Uygulamamızı ziyaret ederek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Türkiye’de elektrikli araç kullanımı devlet teşvikleri, vergi avantajları ve çevre duyarlılığıyla birlikte hızla artıyor. Ancak akıllarda asıl soru şu: Ülke altyapısı bu dönüşüme ne kadar hazır? Mevcut şebekemiz, yaygın elektrikli araç kullanımını kaldırabilecek düzeyde mi?
SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi’nin “Elektrikli Araçların Türkiye Dağıtım Şebekelerine Entegrasyonu” başlıklı 2024 raporuna göre, 2023 sonu itibarıyla yaklaşık 80 bin elektrikli araç Türkiye yollarında. 2030’a kadar bu sayının 2,5 milyona ulaşması bekleniyor. Bu da yaklaşık %10’luk bir araç penetrasyonuna denk geliyor.
Bu seviyede şebekeye ek gelen yük, Türkiye’nin toplam elektrik tüketiminin sadece %1’i kadar. Akıllı şarj sistemleriyle bu yük, dengeli saatlerde dağıtılırsa altyapı ilave yatırıma bile ihtiyaç duymayabilir.
Ancak iş günün belirli saatlerinde yoğun şarj talebi ve hızlı şarj istasyonları gibi yüksek güçlü taleplere geldiğinde, mevcut şebeke yeterli olmayabiliyor. SHURA’ya göre, özellikle şehir merkezlerinde ve otoyollarda kurulacak yüksek güçlü DC şarj istasyonları, bölgesel trafo merkezlerine ciddi yük bindirebilir.
Bu nedenle:
Trafo merkezlerinin güçlendirilmesi
Şebeke planlamasına EA yoğunluğu faktörünün dahil edilmesi
Şarj noktalarının zamanlı dağılımına göre konumlandırılması gerekiyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2030’a kadar elektrikli araç altyapısı ve şarj ağı için toplam 3 milyar dolarlık yatırım öngörüyor.
EPDK, 2023 sonunda “Şarj Ağı Yönetmeliği” ile şarj operatörlerini lisanslamaya ve altyapı standardizasyonuna başladı.
81 ilde kamu destekli şarj istasyonu yatırımları için teşvik mekanizmaları devrede.
Akıllı şarj sistemlerinin zorunlu hale gelmesi, talep tarafı yönetimi (örneğin gece tarifesi ile yönlendirme), yerli batarya üretimi ve enerji depolama çözümlerinin entegrasyonu gibi destekleyici stratejilerle, şebekeye binen yük yönetilebilir hale gelir.
Yani şebeke bugünkü haliyle %10-15 arası penetrasyona hazır, ancak daha fazlası için akıllı planlama, yatırımlar ve teknolojiye dayalı yük yönetimi kaçınılmaz.
Türkiye hazırlıklı ama kontrollü büyüme şart. Şu anki araç sayısı altyapıyı zorlamıyor. Kısa vadede büyük bir altyapı krizi beklenmiyor.
Ancak yüzde 20’yi aşan kullanımda yatırım ve planlama olmazsa bölgesel tıkanmalar, kesintiler, düşük voltaj gibi problemler yaşanabilir.
Gelecek için akıllı şarj sistemleri, şebeke modernizasyonu ve veri tabanlı yönetim kritik önem taşıyor. Elektrikli araç dönüşümünde başarı; yalnızca araç sayısıyla değil, altyapının bu artışı destekleyebilme kapasitesiyle ölçülecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2024 yılında toplam 3,479 TWh elektrik tüketildi. 2025 yılı için yapılan projeksiyonlarda, bu tüketimin %1’inin elektrikli araçlara ait olacağı öngörülmektedir. Bu da yaklaşık 3,48 TWh elektrik tüketimi anlamına gelmektedir. Bu miktarda elektriğin yalnızca petrol kullanılarak üretilmesi durumunda, yaklaşık 5,34 milyon varil petrol tüketilmesi gerekeceği hesaplanmaktadır
Haber Merkezi