İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu: “Tekrar etmekten yorulmayacağız. Devleti devlet yapan şey can ve mal güvenliğini temin etmektir.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu: “Tekrar etmekten yorulmayacağız. Devleti devlet yapan şey can ve mal güvenliğini temin etmektir.
Yayınlama: 20.11.2024
Düzenleme: 20.11.2024 11:34
A+
A-

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Dervişoğlu şu ifadeleri kullandı:

“Teğmenlerimizin ettiği yeminin kim neresinden gocunmuştur? Bu teğmenlerimizi gencecik yavrularımızı ve onların şerefli komutanlarını TSK’dan atma planlarının asıl sebebini bir kez daha anlamış oluyoruz. Demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti, vatan toprakları ve bağımsızlık meseleleri işte birileri tarafından bakıldığında rahatsızlık veriyormuş. İtibar sarsıyormuş. Teğmenin ettiği yemine itibarımızı sarsıyor diye suçlarlar ama kozmik odalara girdiklerinde itibar düşünmezler. Gizli belgeleri Amerika’ya taşırken itibarı düşünecektiniz. İtibarı valilere PKK’ye operasyon yapmayın talimatı verirken düşünecektiniz. İtibarı TSK’nın Genel Kurmay Başkanını bir gizli tanıdığın ifadesi ile yargılatırken düşünecektiniz. Türk ordusunun generallerini terör örgütünün artıklarına selam verdirtirken düşünecektiniz. Genç teğmenlerin ihracı, Milli Eğitim Bakanı’nın demeçleri, terörist başının Meclis’e çağırılması iktidarın kaçakları Türk milletinden üstünde tuttuğu yeni bir projedir bu oyunu bozacağız. ”

“Tekrar etmekten yorulmayacağız. Devleti devlet yapan şey can ve mal güvenliğini temin etmektir. Nedir o hizmetler, adalet, gvenlik dış politikadır. Sağlık eğitim ve savunmadır. Bu 6 tanesinden 2 sinin başında ‘milli’ kelimesi bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı. Buradaki milli vurgusu bu hizmetlerin tüm yurt satında aynı amaçla yapılması gerektiğini vurgular yani hepimiz içindir. İcraatlar sürekli ve tutarlı olmak zorundadır. İktidarların seçim politikaları ile değil devletin sürekli politikaları ile hayata geçirilirler. Bu yüzden de Türk devleti o iki bakanlığın görevlerini belirlerken özellikle altlarını milli diyerek çizmiştir. Ben kendi uydurdukları yerli ve milli masallarından bahsetmiyorum. Cumhuriyete dahil olan millilikten bahsediyorum. Açıktır ki Saray kayyımı altındaki Türkiye’de bu iki bakanlığın sadece isimleri milli kalmıştır. Aksi olsaydı bir başı bozuk Milli Eğitim Bakanı diye atanamazdı. Diğeri ise Laik Cumhuriyet’e ve Atatürk’e bağlılık yemini eden teğmenlerin ihraçlarını akıllarından bile geçiremezdi.”

“Türk nesillerini yok etmekten sorumlu bakanın ne zırvaladığını tekrarlamayacağım. Sadece sonu söylemekle yetineyim Erdoğan sebep, Yusuf Tekin sonuçtur. Okullara sabun koyamayan bir kabiliyetsizin böyle büyük büyük laflar etmesi elbette tesadüf değildir.  Kendisi kabinedeki diğer emsalleri gibi kul hakkı yemekten şişmiş, şahsına özel kararnamelerle rektör yapılmış, bugün de oturduğu Eğitim Bakanlığı makamı üzerinden Atatürk ve Cumhuriyet’ten intikam aldığını zannetmektedir.

“Saray iktidarı gündem değiştirerek, halkın gerçek gündemi olan tabandaki yoksulluğun, tavandakiler tarafından yapılan yolsuzluğun konuşulmasını istemiyor. Gündemi sürekli suni meselelerle dolduruyorlar. Milletimizin en büyük sorunu hayat pahalılığıdır. Bunun da başında yüksek gıda enflasyonu gelmektedir. Bunların karışmayın dediği her şey bizim sorumluluk alanımızdır. Çünkü bu milletin hak ettiği refahı sağlamak bizim boynumuzun borcudur” dedi.

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.