16 Ekim Dünya Gıda Günü, yalnızca bir takvim günü değil; soframıza gelen her lokmanın ardındaki görünmeyen emeği, suyu ve toprağı hatırlatan bir bilinçlendirme çağrısı.
Bu özel günde Manşet Haber olarak, “Gıda Güvenliği ve Tarımın Geleceği” temasıyla Ziraat Yüksek Mühendisi Alparslan Tekbaş ile gıdanın perde arkasındaki hikayesini ele aldık.
GIDANIN ARKASINDAKİ GÖRÜNMEYEN SİSTEM
(Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) FAO’nun bu yılki teması “El Ele Daha İyi Gıdalar, Daha İyi Bir Gelecek.” Tekbaş’a göre bu tema, Türkiye’nin hem üretim potansiyelini hem de sorumluluğunu temsil ediyor: “Her gün soframızda gördüğümüz bir dilim ekmek, yalnızca buğday değil; suyun, enerjinin, emeğin ve sabrın birleşimidir. Gıdanın üretimden tüketime, paketlemeden depolamaya kadar uzanan yolculuğunda birçok kırılganlık var. Bu sistem dışarıdan kusursuz görünse de aslında oldukça hassas bir dengeye sahip.”
TARIMSAL GÜÇ VE İSRAF ÇELİŞKİSİ
Türkiye, tarımsal üretim açısından güçlü bir potansiyele sahip olsa da, gıda israfı alanında endişe verici bir manzarayla karşı karşıya. Tekbaş, bu çelişkiyi şöyle özetliyor: “Tarlada, tedarik zincirinde, market raflarında ve evlerde ciddi kayıplar yaşanıyor. Üretilen gıdanın büyük bir bölümü sofraya ulaşmadan kayboluyor. Bu durum sadece ekonomik değil, vicdani bir sorumluluk da doğuruyor.”
FAO verilerine göre dünya genelinde gıdanın üçte biri kayboluyor ya da boşa harcanıyor. Türkiye’de ise her yıl yaklaşık 23 milyon ton gıda çöpe gidiyor.
GIDA, ENERJİ VE SU
Tekbaş, Dünya Gıda Günü’nün bir diğer ana temasının su olduğunu belirtti: “Türkiye artık su stresi yaşayan bir ülke. 1970’lerde kişi başına 4.000 metreküp olan su miktarı, bugün 1.245 metreküpe düştü. Su kaynaklarımız son 50 yılda üçte bire indi.”
Tarımsal sulamanın toplam su kullanımının yüzde 74’ünü oluşturduğunu belirten Tekbaş, “Artık ‘çok su = çok verim’ dönemi bitti, ‘akıllı su yönetimi’ dönemi başladı.” İfadelerinde bulundu.
Damla ve yağmurlama sulama teknolojilerinin yaygınlaşmasının öneminin altını çizen Tekbaş, doğru su yönetimi ve çiftçi eğitimi olmadan verimliliğin artmayacağını söyledi.
“KADINLAR VE GENÇLER TARIMIN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK”
Tekbaş, gıda güvenliği için toplumsal kapsayıcılığın önemine değindi: “Kadınların üretim araçlarına erişimi artırıldığında, tarımsal verimlilik yüzde 30’a kadar yükseliyor ve açlık oranı yüzde 17’ye kadar azalıyor. Gençlerin tarımdan uzaklaşması büyük bir risk, ama akıllı tarım uygulamalarıyla bu gidişat tersine çevrilebilir.”
Gençlerin teknolojiyle tarımı birleştirmesi gerektiğini belirten Tekbaş, “Geleceğin mühendisi, tarlada bilgisayarla çalışan çiftçidir.” Şeklinde konuştu.
“GIDANIN GELECEĞİ, İKLİM BİLİNCİYLE VE ADALETLE İNŞA EDİLECEK”
FAO verilerine göre 2030’da dünya nüfusunun yüzde 9,8’inin yeterli beslenemeyeceğini belirten Tekbaş, bu tabloya karşı çözümün “sürdürülebilir üretim ve adil paylaşım” olduğunun altını çizdi: “Gıdanın geleceği, iklim bilinciyle, adaletle ve kadın emeğiyle birlikte inşa edilebilir. Soframız bereketli, toprağımız üretken, çiftçimiz güçlü kalsın” dedi.
Röportajın sonunda Tekbaş, Dünya Gıda Günü vesilesiyle hem üreticilere hem de tüketicilere:
“Bir tabak yemek sadece doyurmaz; bir ülkenin üretim hikayesini anlatır. Bir lokma ekmeğin arkasında bir ömürlük emek vardır. Gıdaya, suya, toprağa sahip çıkmak milli bir sorumluluktur.” Şeklinde konuşarak önemli mesajlar verdi.
Haber Merkezi