62.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamındaki galalarda, bu yıl iki özel yapım seyirciyle buluştu. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda gösterilen “Gondola” ve “Hayal Gücü Oyun Parkı” filmleri, hikâyeleri ve söyleşileriyle izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı.
DİYALOĞSUZ FİLM “GONDOLA” İLE HITCHCOCK’TAN İLHAM
Almanya-Gürcistan ortak yapımı olan “Gondola” filminin gösteriminin ardından yönetmen Veit Helmer, seyircilerin sorularını yanıtladı. Gürcistan dağlarının masalsı atmosferinde iki genç kadının kurduğu bağı diyalogsuz biçimde anlatan film, sinema diliyle vurguladı.
Helmer, fikri Alfred Hitchcock’tan aldığını belirterek şunları söyledi: “Hitchcock hakkında okuduğum bir kitapta, diyaloğu olmayan filmlerin nasıl çekileceğine dair bir bölüm vardı. Bundan çok etkilendim. Eğer diyalog kullanırsanız ses ikinci plana düşüyor. Diyalog olmadığında ses için çok daha geniş bir alan kalıyor” dedi.
“YEDİ KİŞİLİK BİR EKİPLE ÇEKTİK”
Helmer, filmin çekim sürecine dair dikkat çekici detayları anlattı: “Filmi sadece yedi kişiyle çektik. Senaristi, yönetmeni, yapımcısı, ses tasarımcısı ve kamyonu kullanan kişi bendim! Gondolalarda çekim yapmak oldukça zordu, çünkü sadece bir kabin vardı. Görsel efektleri minimum bütçeyle kendimiz ürettik” dedi.
Yönetmen, filmin sade ama etkileyici anlatımıyla izleyicinin duygusal bağ kurmasına olanak tanıdıklarını ifade etti.
“HAYAL GÜCÜ OYUN PARKI”: DEPREM SONRASI UMUDUN BELGESELİ
Gecenin ikinci gösterimi ise, 6 Şubat 2023 depreminin ardından oyunla hayata tutunan Hataylı çocukların hikayesini anlatan “Hayal Gücü Oyun Parkı (HOP)” belgeseline aitti.
Yönetmen Jale İncekol ve proje kurucusu Nedim Buğral, gösterim sonrası izleyicilerin sorularını yanıtladı. HOP’un, II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da geliştirilen “esnek oyun alanı” yaklaşımından ilham aldığını belirten ekip, çocukların atık malzemeleri oyuncaklara dönüştürerek iyileşme sürecine katıldığını anlattı.
“HAYAL KURMANIN DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜNE TANIK OLDUM”
Depremden iki ay sonra Hatay’a gönüllü olarak gittiğini belirten Jale İncekol, belgeseli çekmeye o an karar verdiğini belirtti: “Çadır kentlerde yaşayan insanların, oyun alanına giren çocuklar sayesinde yeniden gülümsemeye başladıklarını gördüm. Beş dakika önce kaybını anlatan biri, beş dakika sonra çocuğuna yardım ederken gülüyordu. O an bu hikâyeyi anlatmam gerektiğini hissettim” dedi.
“HEP ÇOCUKLARI DUYMAYI VE ANLAMAYI DENEDİK”
Proje kurucusu Nedim Buğral, “Hayal Gücü Oyun Parkı”nın temelinin çocukların duygularına duyarlılıkla yaklaşmak olduğunu vurguladı: “Her gün çocukların oyununu anlamaya, onları duymaya çalıştık. Gönüllülerle birlikte bir ‘duygu kontrol listesi’ oluşturduk. Her şey, çocukların kendi oyun dünyalarını yeniden kurabilmeleri içindi” dedi.
UMUDUN VE DAYANIŞMANIN PERDEYE YANSIMASI
“Hayal Gücü Oyun Parkı”, Hatay’daki çocukların oyunla yeniden hayata tutunma mücadelesini anlatırken, “Gondola” sinemanın sade diliyle insan ilişkilerinin derinliğine odaklandı. Altın Portakal’daki bu özel gösterimler, sanatın iyileştirici gücünü bir kez daha hatırlattı.
Kaynak: İHA