Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Washington'a gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Amerikalı ve Suriyeli mevkidaşları ile bir araya gelerek kapsamlı görüşmelerde bulundu. Görüşmelerin ana gündem maddeleri Gazze'de ateşkes, Suriye meselesi ve Ukrayna'daki savaş oldu.
FİDAN VE RUBİO'DAN GAZZE İÇİN DESTEK VURGUSU
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün Washington'da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Bakan Rubio'nun Fidan ile "Gazze'deki ateşkesi ve bölgede istikrarı sağlamak için atılacak sonraki adımları görüşmek üzere" bir araya geldiği belirtildi. İki bakanın da "kalıcı bir barışa ulaşma çabalarına verdikleri desteği yineledikleri" ifade edildi.
ABD'DEN NATO MÜTTEFİKLERİNE RUS ENERJİSİ ÇAĞRISI
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında aktarılana göre, Bakan Rubio, Başkan Trump'ın "Ukrayna'da devam eden savaşın sona ermesine yardımcı olmak için tüm NATO müttefiklerine Rus enerji alımını durdurma çağrısında bulunduğunu" vurguladı.
Bakan Fidan da ziyaretine ilişkin basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna dosyasına Özel Temsilci Steve Witkoff ile baktıklarını belirterek, "Bu savaşın durması için şu andaki kritik eşikte neler yapılabilir? Türkiye'nin rolü ne olabilir? Amerika ile nasıl çalışabiliriz?" gibi konuları görüştüklerini ifade etti.
SURİYE VE FİLİSTİN BEYAZ SARAY'DA MASADA
Dışişleri Bakanı Fidan, ABD ziyaretinin Amerikan tarafının daveti üzerine gerçekleşen önceden planlanmış bir seyahat olduğunu dile getirdi. Fidan, Beyaz Saray'da mevkidaşı ve Milli Güvenlik Danışmanı Marco Rubio, Özel Temsilci Steve Witkoff ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack dahil birçok yetkiliyle görüşmeler yaptığını bildirdi.
Fidan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın ziyaretiyle denk gelen görüşmelere davet edildiğini ve orada yer aldığını, Cumhurbaşkanı'nın selamlarını ilettiğini söyledi. Ardından Beyaz Saray'da Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Bakan Rubio, Özel Temsilci Witkoff ve Büyükelçi Barrack'ın katılımıyla uzun bir toplantı gerçekleştirdiklerini, bu toplantıya Senatör J.D. Vance'in de müdahil olduğunu aktardı. Görüşmelerde Suriye'nin kalkınması, birliği, huzuru ve bölge güvenliği ile ilgili birçok konuyu konuşma imkanı bulduklarını belirtti. Fidan, özellikle Suriye meselesinde Beyaz Saray'ın ve başta Sayın Trump'ın oldukça yapıcı bir tavır takınmasını Türkiye olarak çok olumlu bulduklarını vurguladı.
SEZAR YASASI VE SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU
Suriye ekonomisinin yeniden ayağa kalkması için Sezar Yasası'nın (Esad zamanında Suriye’ye yatırımları engelleyen yasa) kaldırılmasının önemine değinen Fidan, yönetimin bu konuda Kongre'ye tavsiyede bulunmasının fevkalade önemli olduğunu vurguladı.
Fidan, güneyde Süveyda ve kuzeydoğuda PKK/YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bulunduğu yerlerdeki durumun da ele alındığını söyledi. Bu bölgelerdeki problemlerin dikkatle yönetilmemesi halinde ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik bir sıkıntının ortaya çıkma ve ülkenin parçalanmayla karşı karşıya kalma ihtimali bulunduğunu dile getirdi. Amerikalıların ülkenin bir ve bütün olması gerektiğini anladığını gördüğünü de sözlerine ekledi.
FİLİSTİN VE İRAN MÜZAKERELERİ DE GÖRÜŞÜLDÜ
Bakan Fidan, Özel Temsilci Steve Witkoff ve Büyükelçi Tom Barrack ile ayrıca detaylı görüşmeler yaptığını belirtti. Witkoff ile Filistin dosyasındaki aksayan sorunlar, ateşkesle alakalı konular, Rusya-Ukrayna dosyası ve İran nükleer müzakerelerinde Amerika'nın durduğu yer ve atılacak adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti.
ÜÇLÜ DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTISI
Fidan, Suriye, Amerika ve Türkiye dışişleri bakanları olarak bir araya geldiklerini ve üç ülkenin perspektiflerini, nasıl daha iyi işbirliği yapabileceklerini ele aldıklarını kaydetti. Bu görüşmenin, daha önce Antalya'da ev sahipliği yapılan toplantının bir nevi ikincisi olduğunu belirtti.
GAZZE İÇİN BM GÜVENLİK KONSEYİ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Gazze'deki ateşkes sürecine ilişkin soruları da yanıtlayan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde devam eden sürecin çok önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye olarak önceliklerinin barış planının herkesin lehine hayata geçmesi, soykırımın durması ve insani yardımların başlaması olduğunu vurguladı. BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanabilir olması konusunda hassasiyetlerinin bulunduğunu kaydetti. Şu anda tartışmaların devam ettiğini, çekincelerini ve görüşlerini ilettiklerini, Temas Grubu ve sekiz ülkeli grupla da görüş alışverişinde bulunduklarını aktardı.
Kaynak: İHA
