İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin aralık ayı olağan toplantısında konuşan Erdal Bahçıvan, 2026 yılına ilişkin sanayicilerin temel beklentilerini paylaştı. Bahçıvan, yeni yılda finansman sorunlarının hafiflemesi ve kredi kısıtlarının kaldırılmasının sanayi sektörü için kritik önemde olduğunun altını çizdi.
İSO MECLİSİ ARALIK AYI TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
İSO Meclisinin aralık ayı olağan toplantısı, “2025’i Uğurlarken Ekonomi ve Sanayimizin Görünümü; 2026’da Sanayicilerimizin Hedef ve Beklentileri” ana gündemiyle Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan açılış konuşmasını gerçekleştirirken, meclis üyeleri de görüş ve değerlendirmelerini paylaştı.
2025 SANAYİ İÇİN ZORLU BİR YIL OLDU
Açılış konuşmasında 2025 yılını değerlendiren Bahçıvan, küresel belirsizlikler ve yurt içindeki sıkı finansal koşullara rağmen Türkiye ekonomisinin yılı Orta Vadeli Program’da öngörülen büyüme tahmininin üzerinde kapatmasının beklendiğini belirtti. Ancak bu büyümenin, ekonominin potansiyelini tam olarak yansıtmadığını vurguladı.
Bahçıvan, sanayi sektöründe ciddi bir ayrışma yaşandığına dikkat çekerek, yüksek teknoloji grubunda üretimin desteklendiğini, otomotiv başta olmak üzere orta-yüksek teknoloji alanlarında toparlanma görüldüğünü; buna karşın tekstil gibi emek yoğun sektörlerin finansman ve maliyet baskısı altında zorlandığını belirtti.
PMI VERİLERİ SANAYİDEKİ BASKIYI GÖSTERİYOR
Bahçıvan, İSO tarafından her ay açıklanan Türkiye İmalat PMI verilerine de değinerek, endeksin son 20 aydır 50 eşik değerinin altında seyrettiğini hatırlattı. Bu tablonun, sanayi sektörünün genel olarak zorlu bir dönemden geçtiğini net biçimde ortaya koyduğunun altını çizdi.
ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE FİNANSAL İSTİKRAR
2026 yılına daha umutlu baktıklarını söyleyen Bahçıvan, yurt içinde öngörülebilirliğin artmasının üretim hayatı açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Finansal istikrarın kalıcı hale gelmesi ve fiyatlama davranışlarının daha sağlıklı bir zemine oturmasının sanayiye önemli katkı sağlayacağını belirtti.
PETROL FİYATLARI VE FED POLİTİKALARI AVANTAJ YARATABİLİR
Bahçıvan, 2026 yılında Türkiye ekonomisi açısından önemli fırsatlar bulunduğunu belirterek, petrol fiyatlarında yaşanan düşüş ve ABD Merkez Bankası’nın daha destekleyici bir politika izleme ihtimalinin hem dış dengeye hem de dezenflasyon sürecine olumlu katkı sağlayabileceğini vurguladı.
2026 “REFORM YILI” OLARAK ÖNE ÇIKIYOR
Sanayicilerin temel hedefinin nitelikli sanayileşme, sürdürülebilir büyüme ve teknoloji odaklı küresel rekabetçilik olduğunun altını çizen Bahçıvan, 2026’nın “reform yılı” olarak ilan edilmesini bu açıdan son derece önemli bulduklarını söyledi. Yeşil ve dijital dönüşümde hız kazanılması gerektiğinin altını çizdi.
ENFLASYON VE FAİZLERDE İYİLEŞME BEKLENTİSİ
Enflasyon başlığına da değinen Bahçıvan, 2025 sonunda yüzde 30’lu seviyelerde gerçekleşmesi beklenen enflasyonun 2026’da düşüş trendine girmesinin öngörüldüğünü vurguladı. Merkez Bankası rezervlerindeki artış, CDS primlerindeki gerileme ve beklentilerin iyileşmesiyle birlikte 2026’da faiz indirimlerinin gündeme gelebileceğini söyledi.
FİNANSMAN AKIŞI SANAYİ İÇİN KRİTİK
Faizlerde yaşanabilecek düşüşle birlikte sanayi sektörüne yönelik kredi kısıtlarının gevşetilmesini beklediklerini belirten Bahçıvan, bunun finansman akışını rahatlatacağını ifade etti. Ayrıca doğrudan yabancı yatırımlar açısından da 2026’nın 2025’e kıyasla daha olumlu bir yıl olabileceğini vurguladı.
ASIL SORUN KAYNAKLARIN ETKİN DAĞITILMASI
Konuşmasının sonunda finansman sorununa uzun vadeli bir perspektiften yaklaşılması gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, asıl problemin kaynak yetersizliğinden ziyade kaynakların etkin dağıtılamaması olduğunu belirtti. Verimlilik artışını ve katma değeri ödüllendiren seçici bir kaynak tahsis mekanizmasının önemine vurgu yaptı.
Haber Merkezi
