SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın

Dil Seçimi

Fark etmeden tükeniyor olabilirsiniz: Bu belirtilere dikkat!

Haber görseli

Son dönemde sürekli yorgun hissediyorsanız, ne kadar dinlenseniz de toparlanamıyorsanız, işiniz size anlamsız gelmeye başladıysa, başarıya ulaşamayacağınızı düşünüyorsanız ve uyku düzeniniz bozulduysa, bu durum tükenmişlik sendromunun işaretleri olabilir.

Tükenmişlik sendromu, uzun süreli ve yoğun stresin yol açtığı duygusal, zihinsel ve fiziksel bitkinlik hali olarak tanımlanıyor. Genellikle iş hayatıyla ilişkilendirilse de, yoğun sorumluluk altında yaşayan ve özel yaşamında benzer baskılarla karşılaşan bireylerde de görülebiliyor.

TÜKENMİŞLİK SENDROMUNUN YAYGIN BELİRTİLERİ

Bu sendromu yaşayan kişiler, kendilerini değersiz ve başarısız hissedebiliyor. Hayata karşı isteksizlik, umutsuzluk ve boşluk duygusu ön plana çıkıyor. Zamanla kaygı atakları, depresif duygu durumu, öfke patlamaları ve tahammülsüzlük görülebiliyor.

Ayrıca dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon sorunları ortaya çıkarken, kişi işinden soğuyabiliyor. Devamsızlık, işi erteleme ya da işi tamamen bırakma düşünceleri sıklaşıyor. Bu ruhsal yük, aile ilişkilerine ve sosyal çevreye de yansıyor. Süreç ilerledikçe alkol ve madde kullanımına eğilim ile sık hastalanma da tabloya eşlik edebiliyor.

TÜKENMİŞLİK ANİ DEĞİL, ZAMANLA GELİŞİR

Tükenmişlik sendromu bir anda ortaya çıkan bir durum değil, aşamalı olarak ilerleyen bir süreçtir. İlk aşamada kişi son derece istekli, idealist ve yüksek motivasyonludur. Kendini kanıtlamak için sınırlarını zorlar, dinlenmeyi ihmal eder. Zamanla bu tempo sürdürülemez hale gelir.

İkinci aşamada kişi, verdiği emeğin karşılığını alamadığını düşünmeye başlar. Hayal kırıklıkları, yorgunluk ve umutsuzluk duyguları belirginleşir. Kaygı, öfke ve uyku problemleri bu dönemde sık görülür. Son aşama ise duygusal kopuşun yaşandığı apati evresidir. Kişi artık çevresinde olup bitenlere karşı tepkisizdir. Hem iş hem sosyal yaşam ciddi zarar görür.

Tükenmişliğin nedenleri yalnızca kişisel özelliklerle sınırlı değildir. Mükemmeliyetçilik, hayır diyememe, iş ve özel yaşam arasında sınır koyamama gibi bireysel faktörler riski artırır. Bunun yanı sıra uzun mesai saatleri, yetersiz molalar, vardiyalı çalışma, mobbing, takdir edilmediğini hissetme, düzensiz çalışma koşulları ve baskıcı yönetim anlayışı da tükenmişliğin ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

ÇEVREDEN DESTEK ALINMALI

İnsan sosyal bir varlıktır ve zorlandığı dönemlerde destek araması doğaldır. Duygularınızı güvendiğiniz kişilerle paylaşmak, yalnız olmadığınızı hissettirir. Karşınızdaki kişinin çözüm üretmesi şart değildir; yargılamadan dinlemesi bile rahatlatıcı olabilir. Gerekli durumlarda profesyonel destek almaktan çekinilmemelidir.

İŞE BAKIŞ AÇISI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Herkesin işini bırakıp yeni bir başlangıç yapması mümkün olmayabilir. Bu nedenle mevcut koşullar içinde işle kurulan ilişkiyi yeniden değerlendirmek önemlidir. İş ortamında sosyal bağlar kurmak, molaları verimli geçirmek ve yapılan işin yaşamı sürdürmedeki katkısını hatırlamak bakış açısını değiştirebilir.

Aşırı kontrolcü ve mükemmeliyetçi yaklaşımların törpülenmesi, zaman yönetiminin iyileştirilmesi ve iş-özel yaşam sınırlarının netleştirilmesi ruhsal yükü azaltabilir.

İŞ DIŞI ZAMAN VERİMLİ KULLANILMALI

Kaliteli uyku, tükenmişlikle mücadelede temel unsurlardan biridir. Yatmadan önce sakinleştirici rutinler oluşturmak, spor yapmak ve gün içinde kendine ait zaman yaratmak zihinsel toparlanmayı destekler.

Teknolojiden uzak kalınan kısa süreler, yeni hobiler, yoga veya meditasyon gibi uygulamalar iç dengeyi güçlendirebilir. Alkol ve sigara kullanımının stresi artırabileceği unutulmamalıdır.

FARKINDALIK ERKEN MÜDAHALE SAĞLAR

Tükenmişlik sendromu fark edilmediğinde derinleşebilir ve yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürebilir. Bu nedenle belirtilerin erken dönemde ciddiye alınması, hem ruhsal hem fiziksel sağlığın korunması açısından büyük önem taşır.

Kaynak: Haber Merkezi

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.