İlk kez Türkiye'de yemek yiyebildi

Yemek borusundaki 2 milimetrelik açıklıktan, sadece sıvı gıdalarla beslenerek hayatta kalmayı başaran genç kız, Türkiye'de gerçekleştirilen genişletme operasyonları sonrası hayatında ilk kez katı yiyecek yedi.
 Tarih: 10-03-2020 12:03:45
İlk kez Türkiye'de yemek yiyebildi

 

 

 Arnavutluk Tiran'a bağlı Perifer kasabasında yaşayan 17 yaşındaki Rudina Gioka, yemek borusunun doğuştan darlığı nedeniyle hayatı boyunca hiç katı gıda alamadı.

Gioka, yemek borusunda 13 santimetre boyunca ilerleyen, kalem ucu büyüklüğünde, yaklaşık 2 milimetrelik açıklıktan geçebilecek sıvı gıdalarla besleniyordu.

Arnavutluk'taki doktorlar genç kıza yapılacak bir şey olmadığını, yemek borusunun komple değiştirilmesiyle tedavi olabileceğini söyledi. Ülkede bu ameliyatı gerçekleştirebilecek cerrahın olmaması nedeniyle, Arnavutluk ile Türkiye arasındaki sağlık anlaşması gereği, bakanlıklar arasında yazışmalar tamamlandı ve ülkesi, Rudina'yı Türk hekimlerine emanet etti.

Rudina, Ocak ayında İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk cerrahisi kliniğine yatırıldı. Çocuk Cerrahisi Klinik Şefi Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ve ekibinin gerçekleştirdiği genişletme operasyonlarıyla yemek borusu nakline dahi gerek kalmadı ve yemek borusundaki açıklık 8 milimetreye kadar çıkarıldı, Rudina geçen ay hayatında ilk kez yemek yiyebilmenin mutluluğunu yaşadı. Genç kız ilk defa köftenin tadına baktı. Rudina'nın tedavisinin tamamlanmasının bir yıl süreceği öğrenildi.  

"TEK HAYALİM EVE DÖNÜNCE HER İSTEDİĞİMİ YİYEBİLMEK"

Lise ikinci sınıf öğrencisi olan Rudina, iyileşip okulunu bitireceğini ve ileride psikolog olmak istediğini belirterek, "Hastalığımdan dolayı artık hayattan ve hiç kimseden bir beklentim kalmamıştı. Katı gıdaları yiyemediğim için tatlarını da bilmiyordum çoğunun. O nedenle küçükken çok canım çekmiyordu. Mandalina portakal gibi meyvelerle, sıvı gıdalarla beslenebiliyordum daha çok. Türkiye'ye gelene kadar hiçbir umudum yoktu. Burada tedavi olabileceğimi öğrendiğimizde hayat benim için değişti. Burada duyduklarımızdan sonra inanılmaz mutlu olduk ve işlem de başarılı oldu. Artık tüm yemekleri yiyebiliyorum. Ameliyattan sonra ilk yediğim yemeklerden birisi de köfte oldu, çünkü köfteyi çok seviyorum." dedi.

YEMEK BORUSUNUN KOMPLE DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENDİ

Arnavutluk'tan yemek borusu değişimi istemiyle kendilerine gelen Rudina'nın hikayesini Ağustos ayında Sağlık Bakanlığı Uluslararası Hasta Birimi'nden kendilerine ulaşan maille öğrendiklerini anlatan Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Klinik Şefi Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, "Önümde bir dosya vardı. 17 yıldır beslenemeyen, sadece sıvı gıdalar alarak bu yaşına gelmiş ve özofagusu (yemek borusu) bir şekilde hastalıklı bir kızı bize sevk etmek istiyorlardı.Sağlık Bakanlığımızın farklı ülkelerle anlaşması gereği, bazı hastaların Türkiye'de tedavi edilmesiyle ilgili organizasyonu çerçevesinde Rudina'nın tüm işlemleri Eylül ayında tamamlandı ve Ocak ayının ilk haftası hastanemize yatırıldı" dedi.  

"ÇOK ÇOK NADİR GÖRÜLEN BİR DURUM"

Yemek borusunun bu kadar darlığı ile seyreden hastalıkların daha çok sonradan gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. Dokucu, "Yemek borusunun neredeyse tamamen kapanması ile seyreden hastalıklar, ya 'kostik yanık' dediğimiz çocuğun bazı kimyasal maddeleri yanlışlıkla içmesi vs. ile gerçekleşir ki maalesef ülkemizde de çok sık yaşanıyor, ya da ağır reflüye bağlı daralmalar sonucu oluşur. Arnavutluk'taki meslektaşlarımız yemek borusu nakli önermiş ama buna gerek kalmadı. Biz onun kendi doğal yemek borusunu koruyarak tedavisini sağladık ve evine gönderiyoruz" diye konuştu.

"BİR HASTA İÇİN EN İYİSİ KENDİ ORGANIDIR"

Özofagus replasmanı yani yemek borusu değişiminin de çok zor bir cerrahi işlem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dokucu, sözlerini şöyle devam etti:

"Sıklıkla mide veya kalın bağırsak, bazen de ince bağırsak kullanılıyor bunun için. Ama onların da kendi zorlukları var. Biz asistanlarımızı hep şunu söyleriz: Bir hasta için en iyisi kişinin kendi yemek borusudur. Hasta da olsa zedelenmiş da olsa onu korumak, korumayı becerebilmek en önemli tıbbi yaklaşımdır."


 

  Editör: edit2
  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER YAŞAM Haberleri
HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI