Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Küresel krizlere ve Türkiye’nin bu süreçteki tutumuna değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“Gerek bölgemizde gerekse dünyanın farklı köşelerinde gerilimlerin, savaşların, kardeş kavgalarının yaşandığı zorlu bir süreçten geçiyoruz. Sudanlı kardeşlerimiz uzun süredir istikrarsızlık girdabında boğuşuyor. Somali’nin, Libya’nın, Yemen’in, Afganistan’ın çok ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Gazze’de çok uzun müzakereler neticesinde sağlanan ateşkes, Siyonist rejimin tüm şımarıklıklarına, tüm ihlallerine rağmen güçlükle de olsa devam ediyor.”
Suriye’de yaşanan gelişmelere de değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“8 Aralık devrimi ile 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye’de, mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Yaşanan tüm olumsuzluklar karşısında ülke, millet ve AK Parti olarak umudumuzu diri tutuyor, kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz. Zorluklara aldırmadan, engellere takılmadan, kurulan tuzaklara düşmeden kardeşliğimizden, tarihimizden, binlerce yıllık köklü tecrübemizden güç ve cesaret alarak, merhum Erbakan Hocamızın ifadesiyle ‘hayra motor, şerre fren’ olmak için gece gündüz demeden koşturuyoruz.”
Ramazan ayı boyunca yürütülen faaliyetlerden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Yakın çevremizden başlayarak ülkemiz içinde ve dışında barışa, iyiliğe, huzura, adalete katkı verebilmenin gayretindeyiz. Martın ilk günü itibarıyla müşerref olduğumuz Ramazan-ı Şerif boyunca, genel başkanından mahalle temsilcisine kadar AK Parti teşkilatları olarak iyilik ve kardeşlik seferberliğine hız verdik. Teşkilat başkanlığımız, teşkilatımızın her kademesi için oldukça kapsamlı bir program hazırladı.”
Erdoğan, Türkiye’nin iyilik hareketinde öncü bir rol üstlendiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Sadece partimizin organları ve belediyeleri değil, Kızılay’ımız, AFAD’ımız, vakıflarımız, derneklerimiz, hayırseverlerimiz de seferber olmuş durumda. Bu kurumlarımız Türkiye yanında, Balkanlardan Kafkasya’ya, Afrika’dan Türkistan’a kadar gönül ve kültür coğrafyamızın her köşesinde gerçekleştirdikleri hizmetlerle milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yardımların siyasi malzeme yapılmasına karşı olduklarını belirterek şöyle konuştu:
“Tüm bunları yaparken başkaları gibi şov peşinde olmayacağız. 3 liralık hizmetin reklamına 5 lira harcamayacağız. Vatandaşın sıkıntısını, derdini, ihtiyacını, mağduriyetini şov aracı yapmayacağız. Unutmayınız değerli kardeşlerim, biz reklam ve şov yapmanın değil, gönüller kazanmanın peşindeyiz.”
Erdoğan, Türkiye’nin diplomatik alandaki çabalarına dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye olarak sadece iyilik sancağını değil, barışın, güven ve huzur veren iklimini başta mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz. Daha adil bir dünya mümkün şiarıyla yürüttüğümüz çabaların semerelerini toplamaya başladık. Türkiye’yi, bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek, barış diplomasisinin merkez üslerinden biri haline getiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümü dolayısıyla Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle andı:
“İstiklal Marşımız, bağımsızlığımızın timsali olmanın yanı sıra milletimizin kahramanlık ve asil karakterinin kelimelere dökülmüş halidir. Bu marş, emperyalizme karşı verilen mücadelenin bir beyanıdır.”
Erdoğan, son günlerdeki provokasyonlara dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-antilaik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar, son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye’deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek, milletimizin kardeşliğine sinsi bir pusu kuruluyor. Tahrik siyasetiyle, nefret söylemleriyle Türkiye’de yeni bir kaos alanı oluşturulmak isteniyor.”
Ana muhalefet partisi CHP’yi de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bunlar ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Allah’ın izniyle, ülkede yeni sorunların ve kutuplaşmaların ortaya çıkmasına müsaade etmeyeceğiz.”
Erdoğan, aile yapısının korunması gerektiğine vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Güçlü aile, güçlü insan, güçlü toplum diyoruz. Kadınların güçlendirilmesini, ailenin zayıflaması olarak görmüyoruz. Meseleye, kadın ve erkeğin birbirini tamamladığı bir perspektiften bakıyoruz.”
“Sapkın akımlara karşı aile kurumunu güçlendirmeye yönelik adımlar atacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmralı heyetinin randevu talebine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“İmralı heyeti randevu isterse veririm.”