH KAPLAN: GELENEKTEN PERFORMATİF BİR DİLE
Semih Kaplan, Ptuj Kalesi’nde düzenlenen Kurent Festivali’nin mitolojik atmosferini çağdaş bir plastik dile taşıyor. Siyah-beyaz arşiv karelerinden yola çıkan sanatçı, origami maskeli figürlerle yerel geleneği güncel bir eylem alanına dönüştürüyor. Mimariyle kurduğu diyalog, serginin “yerle temas” fikrini güçlendiriyor.
ŠUBIC AİLESİ: TARİHTEN GÜNÜMÜZE SANATSAL SÜREKLİLİK
Serginin tarihsel katmanını, Slovenya sanatının önde gelen isimlerinden Ive Šubic (1922 - 1989) ve kızı Maja Šubic (1965) oluşturuyor. Ive Šubic’in partizan dönemine ait afiş estetiğini, kırsal yaşam temalarını ve fresk tekniklerini içeren eserleri; Maja Šubic’in taşınabilir yüzeylere uyguladığı çağdaş fresk yorumlarıyla birleşiyor. Böylece iki kuşak arasında süren sanat dili, Sloven modernizmiyle bugünü buluşturuyor.
SÜRECİN DURAK NOKTASI
“Rewind/Slovenia”, resmin üç farklı yaklaşımını bir araya getiriyor: katman ve eşik (Eryılmaz), renk ritmi ve panorama (Leblebici), içsel yolculuk (Esmer). Buna Semih Kaplan’ın performatif ikonografisi ve Šubic ailesinin tarihsel hattı eklendiğinde sergi, hem geçmişi hem bugünü içinde taşıyan bir sanatsal atlas hâline geliyor.
CerModern’in salonlarında gezerken izleyiciye şunu hatırlatıyor: “Rewind/Slovenia” bir bitiş değil, sanatın sürekliliğine açılmış bir durak.
Kaynak: Haber Merkezi