CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in değerlendirmelerinin ardından gözler bu toplantıya çevrildi. Ana gündem, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusuydu.
Toplantı, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında hayatını kaybeden 78 kişinin anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Bu elim olayda yaşamını yitirenlerin anısına duygusal bir atmosfer hakimdi.
Kısa süre önce DEVA Partisi’nden istifa eden Selma Aliye Kavaf, CHP’ye katıldığını duyurdu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından rozeti takılan Kavaf, konuşmasında şunları söyledi: “Bugün CHP çatısı altında olmamın nedeni, hukukun üstünlüğü ve adalet arayışıdır. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’e, Manisa İl Başkanımız İlksen Hanım’a, Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’e ve bana cesaret veren herkese teşekkür ediyorum.”
CHP lideri Özgür Özel, toplantıda, Bolu Kartalkaya’daki yangına ilişkin açıklamalarda bulundu: “Yangında hayatını kaybedenlerin sayısının 78 olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendik. 36’sı çocuk. Olayın ardından bölgeye giderek bilgi aldık. Ancak bu elim olayın ardından algı operasyonlarıyla karşılaştık. Belediyemizi suçlamak amacıyla, 2007 yılında AK Parti tarafından verilen bir belge servis edildi. Anadolu Ajansı ve TRT gibi kamu kurumlarının bu operasyona alet edilmesi büyük bir hatadır.”
Özel, tarafsız ve şeffaf bir soruşturmanın önemine dikkat çekerek, kamu kurumlarının itibarını zedeleyen bu tür girişimlere karşı olduklarını belirtti.
Özel, ön bilirkişi raporunu “korsan” olarak nitelendiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sert eleştiriler yöneltti. Kürsüde, 7 kişilik bilirkişi heyetinin fotoğrafını göstererek şunları söyledi: “Bu rapor, milletin malıdır. Adalet Bakanı’nın, raporu korsan olarak nitelendirmesi kabul edilemez. Ne bu rapor, ne de içeriği sizin ya da başka birinin malı değildir. Bu rapor, gerçeği arayan milletin hakkıdır ve çalınmasına asla izin vermeyeceğiz.”
“’10 gün içinde suçlular ortaya çıkar’ diyen İçişleri Bakanı’na da, her kürsüye çıktığında ‘Sorumlulardan hesap sorulacak’ diyen Erdoğan’a da şunu söylüyorum; Sayın Erdoğan, hepimiz üzüldük ama siz yürütmenin başındasınız. Hepimizin içi yanıyor ama bu iki Bakanı da atayan sizsiniz. Birbirlerini yalanlayan ve atadıkları şirketin yetkilendirdikleri şirketin 2 yılda bir gidip yangın denetimi yaptığı ve eksik tespit edilmedi diye görevlendirilen şirketten yetki belgesi alındıktan 1 ay sonra cayır cayır yanıyorsa o otel daha neyi bekliyorsunuz? Ben size söyleyeyim neyi bekliyorsunuz? Normalde istifa etmesi gereken, bütün ülke bunu bekliyor. Ama istifa etmiyor. Neden biliyor musunuz? (Mehmet Nuri Ersoy) Ağzından aktarıyorum; “Sağlık Bakanı’na istifa ettirdi mi de bana ettirecek. Ne oldu Yenidoğan Çetesi?” diyormuş.”
Özel, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Onun iyi iş diye yaptığı Canan Kaftancıoğlu’na 9 yıl önceki tweetlerden siyaset yasağı getirmek, milletin seçtiği Enis Berberoğlu’nu hapse göndermek, Gezi’nin, Soma davasının can avukatı Can Atalay’ı hapse atmak, Gezi’nin avukatı, Soma’nın ücretsiz avukatı Selçuk Kozağaçlı’yı hapse atmak. Seyyar bir giyotin olarak seni nereye götürdüysek adaleti katlettin. Bir hakim, savcı siyasete giderse bir daha görevine dönmez. Çünkü artık siyasidir. Kendi ağzıyla siyasi bir yere koyduğu savcıyı yeniden İstanbul’a başsavcı yaptı.”
“Adı Satılmış Büyükcanayakın’a 8 bin 938 bilirkişiden tesadüfen her seferinde İBB için dört kez üst üste görevlendirilen, bu dönem için en acımasız raporları yazan, geçen dönem sorulduğunda aklayan paklayan her seferinde o kişiyi görevlendiren Akın Gürlek’in kıdemli kişisini teşhir ettiği için bir kez daha Ekrem İmamoğlu’na soruşturma ile karşı karşıyayız.”
“İşte böyle günlerden geçiyoruz. Herkes tedirginlik yaşıyor. Partimiz, vatandaşları teba olmaktan çıkarıp eşit yurttaşlar haline getiren partidir. Çok partili rejimin uygulayıcısıdır. Bu parti 47 yıl ikinci parti olarak da kalmıştır. AK Parti, 23 yıldır milleti yönetmektedir. 31 Mart 2024 seçimlerinde, 47 yıl sonra partimizi 1. parti, AK Parti’yi de 2. parti yaptı. 7 bölgede belediyesi olan tek partiyiz. Ayıptır Ege Bölgesi’ndeki 9 ilin 9’una da sahibiz.
CHP’nin bu başarısı bizim 1. parti olduğumuzu tastiklerken, ‘gelin Anayasa’yı değiştirelim, İsrail bize saldıracak, Suriye’ye girdim zafere sevin, TRT sen de bunu köpürtmelisin’ dediler. Dün Türkiye’de yapılan tüm anketleri bir bütün olarak değerlendiren ortalamada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi CHP, yine Türkiye’nin 1. partisi olarak çıktı. Tuzak kuran, silkele diyen, yürüyen işe çomak sokan bir anlayış söz konusudur. Silkelemeye çalıştığı doğalgaz desteğidir, süt desteğidir, yeni doğan paketimizdir. AKP milletin iradesinin yok saydı. Anketlerde hala birinciyiz. Bu saldırılar o yüzden.”
“O gün Gezi’de olan ama bugün Saray’a yanlayan kimseden hesap sorulmuyor. Tamer Karadağlı’ya, Yavuz Bingöl’e kimse hesap sormuyor. Gezi’ye gidenlerin o günkü tavrı değil bugünkü tavrı sorgulanıyor.Size teslim olan sizden beter olsun korkaklar.
Ümit Özdağ’a yapılan muameleyi kendime yapılmış sayıyorum. Taban tabana zıt görüşlerimiz olsa da Ümit Özdağ’la da, teğmenlerle de, Gezi yüzünden 1000 gündür içeride yatanlara da, İstanbul Barosu’na da, 12 yıl sonra ifadeye çağrılan sanatçılara da bütün benliğimizle CHP olarak sahip çıkacağız.”
“İfadeye çağrılan Cumhuriyet Halk Partisi’dir. İfadeye çağrılan ‘İstanbul’un muhafızıyım’ diye yola çıkıp, İstanbul İttifakı’ndan oy alan Ekrem İmamoğlu’dur. Muhafazakar demokratlar, kürt demokratlar, İstanbul’un tüm demokratları ifadeye çağrılmıştır. Ben Cuma günü ifadeye çağrılan herkese yüreğinize sağlık gidin o ifadeyi verin diyorum.”
“Artık yeni bir takvimi başlatıyoruz ve çağrı yapıyoruz. Bugün, yeni yürüyüşün ilk günüdür. Cumhurbaşkanı adayımızın kim olduğunu belirleyeceğimiz, yeni sürecin ilk günündeyiz. Ben cumhurbaşkanı adayımı belirlemek istiyorum diyen herkese söylüyorum. Bugün o gündür. Emekçilere, emeklilere, yoksullara ve bilhassa gençlere sesleniyorum. Sizler, cumhurbaşkanını belirlemeye var mısınız? Partiye kaydolun, herkes cumhurbaşkanı belirleme sürecinde rol alacaktır. İktidarı değiştirmeye hazır mısınız? Hep birlikte iktidara yürüyoruz.”