ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan indirerek yüzde 3,75-4,00 aralığına çekti. Bu karar, Fed’in bu yıl gerçekleştirdiği ikinci faiz indirimi oldu. Eylül ayında da benzer şekilde 25 baz puanlık bir indirim kararı alınmıştı. Fed’in faiz kararı, ekonomideki büyüme ve enflasyon dengelerini gözeterek, finansal istikrarı desteklemeyi amaçlıyor. Ekonomi çevreleri ve piyasa katılımcıları, Fed’in bu adımını küresel ekonomik belirsizlikler ve ABD’deki tüketici harcamaları ile yatırım eğilimlerini destekleme amacıyla değerlendirdi.
MUHALEFET OYLARI VE TARTIŞMALAR
Fed’in son toplantısı, yıllar sonra her iki taraftan da muhalefet oylarının kullanıldığı bir toplantı olarak dikkat çekti. Yönetim Kurulu üyesi Stephen Miran, art arda ikinci toplantıda Fed’in faiz oranlarını daha hızlı düşürmesi gerektiğini belirterek, mevcut 25 baz puanlık indirim yerine 50 baz puanlık bir indirimi tercih edeceğini ifade etti. Bu açıklama, Fed içinde faiz politikası konusunda görüş ayrılıklarının sürdüğünü ortaya koydu. Öte yandan, şahin Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid, indirimin yapılmasına karşı çıkarak faizlerin sabit tutulması yönünde oy kullandı.
PİYASALARA ETKİSİ VE GELECEK BEKLENTİLERİ
Faiz indirimi kararı, özellikle kredi maliyetlerinin düşürülmesi ve yatırım ortamının desteklenmesi açısından önemli bir adım olarak yorumlanıyor. Analistler, 25 baz puanlık indirimin piyasaların beklentileriyle uyumlu olduğunu ve Fed’in para politikasında ihtiyatlı bir yaklaşımı sürdürdüğünü belirtiyor. Kararın, tüketici harcamaları ve yatırım kararları üzerinde kısa vadeli olumlu etkiler yaratması beklenirken, yatırımcılar Fed’in bir sonraki toplantılarda atacağı adımları da yakından takip ediyor.
Kaynak: Haber Merkezi