Bugün eğitim alan çocukların önemli bir bölümü, 2030’lu yıllarda büyük ölçüde dönüşecek ya da ortadan kalkacak meslekler için hazırlanıyor. Bu durum yalnızca eğitim sistemlerinin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorunu olarak görülüyor.
YAPAY ZEKA VE OTOMASYON İŞ DÜNYASINI KÖKTEN DEĞİŞTİRİYOR
Küresel ölçekte yapılan araştırmalar, yapay zeka ve otomasyonun iş dünyasını sessiz bir evrimle değil, radikal bir dönüşümle yeniden şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. World Economic Forum tarafından yayımlanan raporlara göre, önümüzdeki yıllarda mevcut işlerin büyük bölümünde gerekli beceriler köklü biçimde değişecek.
ARTIK BİLGİ DEĞİL, ÖĞRENME HIZI ÖN PLANA ÇIKIYOR
Eğitim ve istihdam alanında yapılan analizler, geleceğin yalnızca bilgiye sahip olanlara değil;
-
hızlı öğrenebilen,
-
değişime uyum sağlayabilen,
-
farklı bakış açıları geliştirebilen bireylere ait olacağını gösteriyor.
OECD verilerine göre, bilgi kısa sürede güncelliğini yitirirken, öğrenmeyi öğrenme yeteneği kalıcı bir değer sunuyor.
EZBERE DAYALI MODELLER GELECEKTE KARŞILIK BULMUYOR
Standart müfredatlar, sınav odaklı ölçme sistemleri ve tek doğruya dayalı yaklaşımlar, yeni iş dünyasının ihtiyaçlarıyla uyuşmuyor. UNESCO tarafından hazırlanan eğitim raporlarında, bu tür modellerin dijital çağın gerekliliklerine cevap vermekte yetersiz kaldığına vurgu yapıyor.
GELECEĞİN EĞİTİMİNDE HANGİ BECERİLER ÖN PLANDA?
Uluslararası kurumların ortak değerlendirmelerine göre, önümüzdeki dönemde eğitim sistemlerinin bazı alanlara daha fazla odaklanması gerekiyor:
-
Eleştirel düşünme
-
Yaratıcılık
-
Duygusal zeka
-
Esneklik ve uyum yeteneği
-
Anlam kurma ve problem çözme becerileri
Bu yaklaşım, öğrencileri tek bir mesleğe değil, çoklu senaryolara hazır bireyler olarak yetiştirmeyi amaçlıyor.
“NE OLACAKSIN?” DEĞİL, “NASIL DÜŞÜNECEKSİN?”
Uzmanlar, çocuklara yöneltilen klasik “Ne olacaksın?” sorusunun yerini artık “Nasıl düşüneceksin?” sorusunun alması gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü meslekler değişebilir; ancak düşünme biçimi, bireyin tüm hayatına yön veren temel unsur olarak ön plana çıkıyor.
BU MEVCUT BİR DÖNÜŞÜM
Eğitimde yaşanan bu değişim, ileriye dönük bir tahminden ibaret değil. Küresel ölçekte birçok ülkede müfredatlar, öğretim yöntemleri ve ölçme-değerlendirme sistemleri şimdiden yeniden değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre, geleceği ertelemek; onu başkalarının şekillendirmesine izin vermek anlamına geliyor. Bu nedenle eğitim politikalarının bugünden, değişen dünyaya uyum sağlayacak şekilde yeniden düşünülmesi gerektiği belirtiliyor.
Haber Merkezi