Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Aziz milletim değerli milletvekili arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla ekranları başında bizleri izleyen tüm vatandaşlarımı izleyen tüm vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Biliyorsunuz, sayısız güzelliğin yanı sıra Ramazan-ı Şerif’in bize yaşattığı hasletlerden biri de bu ayda paylaşma, dayanışma ve kardeşlik ruhunun adeta zirveye çıkmasıdır. Asırlardır işte bu ruhla kardeşlik hukukumuzu güçlendiriyor, sofralarımızla birlikte gönüllerimizi de birbirimizin ardına kadar açıyoruz. Allah’a sonsuz hamdolsun. AK Parti ailesi olarak teşkilatıyla, belediyesiyle, milletvekilleriyle, genel merkeziyle, kabinesiyle tam kadro sahadayız. Bu muazzam ruh şölenine gölge düşürmeye çalışanlara aldırmadan, 81 vilayetimizin her karışında, Türkiye’nin bütün ilçe ve beldelerinde, bütün mahalle ve köylerinde, bir ay boyunca bir gönüle daha girmek, bir garibin daha elinden tutmak, bir ihtiyaç sahibinin daha kapısını çalmak, bir yaralı kalbe daha dokunmak için koşturan tüm yol arkadaşlarıma, özellikle de siz milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum.
Bizi gayrimeşru yollarla alt etmek isteyenleri asla unutmadık unutmuyoruz. Bugüne kadar milletimize yapılan saldırılar hukuk önünde sorulmuştur. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine yönelik her türlü sabotajın hesabı sorulacaktır. İhanete bulaşanlar milletin kardeşliğini pusu kuranlar hesap verecektir.
Türkiye’nin kaderi ile AKP Parti’nin kaderi iç içe geçmiş yekvücut olmuş. Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı sloganıyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandık. Fakat yerel seçimlerde istediğimiz başarıları elde edemedik. Onların kazandığı yerlerde yaşayan insanlarımız hiçbir çalışma göremiyorlar. Hizmet bekledikleri için hor görülüyorlar. İstanbul’un bazı ilçelerinde yolsuzluğun yamyamlığın kitabının yazıldığı anlaşılıyor. Usulsüz diplomasıyla başlayıp ve rüşvet ve haraç çarkıyla devam eden rezillik gün yüzüne çıktı. İstanbul halkının en mahrem bilgilerinin satılması dair her türlü yolsuzluk var. CHP Belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapsanız Brezilya dizilerinden taş çıkarır.
Uzunca bir süredir dile getirdiğimiz, bazılarını rahatsız etse de yaşanan gelişmelerin hakikatin ta kendisi olduğunu gösterdiği bir tespitimiz var; Türkiye’nin kaderiyle AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın kaderi iç içe geçmiştir. Son dönemde yaşanan gelişmeler bu tespiti bir kez daha ispatlar niteliktedir.
Bir kısmı 2019 yılına kadar uzanan şu veya bu sebepten belediyelerde yaşadığımız kayıpların hem şehirlerimize hem ülkemize nasıl büyük maliyetler getirdiğini görüyorsunuz. Türkiye bir anda adeta belediyeler bağlamında 1989, 1994 yılı dönemine geri döndü. Şehirlerimiz ve oralarda yaşayan on milyonlarca insanımız hizmet göremedikleri gibi, üstüne bir de hakaret işitiyorlar.
Yanan otobüslerin, çalışmayan merdivenlerin, aksayan hizmetlerin suçu İstanbullu kardeşlerimize yükleniyor. Belediyelere ödenen vergilerle aktarılan kaynakların eser ve hizmet yerine birilerinin şahsi çıkarları için kullanıldığı ortaya çıkıyor. İstanbul’un büyükşehiri ve kimi ilçe belediyeleriyle yolsuzluk, hırsızlık konusunda yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor.
CHP, insanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etme çabasına girişti. Çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Marjinal örgütlerin yol açtıkları rezaletleri sahiplenerek girdikleri tehlikeli yolu iyice içinden çıkılmaz hale getiriyorlar.
Soruşturma başlayınca itirafçılık sırasına girenler CHP’li. Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni belge yağdıranlar CHP’li. Suç örgütünün sosyal medyada kullandığı tetikçilerden bıkanlar CHP’li. ‘Kurultayda şaibe var’ diyerek mahkemeye şikayette bulunanlar CHP’li. Ama suçlu AK Parti. Biz böyle bir iç hesaplaşmanın neresinde olabiliriz. Partinizdeki ihbarcılık yarışına bizi neden karıştırıyorsunuz. Soyguncular birbirine girmiş, gidip polise ihbar etmiştir. CHP yönetimine şunu hatırlatıyorum; seviyeyi ne kadar düşürürseniz düşürün boşuna. Macun bir defa tüpten çıkmıştır. Yolsuzluk çarkınız deşifre olmuştur. Pisliklerin üzerini örtemezsiniz.”
Kaynak: İHA